"Batıdaki darbecilerin iş ortağı AKP hükümetidir"

BDP Grup Başkanı Nuri Yaman, AKP'nin darbeci gelenek karşısında elle tutulur bir mücadelesinden söz edilemeyeceğini belirterek "Batıdaki darbecilerin Doğu'daki iş ortağının AKP Hükümetinin ta kendisi olduğunu herkes bilmelidir. Bu ortaklıklarının adı da 'Her Türlü Darbe Tezgahlanır' adi şirket ortaklığıdır" diye konuştu.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.01.2010 - 13:19

BDP Grup Başkanı Nuri Yaman, partisinin Meclis grup toplantısında son gelişmeleri değerlendirdi. Grup toplantısına Mezopotamya Kültür Merkezi sanatçıları ile TEKEL işçileri de katılırken Yaman, 14 Nisan'dan bu yana KCK adı altında yürütülen operasyonlardan kapatılan DTP ile BDP yöneticilerinin yanı sıra Kürt sanatçıların da nasibini aldığını söyledi. 20 dolayında Kürt sanatçının tutuklu olduğunu yine 20 kadar sanatçı hakkında da dava açıldığını ifade eden Yaman "Bu hükümet, sanatçılarımıza dahi tahammül edememekte, susturmaya çalışmaktadır. Hükümete, sanatçılarımızın derhal serbest bırakılması ve operasyonları durdurması çağrısında bulunuyor, bu baskılara karşı hep birlikte 'Edi bese' diye haykırıyoruz" diye konuştu.


"Hükümeti faili meçhulleri aydınlatmaya çağırıyoruz"

Ocak ayının "Faili meçhul cinayetler ayı"na dönüştüğünü, Hrant Dink'in yanı sıra Ocak ayında Uğur Mumcu, Gaffar Okkan ile Silopi Kayıplarının anıldığını belirten Yaman, faili meçhul cinayetlerin halen aydınlatılamadığını kaydederek "Meçhul kalan cinayetlerin failleri aslında bellidir. Eğer failler bulunup, yakalanamamışsa, bunlar devlet içinde örgütlenmiş yasa dışı güçlerdir. Ve bu güçler devlet elitlerince, yargı erkince koruma ve kollama altında tutulmaktadır. Bu nedenle failler bulunamamaktadır. Bir kez daha devleti, hükümeti ve yargıyı bu cinayetleri aydınlatmaya, sorumluları adalet önüne çıkarmaya çağırıyoruz."


"Ermeni ve Rum Patrikhanesi'ni ziyaret ettik"

Yaman geçen hafta BDP milletvekilleri Ufuk Uras, Sebahat Tuncel ve Akın Birdal'la birlikte Ermeni ve Rum Patrikhanesi'ni ziyaret ederek sorunlarını dinlediklerini bildirdi. Yaman "Özellikle Vakıflar Yasası'nın çıkması sırasında parlamentodaki performansımız konusunda bizlere teşekkür etmeleri bizleri mutlu etmiştir. Biz, bu ülkedeki bütün azınlıkların, gayrimüslimlerin sorunlarını her zaman dile getirmeye ve takipçisi olmaya devam edeceğiz ve bu konulardaki çalışmalarımızı da sürdüreceğiz." diye konuştu.


"Bu tam bir tüccar siyasetidir"

Bir süredir Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'ndeki 'iç düşman' kavramı ile EMASYA Protokolü'nü gündeme getirdiklerini, yaptıkları uyarıların hemen akabinde 'Balyoz Harekat Planı'adı altında bir belge ortaya çıktığını belirten Yaman, bu tür planların ortaya çıkmasının demokratikleşme adına önemli bir gelişme olduğunu söyledi. Halen bu tür karanlık planların yapılıyor olmasının kaygı verici olduğunu da söyleyen Yaman, Başbakan Erdoğan'ın "Başından beri haberimiz vardı. Ama gerilim olmaması için sessiz kaldık, işimize baktık" şeklindeki sözlerinin ise hükümetin içinde bulunduğu 'acizliğin' işareti olduğunu kaydetti. Halkın iki kez AKP'ye yetki verdiğini ancak hükümetin demokrasiye bağlı olmanın gereklerini yerine getirmediğini, demokrasi dışı planlara seyirci kaldığını ifade eden Yaman, hükümeti demokrasi dışı planları hazırlayanlarla uzlaşma yoluna gitmekle suçladı.

