"Başbakan işin aslını size anlattı mı?"

CHP Lideri Deniz Baykal partisinin Kırklareli mitinginde halka seslendi. Baykal, "Başbakan buraya geldi mi? Bu kadar Deniz Feneri'ni konuşuyoruz. İşin aslını size anlattı mı, TÜPRAŞ'ın satışından, Telekom'un satışından bahsediyor mu, çiftçinin, işten atılanların durumunu konuşuyor mu, varsa yoksa Deniz Baykal. Gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor, sabah Deniz Baykal ile yataktan çıkıyor'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.03.2009 - 13:33

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde büyük yolsuzluklar yaşandığını ileri sürerek, ''Türkiye halkın zenginliği bakımından değil, ama yolsuzluklarda gerçekten çağ atladı'' dedi.

Deniz Baykal, partisinin Kırklareli Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde halka hitap etti. Valilerin korkudan iktidara teslim olduklarını, hukukun ve devletin emrinden çıktıklarını ileri süren Baykal, şöyle konuştu:
''Valilerde korkudan iktidara teslim olmuşlar. Başbakan'ın emrine girmişler. Devletin, hukukun emrinden çıkmışlar. Başbakan'a yaranmaya çalışıyorlar. Tunceli'de olanlara ne diyorsunuz. Allah aşkına, böyle bir şey olabilir mi? Seçime 3 hafta kala Tunceli'de vali meydana çıkmış, buzdolabı, çamaşır makinesi, çekyat dağıtıyor. Orada yaşayan yoksulların senden çekyat, buzdolabı istediği mi var. Yoksulluk yenilir mi hiç. Tunceli'de dağıtıyorsun gel Kırklareli'de de dağıt. O valilere söylüyorum. Valilerin kulağına küpe olsun, Recep Tayyip Erdoğan'a güvenerek bunları yapan valiler bilsinler. AKP ile geldiler yarın APS ile giderler. Sen dağıtma, valin de dağıtmasın bırak Mehmet Ali Erbil dağıtsın.''

AKP'nin mitinglere otobüslerle adam taşıdığını öne süren Deniz Baykal, ''Ankara'da Karayolları Genel Müdürlüğü, otobüsleri dizmiş, mesai günü (alıyor memurları ve eşlerini Niğde'de açılışa katılan Başbakan'ı alkışlasınlar) diye oraya kalabalık taşıyor. Eskişehir'de açılış var tren kaldırıyorlar, vatandaşları oraya götürüyorlar. Böyle seçim olur mu hiç?'' dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın vatandaşların sorunlarıyla ilgilenmediğini söyleyen Baykal, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Ben gittiğim yerlerde bunları söylüyorum, Başbakan bana çok kızıyor. Bunlara cevap vereceğine bize saldırıyor. Bize saldıracağına işin aslını size anlatsın. Başbakan buraya geldi mi? Geldi. Bu kadar Deniz Feneri'ni konuşuyoruz. İşin aslını size anlattı mı, TÜPRAŞ'ın satışından, Telekom'un satışından bahsediyor mu, çiftçinin, işten atılanların durumunu konuşuyor mu, varsa yoksa Deniz Baykal. Gece Deniz Baykal ile yatağa giriyor, sabah Deniz Baykal ile yataktan çıkıyor.''

Türkiye'de, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş ölçüde büyük yolsuzlukların yaşandığını ileri süren Baykal, ''Türkiye halkın zenginliği bakımından değil, ama yolsuzluklarda gerçekten çağ atladı. Dünyada örneği görülmeyen yolsuzluklar yaşanıyor. Eskiden yolsuzluk kişiseldi, şimdi ise teşkilatlı. Yolsuzluk şimdi el birliğiyle yapılıyor. 7 kişi bir araya geliyor, dernek kuruyor, şirket kuruyor. Televizyon kanalı kuruyor. Şimdi şirketli yolsuzluk dönemindeyiz'' diye konuştu.
 

Çiftçiler sıkıntılı

Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) değişik yerlerde kapandığını, alım yapmadığını, ama Tarım ve Köyişleri Bakanlığının bazı tüccarlara ithal için yetki verdiğini ifade eden Baykal, şunları kaydetti:
''Onlar Ukrayna, Rusya, Romanya ve Bulgaristan'dan buğday ithal ettiler. Trakya üreticisinin buğdayını sahiplenip, almıyorlar, ama Rusya, Bulgaristan, Romanya'dan buğday getirtiyorlar. Bulgaristan'ın çiftçisi Türkiye tarafından destekleniyor. Bulgaristan'ın çiftçisini destekleyen bizim Hükümetin aklına Trakya çiftçisini desteklemek niye gelmiyor acaba. Süt fiyatlarını düşürdük, süt tozunu ithal ediyoruz. Süt tozu ithal ediyoruz, kendi besicimizi, hayvancımızı perişan ediyoruz. Bu politikayı uzun süre götürdüler, ama kamufle ettiler. Neyle kamufle ettiler, bol parayla kamufle ettiler. Bu para nasıl geldi borçla geldi.''

