"Başbakan, bu provokasyonun ele başıdır"

DSP Genel Başkanı Masum Türker, beraberinde milletvekilleriyle düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın TBMM Genel Kurulu'ndaki bütçe konuşmasına yanıt verdi.

Erdoğan'ın, 57. Hükümete, DSP'ye yönelik doğru olmayan, rakamları çarpıtan eleştirilerde bulunduğunu ifade eden Türker, Erdoğan'ın, 2002'de faizi yüzde 64 ile devraldığını söylediğini ancak faizi yüzde 50,5 olarak devrettiklerini belirtti.

Türker, hükümetleri döneminde bankalara yönelik kanun çıkardıklarını, içi boşalmış 21'e yakın bankanın fona alınmasının söz konusu olduğunu anımsattı. Türker, bunun ''siyasal risk'' olduğunu ifade ederek, 57. Hükümetin buna katlandığını kaydetti.

Erdoğan'ın, Meclis tutanaklarındaki konuşmalarına baktıklarında ''çift kişilikli'' bir Başbakan ile karşı karşıya olduklarını savunan Türker, ''Bakanlar Kurulunda oturduğunda, Başbakan sıfatıyla eleştirilere kızdığını belli ediyor. Kürsüye çıktığında, Başbakanlık kişiliğini bırakıp, muhalefet partisi gibi, muhalefetin faaliyetlerine yönelik eleştirilerde bulunmaya çalışıyor'' dedi.

Türker, bütçeler içinde amaca yönelik olmayan ilk bütçe görüşmesinin 3 gün önce yapıldığını ifade ederek, Başbakan Erdoğan'ın, Türkiye'nin geleceğine, ekonomik yapısına yönelik tek bir kelime bile söylemediğini kaydetti. Türker, bütçeyi, ''yoksulluk ve ayrıştırma üreten bir bütçe'' olarak nitelendirdi.
 

Televizyonda tartışmaya davet

Erdoğan'ı veya görevlendireceği bakanı, 57. Hükümet'in ekonomik faaliyetleriyle ilgili istedikleri televizyonda veya bir salonda tartışmaya çağıran Türker, ''Eğer bu davetimize icabet etmiyorsa, bilmediği konularda konuşmasın'' dedi.

Türker, Türkiye'nin, provokasyon olgusunun ağırlık bastığı bir sürece girdiğini ifade ederek, ''Başbakan, bu provokasyonun ele başıdır. Türkiye ilk defa provokatör bir başbakana sahip olmuştur. Çünkü söylemiyle, olayları çarpıtmasıyla provokasyona yönelik, Türkiye'yi önce olağanüstü, sonra da sıkıyönetime götürmeye yönelik politikalar izlediğini görüyoruz'' görüşünü savundu.

Türkiye'yi baskı altına almaya yönelik, yargıyı da kullanıp, ciddi bir oligarşik yapı oluşturup, dikta rejimine giden bir yapı gördüklerini ileri süren Türker, ''Bu yapı, 1930'larda Hitler'in uyguladıklarının aynısıdır. Kamuoyu, 'Türkiye'den de Hitler'in kopyası geçmiştir' diyecektir'' diye konuştu.
 

''Yuvarlak masada bir araya gelsinler''

Türker, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın 10 Ağustos'ta, kendilerini ziyaret ettiğini ve ''Bizim demokratik açılımla ilgili bir projemiz yok. Siyasi partileri, bazı sivil örgütleri ziyaret ettikten, görüşlerini aldıktan sonra, parlamentonun bütününü kapsayan, herkesin katıldığı bir öneri hazırlayarak proje geliştireceğiz'' dediğini aktardı.

DSP Genel Başkanı Türker, son gelişmeler üzerine liderlerin, yuvarlak masada bir araya gelmesini önerdi.