Yaman "Şimdi belgeler açığa çıkınca da her zamanki gibi mağdur ve mazlum rolüne bürünerek, toplumdaki darbe karşıtlığını kendisi için bir siyasal desteğe dönüştürmeye çalışmaktadır. Bu tam anlamıyla bir tüccar siyasetidir, fırsatçılıktır ve halkın duygularının istismarıdır." dedi. AKP'nin 'yavuz hırsız misali en pişkin siyaseti yaptığını, toplumun hafızasıyla alay ettiği'ni öne süren Nuri Yaman, "AKP'nin darbeci gelenek karşısında elle tutulur, zerre kadar bir mücadelesinden söz edilemez. Buna rağmen Sayın Başbakan'ın çıkıp darbecilere karşı mücadele verdiğini savunmasının hiçbir iler tutar yanı yoktur. Onların yaptıkları, iktidarlarının ömrünü uzatabilmek için güç odaklarıyla uzlaşmaktır. Omurgasız siyasetin sonucu budur ve bu da AKP'ye yakışmaktadır" diye konuştu.


"Darbeciler harıl harıl plan yapıyor hükümet iradesiz"

Darbe planları yapanlarla uzlaşması sonucu hükümetin ne 'darbe anayasası'nı değiştirmeye yöneldiğini ne de darbeyi önleyecek yasal adımları attığını savunan Yaman "Darbeciler harıl harıl planlar hazırlarken, Hükümet ise, iradesiz, kararsız ve tutarsız bir duruş sergilemiş. Statükocu elit güçleri daha da cesaretlendirmiştir" dedi.

Darbe planı hazırlayanların temel dayanağının mevcut anayasa olduğunu belirten Yaman, 7 yıldır anayasayı değiştirmek için kılını kıpırdatmayan hükümetin şimdi çıkıp "Mevcut anayasa karbondioksit püskürtüyor" dediğini ifade ederek "Peki, anayasa karbondioksit püskürtüyor da siz oksijen mi üretiyorsunuz? " diye sordu. Anayasa Mahkemesi'nin askere sivil yargı yolunu açan yasayı iptal etmesinin utanç verici bir karar olduğunu kaydeden Yaman, hükümetinse Mahkeme'nin kararını politik malzeme konusu yapıp yine mağduru oynamak istediğini savundu.


"Balyoz planları Doğu'ya kara kışı yaşatıyor"

Balyoz Planı'nın kendileri ve demokratik kamuoyu açısından sürpriz olmadığını, şaşırtıcı bir yönü bulunmadığını söyleyen Yaman, şöyle konuştu:
"Balyoz planı batıda bir plan semineri olabilir. Ama Güneydoğu'da plan olmaktan çıkmış, hayata geçirilen uygulamalara dönüştürülmüştür. O yüzden tatbikat değildir. Seminer değildir. Oyun teorisi hiç değildir. İstanbul'da cami bombalanmamıştır, ama Şemdinli'de Umut Kitapevi bombalanmıştır. Başka ne var Balyoz Harekât Planı'nda? 'Güneydoğu'da İsrail tarzı sert tedbirler uygulanmalıdır' deniliyor. Güneydoğu'da durum farklı mıdır? Olayların Filistin'de yaşananlardan geri kalır yanı var mıdır? O plandakiler her gün harfiyen Doğu'da kesintisiz uygulanıp yaşanıyor. Doğu'ya her gün kar yağıyor, ama İstanbul'a bir saat kar yağdığında 'Türkiye kara kışa teslim oldu' deniyor. Oysa Doğu çoktan kara kışa teslim olmuş. İşte hazırlanan bu balyoz planları da Doğu'ya adeta kara kışı yaşatıyor."