Türkiye'de fabrika kapanma dönemi

Türkiye'de her şeyin tıkandığını, sanayinin çalışmaz hale geldiğini iddia eden Baykal, şunları ifade etti:
''Bugün 10 tezgahtan 4'ü stop etti. Bunu Trakya da Çorlu, Çerkezköy, Lüleburgaz'da yaşıyorsunuz. Sanayi durdu, işçi çıkarmaya başladı. Türkiye, kalkınma, büyüme fabrika yapma mücadelesindeydi. Şimdi o dönem bitti. Şimdi küçülme, fabrika kapatma dönemi Türkiye'ye geldi. Bunun altında ne var? O alınan 280 milyar dolar ek borun altında, o borcun bu milletin kalkınması, gençlerimizin iş bulmasını sağlamak amacıyla fabrika yapılması, altyapı tesisleri yapılaması, ekonomimizin rekabet gücünün arttırılması, Türkiye'ye destek olunması için harcanmayıp, lükse israfa, gösterişe harcanmış olması, yatmaktadır. Bugün ekonomik sorunların en hızlı yükseldiği ülkenin başında Türkiye geliyor. Çünkü 7 yılda o kadar parayı har vurdunuz harman savurdunuz. 7 yıl karınca gibi çalışmadınız, ağustos böceği gibi öttünüz. Şimdi kriz geldi, sıkıntı geldi sıkıştınız. 220 milyar dolarla koca Türkiye yapıldı. Sen ne yaptın.''

Yolsuzlukların hesabını soracaklarını ifade eden Baykal, TÜPRAŞ'ı, haber vermeden, gizlice açık ihale yapmadan İsrailli bir iş adamına sattıklarını ve iktidara geldiklerinde bunun hesabını soracaklarını söyledi.

Deniz Baykal, daha sonra il, ilçe ve belde belediye başkan adaylarını tanıtarak, CHP'ye oy vermelerini istedi. Baykal, ardından partisinin Edirne'deki mitinge katılmak üzere kentten ayrıldı.

 

"Yolsuzluklar çağ atladı"

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, ülkede en büyük sorununun işsizlik ve yolsuzluk olduğunu belirterek, ''Türkiye'de bir yandan açlık, bir yandan yoksulluk var, fabrikaların kapanması, üretimin düşmesi var. Bunlar Türkiye'nin gerçeği değil mi? '' dedi. Baykal, 29 Mart seçimleri çalışmaları kapsamında Kırklareli'nden sonra helikopterle geldiği Edirne'de, halka hitap etti. Türkiye'de, Eylül 2008 tarihinden bu tarafa yaşanan ekonomik krizden dolayı fabrikaların kapanmasıyla yaklaşık 1,5 milyon insanın işsiz kaldığını ifade eden Baykal, son işsiz kalanlarla birlikte işsiz sayısının 5 milyonu geçtiğini, başta çiftçiler olmak üzere, esnaf, emekli, memur ve çalışanların zor durumda olduğunu belirtti. Dünyada yaşanan global krizin bağıra bağıra geldiğini, CHP olarak iktidarı bu konuda 2008 yılında uyardıklarını anlatan Baykal, ancak tüm bu uyarılara rağmen önlem alınmadığını iddia etti.

Başbakan Erdoğan'ın krizin olmadığını, teğet geçtiğini sürekli her gittiği yerde vurguladığını ifade eden Baykal, şöyle konuştu: ''Bir çiftçimiz (başbakan kriz teğet geçti) diyor. (Kriz teğet geçmedi 5'li dirgen bağrımızdan çıktı, böğrümüzden geçti) diyor. Sevgili Edirneliler, binlerce insan işsiz, binlerce insan borcunu ödeyemiyor. İş yerleri kapanmış, tekstilde, otomotivde, sanayide her alanda çalışan insanlar işten çıkartılmış, fabrikalar kapanmış. Bunlar kriz değil mi? Bunlar kriz değil de ne? Bunlar başarının madalyası mı? İnsanlar onun için mi mağdur, onun için mi borçlarını ödeyemiyorlar, onun için mi intihar ediyorlar, cinnet geçiriyorlar, çocuklarını vuruyorlar. Niye oluyor bütün bunlar?''

Üç öneri

Türkiye'nin durumunun ortada olduğunu vurgulayan Baykal, önerilerini şöyle sıraladı: ''Türkiye'de çalışan insanların üzerinden alınan stopaj yükünü kaldırmak lazım. Bu kadar yüksek stopaj nedeniyle fabrika yükseltmek, istihdam yaratmak, işçi çalıştırmak olağanüstü güçtür. Dünyanın ve Avrupa'nın hiç bir ülkesinde bu kadar yüksek stopaj uygulaması yoktur. Bunun makul seviyeye indirilmesi lazım. Bunun derhal uygulanması lazım. Bu öneriyi Edirne'den bir kez daha yineliyorum. Kredi kartları borçlarına bir çare bulmak lazım. Yüzde 5'in üzerinde aylık temerrüt faizi alınıyor. Çok yüksek faiz. Bununla borçlar ödenmez. Mevduat faizi yüzde 15 ve altında. Normal faiz yüzde 24 civarında. Yüzde 65-75 dolayında kredi kartlarından dolayı faiz alınıyor. Olmaz. Doğru değil. O faizle borçlar ödenmez. Bırak bankalar yüzde 500 kazanmasın, banka yüzde 60 kazansın canım. Borçlar yeniden yapılandırılmalı. Krizde çiftçiye tedbir yok. Çiftçi elektriğini sanayiciden pahalı kullanıyor sevgili Edirneliler. Bu yanlış, olmaz. Çiftçiye destek projesi, borçluya yeniden yapılandırma projesi, çalışanın üzerinden alınan vergiye son. Bakın bu önerilerim gündemdedir. Edirne'den bir kez daha hatırlatıyorum. İnşallah bunların akılları ampul yandığı zaman gelecek. Eğer ampul sönmüş ise, Cumhuriyet Halk Partisi iktidara geldiği zaman bunları yapacak.''

 

Nenenizi de alın sandığa gidin

CHP Lideri Deniz Baykal, seçime az bir zaman kala vatandaşın önüne binbir çeşit engel çıkartıldığını iddia etti. 29 Mart Mahalli Genel seçimlerinde nüfus cüzdanlarında vatandaşlık numarası yazılı değilse vatandaşlara oy kullandırılmayacağını vurgulayan Baykal, şöyle konuştu: ''Nüfus cüzdanlarınızda vatandaşlık numarası yazılı değilse, hemen gidin vatandaşlık numaranızı yazdırın. Ailenize, konu komşunuzunkini de yazdırın. Çünkü, sandıkta sorun çıkacak, kimlik numarası yok diye... Bir iktidar doğru dürüst ülkesini seçime götüremiyor. Adam, yıllardır o sandıkta oy kullanıyor. 2007'de oy kullanmış. Şimdi de oy kullanacağım diye gidiyor. Kütükte adı var mı var. Nüfus cüzdanı var mı var. O kişiyi bütün alem tanıyor mu tanıyor. Ama sen nüfus cüzdanında kimlik numarası yok diye oy kullandırmıyorsun. Binbir engel koyuyorlar vatandaşın önüne. Ne olur bu tuzaklara düşmeyin. Gidin mutlaka kontrollerinizi yapın. Pazar sabahı ailenizi kaldırın, babanızı, ananınızı da alın. Bilhassa ananızı da alın hep beraber sandığa gidin. Sakın ha ihmal etmeyin. Babanızı, ama mutlaka ananızı, varsa nenenizi, dedenizi de alın sandığa gidin. Ananıza da deyin ki; (Seni çok merak eden biri varmış. Sandığa git de kendini ona bir göster bakayım) O anaları sandığa istiyorum tamam mı?''

 

Yolsuzluklar

Baykal, kredi kartı borcunu ödeyemeyen adamın Başbakan tarafından dürüst olmamakla suçlandığını belirterek, şöyle dedi: ''Başbakana sormak lazım. Sayın başbakan sen hiç işsiz kalmanın ne demek olduğunu yaşadın mı, bilir misin? Akşam evine ekmek götürememenin ne demek olduğunu sen bilir misin? Çocuğunun iki lira öğretmen istiyor dediğinde cebinde ona verecek 2 liranın olmamasının ne demek olduğunu sen bilir misin, anlar mısın? Kim dürüst değilmiş, fabrikadan atılan, borcunu ödeyemeyen, çırpınan insan dürüst değilmiş. Senin damadına devletin iki bankasından 750 milyon dolar kredi verilerek uygun koşulda verilerek kendi reklamını yapmak için aldırdığın, Sabah gazetesi, ATV ile bu paranın verilmesi dürüstlük mü?'' Türkiye'de bir yandan açlık, bir yandan da yolsuzluk olduğunu ifade eden Baykal, ''Türkiye'de açlık, bir yandan yoksulluk var, fabrikaların kapanması, üretimin düşmesi var. Bunlar Türkiye'nin gerçeği değil mi? Ama, bir yandan da yolsuzluk var, haksızlıklar var. Türkiye'de yolsuzluklar çağ atladı, patladı. Yolsuzluğun tabiatı değişti. Eskiden kişisel, ferdi yolsuzluklar yapılırdı. Şimdi yolsuzluklar gizli, kapaklı, mahcup utanarak yapılmıyor. Yolsuzluk kolektif, teşkilatlı yapılıyor. Organize işler.. Yolsuzluk el birliği ile yapılıyor. 40-50 kişi bir araya geliyor. Türkiye'de artık yolsuzluk teşkilatlı, mevzuatla, devlet himayesi ile yapılıyor.''

Baykal, daha sonra 29 Mart seçimlerinde partisinden aday olan belediye başkan adaylarını tanıttı. Partili belediye başkan adaylarına destek istedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler