Başarılı ‘başarısızlar’

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), her alanda “ikinci sınıf öğretmen” konumuna ittiği sözleşmeli öğretmenlere karşı uygulamalarına bir yenisini daha ekledi. Bakanlık, birçok hakkı görmezden gelinen sözleşmeli öğretmenlerin alanlarında çok başarılı olsalar da “başarı belgesi” alamayacağına hükmetti. Sözleşmeli öğretmenlere başarı belgesi veren il milli eğitim müdürlüklerini soruşturma ile tehdit eden MEB, son 2 senede verilen başarı belgelerinin toplatılarak asıllarının bakanlığa gönderilmesini istedi. Sorunun kendilerinden kaynaklanmadığını belirten bakanlık yetkilileri ise “Devlet Personel Başkanlığı görüşüne göre, sözleşmeli öğretmenler devlet memuru sayılmıyorlar ve bu yüzden de kendilerine başarı belgesi verilemiyor” dedi.

Her hakları kırpıldı

Hükümetin OHAL KHK’si ile Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde mülakatla sözleşmeli öğretmen alımının sağlanmasının ardından atanan öğretmenlerin çilesi bitmiyor. Kadroya geçebilmeleri için 4 yıl çalışma zorunluluğu getirilen, her yıl performansları değerlendirilen, tayin talebi için de kadrodan sonra 2 yıl bekletilecek olan ve aile birlikleri bozulan sözleşmeli öğretmenlerin şimdi de başarıları görmezden gelindi. Kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapmalarına karşın birçok haklarından mahrum bırakılan sözleşmeli öğretmenlerin, kendilerine verilen “Başarı Belgesi”ni skandal bir kararla alamayacaklarına hükmedildi.

Başarı tartışması

Temmuz’un ardından zor koşullarda yurdun çeşitli bölgelerine giden sözleşmeli öğretmenler, ürettikleri çalışmalar ile başarılara imza atsa da bu uygulamalar MEB içerisinde tartışma yarattı. Bir çok sözleşmeli öğretmen, yıl içerisinde “Olağanüstü gayret ve çalışmaları ile emsallerine göre başarılı görev yapmak suretiyle, kamu kaynağında önemli ölçüde tasarruf sağlanmasında, kamu zararının oluşmasının önlenmesinde, kamusal fayda ve gelirlerin beklenenin üzerinde artırılmasında veya sunulan hizmetlerin etkililik ve kalitesinin yükseltilmesinde somut olaylara ve verilere dayalı olarak katkı sağladıkaları tespit edilen” öğretmenlere verilen Başarı Belgesi’ne layık görüldü. Bir çok ilde öğretmenlere bu belgeler verilmesine karşın bazı il müdürlükleri de konuyu bakanlığa sorarak yanıt istedi. Bakanlığın yanıtı ise sözleşmeli öğretmenlere yönelik haksızlıkları bir kez daha gözler önüne serdi. MEB İnsan Kaynakları Genel Müdürlüğü, illerde başarıları ile fark yaratan sözleşmeli öğretmenlere “Başarı Belgesi” verilip verilemeyeceğine ilişkin yanıtında talepleri reddetti.

Bakanlık yetkilileri: Elden bir şey gelmez

Bakanlık yetkilileri ise durumun kendilerinden kaynaklanmadığını belirterek “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda bu belge için devlet memurları işaret ediliyor. Sözleşmeliler de ayrıca tanımlanmış durumda. Devlet Personel Başkanlığı, sözleşmeli personeli memur olarak değerlendirmiyor. O yüzden memurlara verilir dendiği için bize iletilen görüşte, “Sözleşmeli öğretmenlere başarı belgesi, üstün başarı belgesi ve ödül verilemez” denilmiş. Bu Devlet Personel Başkanlığı’nın görüşü ve bu konuda yapabileceğimiz birşey yok” ifadelerini kullandı.

Sadece 61 ilde 45 bin ücretli öğretmen var

Türk Eğitim Sen, hem Milli Eğitim Bakanlığı hem de 81 il valiliğine başvurarak ücretli öğretmen sayısına ilişkin bilgi istedi. Sendikanın talebini MEB ve 20 valilik yanıtsız bırakırken, 61 valilik yanıt verdi.

En çok İstanbul’da

Araştırma sonucunda 61 ilde 45 bin 867 ücretli öğretmen çalıştığı tespit edildi. Bu öğretmenlerin 20 bin 812’si eğitim fakültesi mezunu, 17 bin 213’ü eğitim fakültesi hariç lisans mezunu, 5 bin 916’sı ise ön lisans mezunu olarak belirlendi. Araştırmaya göre 61 ilde norm kadro açığı 58 bin 193 olarak bildirildi. En yüksek ücretli öğretmen sayısına sahip iller; İstanbul 7 bin 140, Diyarbakır 3 bin 724, İzmir 2 bin 649, Antalya 2 bin 162, Gaziantep 2 bin 157, Van 2 bin 133, Konya 2 bin 127, Kahramanmaraş bin 982 ve Hatay bin 847 olarak sıralandı.

Ücretliler de yetmedi

Türk Eğitim Sen, “Kadrolu ve sözleşmeli öğretmen istihdamının yanı sıra yapılan ücretli öğretmen görevlendirmesi de öğretmen açığını gidermeye yetmemektedir. Ücretli öğretmenlik insanlık dış bir uygulamadır. Bakanlık girdiği ders başına ücret alan, hiçbir güvencesi, hakkı, hukuku olmayan ücretli öğretmenliği adeta bir istihdam modeli haline getirmiştir'' açıklaması yaptı.