"Kelepçe Ermenistan sınırına dayandı"

Son bir yıldır yürütülen operasyonlarda 800'e yakın Kürt siyasetçinin tutuklandığını, son olarak Iğdır Belediye Başkanı Nuri Güneş ile belediye meclis üyelerinin aralarında bulunduğu 7 kişinin gözaltına alınıp tutuklandığını ifade eden Yaman "Öyle anlaşılıyor ki; AKP Hükümeti, kazanamadığı illerin belediye başkanlarını tutuklatıp, resmen intikam almaktadır. Sandıktan çıkamadığı yerleri kelepçelerle, komplolarla, operasyonlarla ele geçirmeye çalışmaktadır. Iğdır operasyonuyla kelepçe adeta Ermenistan sınırına dayandırılmıştır. Ama bu operasyonların emrini verenler şunu unutmamalıdırlar ki; o belediyeler halkın kazanımlarıdır, halkın demokratik kurumlarıdır. Bu kaleleri asla yıkıp alamayacaksınız" diye konuştu.
 

Tarım Bakanı'na kelepçe tepkisi

BDP'li belediye başkanları ve siyasetçilerine uygulananın "AKP hükümetinin Kürtlere yaşattığı 12 Eylül" ve "AKP'nin açılım adı altında yürüttüğü darbe girişimleri" olduğunu öne süren Yaman, Tarım Bakanı Mehdi Eker'in Diyarbakır'da söylediği "İnsanlar bir dönem asit kuyusuna atılıyordu. O gün bunlara karşı bile sesini çıkarmayanlar bu gün kelepçeyi sorguluyorlar" şeklindeki sözlere de tepki gösterdi. Yaman "İşte bu sözler, AKP'nin ne denli kirli bir yüze sahip olduğunu bir kez daha ortaya koymuştur. Asit kuyularını gösterip, 'kelepçeye razı olun' diyor. Bu düpedüz ölümü gösterip, sıtmaya razı etme politikasıdır. Sayın Mehdi Eker, insanların asit çukurlarına atıldığı o günleri mi özlüyor?" diye sordu.
 

"AKP bölgede tabela partisi olacak"

AKP'nin halkın nazarında ve vicdanında artık darbeci bir parti, İçişleri Bakanı'nın da "kelepçe koordinatörü" olarak anılacağını savunan Yaman, Bakan Atalay'ın BDP'li belediye başkan avına çıktığını öne sürdü. AKP'nin hedefinin bölgede AKP siyasetine alan açmak olduğunu kaydeden Yaman "Tıpkı diğerleri gibi AKP de Bölge'de bir tabela partisine dönüşecektir" dedi.


"Ortaklığın adı: Her türlü darbe tezgahlanır adi şirket ortaklığı"

AKP'nin gerçek yüzünü herkesin iyi görmesi gerektiğine işaret eden Yaman şunları söyledi:
"Ortaya çıkan darbe planlarını can simidi gibi kullanarak, kendisini allayıp, pullayıp, demokrat göstermeye çalışan bu hükümetin, gerçek yüzünü herkes iyi görmelidir. Batıdaki darbecilerin Doğu'daki iş ortağının AKP Hükümetinin ta kendisi olduğunu herkes bilmelidir. Bu ortaklıklarının adı da 'Her Türlü Darbe Tezgahlanır' adi şirket ortaklığıdır. Batıdaki balyoz plancılarına karşı çıkarken, aynı zamanda Doğu'daki darbeci AKP'nin de durdurulması gerekir. Fırat'ın iki yakası ancak böyle yakınlaştırılabilir. Bu baskı ve saldırı politikasını ancak birlikte ve örgütlü bir siyasal mücadeleyle aşabiliriz. O yüzden hep bir ağızdan şunu haykırmalıyız: Ne askeri darbe, ne de AKP'nin kelepçeli darbesi."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler