Baykal TEKEL işçileriyle biraraya geldi

MHP ve CHP'ye gidecek otobüslerin Mithatpaşa Caddesi'nde bekletilmesi nedeniyle aralarında, CHP İstanbul milletvekilleri Çetin Soysal ve Mehmet Sevigen ile MHP Gaziantep Milletvekili Hasan Özdemir'in de bulunduğu milletvekilleri otobüslerin yanına geldi.

Milletvekilleri, İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Ankara Valisi Kemal Önal ile telefon görüşmeleri yaparak otobüslere izin verilmesini istedi.

Tekgıda-İş Genel Sekreteri Mecit Amaç, ziyaretleri 16 otobüsle gerçekleştirmek istediklerini, emniyetle yaptıkları görüşmelerin ardından bu sayıyı 8'e indirdiklerini anlattı.

TEKEL işçilerinin eylemi sürdürdükleri yerden ayrılmalarını sağlayabilmek için her şeyin yapıldığını öne süren Amaç, ''Bizi provoke ediyorlar, ama hiçbir oyuna gelmeyeceğiz'' dedi.

Baykal TEKEL işçileri ile biraraya geldi

CHP Genel Başkanı Baykal'ın, bugün saat 13.00'te Tek Gıda İş Sendikası yetkilileri ve Tekel işçilerini CHP Genel Merkezi'nde kabul etmesi bekleniyordu. Ancak polis, Tekel işçilerini taşıyan Türk-İş otobüslerinin hareket etmesine Valilik izni olmadığı gerekçesiyle izin vermedi. Bunun üzerine Baykal, 5 parti otobüsüyle işçileri almak üzere Türk-İş Genel Merkezi'ne geldi. Baykal, yaşanan izdiham nedeniyle otobüsün durduğu Mithatpaşa Caddesi'nden Türk-İş binasının önüne gelmekte zorluk yaşadı. Tekel işçileri Baykal'ı büyük coşkuyla karşıladı. İşçiler sık sık "Başbakan Baykal", "Tekel seninle gurur duyuyor", "Vur vur inlesin, AKP dinlesin" sloganları attı. Baykal'ı Türk-İş binasının girişinde Türk-İş Genel Başkanı Mustafa Kumlu karşıladı.

Baykal, burada yaptığı konuşmada Tekel işçilerinin 10 gündür verdiği mücadeleyi derin bir takdirle, hayranlıkla ve saygıyla izlediğini, işçilerin mücadelelerinde yasalara saygılı, demokratik haklarını kullanırken kimseye zarar vermeme konusunda olağanüstü dikkatli olduklarını, kendi haklı davalarına milletin dikkatini çekebilmek için dünyanın her demokratik ülkesinde başvurulan bir anlayışla eylemlerini sürdürdüklerini ifade etti.

Baykal, Tekel işçilerinin eylemlerinin, bütün Türkiye'nin vicdanlarını sarstığını, herkesin Tekel işçilerinin sorunlarına duyarlılığını artırdığını, böylece bütün milletin desteklerini kazandıklarını belirterek kendisinin Tekel işçileriyle dayanışma duygularını paylaşmak için Tekel işçileriyle görüşmek istediğini gelen talebi memnuniyetle kabul ettiğini bildirdi. Tekel işçilerinin derdini Anamuhalefet partisine anlatmasına izin verilmediğini, işçilerin CHP Genel Merkezi'ne gelişinin kentin güvenliği açısından uygun görülmediğini kaydeden Baykal, "Tekel işçilerinin bir yanlışı, bir kanunsuzluğu, hukuksuzluğu var mı? Elinde bomba, mayın var mı? Terörle ilgisi var mı? Onun bunun posterlerini elinde tutuyor mu? Devlete millete ihanet ediyor mu? Niye izin vermiyorsun?" diye sordu.

Baykal, Ankara Valisi'ni, Emniyet Müdürü'nü, İçişleri Bakanı'nı Cumhurbaşkanı'nı arattırdığını, sorunun çözülmesini istediğini ancak bir yanıt gelmeyince kendisinin Tekel işçilerinin yanına gelmeye karar verdiğini ifade etti. Baykal, Tekel işçilerini CHP otobüsleriyle partiye gelerek çay içmeye çağırdı ve "Bizi engellemek isteyenler engellesinler. Herkesi çağırıyorum, orada çayınız hazır" dedi.

Baykal, Tekel işçilerinin eylemenin birden bire büyük bir anlam kazandığını, büyük bir olay haline geldiğini belirterek "Eğer bu yanlış tutumunu Başbakan sürdürmeye devam ederse çok daha büyük olay haline gelecektir, benden uyarmak. Şu ana kadar yanlış yapıldı, bundan sonra yanlış yapılmasın, tavsiye ederim" dedi.

Baykal, 4/C'nin bir sosyal hukuk devletinde tasavvur edilemeyecek bir kölelik düzeni olduğunu ifade ederek 4/C sisteminin artık sürdürülemeyeceğini belirtti. Tekel işçilerinin eyleminin yanlış özelleştirme politikasını tekrar gündeme getirdiğini kaydeden Baykal, kapatılan kurumlardaki işçilerin iş güvenliğini sağlamanın, Hükümet'in görevi olduğunu vurguladı. Baykal, Tekel işçilerin eylemiyle iktidarın insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğü, çalışanların hakları, emeğin örgütlenmesi, sendikaların hakları konusunda da nasıl bir ikiyüzlülük içinde olduğunun ortaya çıktığını, Hükümet'in tam bir sosyal sorumsuzluk içinde olduğunu ifade etti.

Baykal, önceden özelleştirilen itfaiyecilerin sorunları, demiryollarındaki makinistlerin sorunları gibi sorunların toplumun dikkatinden kaçırılabildiğini, ancak Tekel işçilerinin direnişiyle bu durumu değiştirdiğini belirterek "Tekel işçileri toplumun yüreğiyle öyle bir bağ kurdu ki bütün bunlar gözden kaçırılamaz hale geldi. Sizin bu eyleminiz Türkiye'de sosyal bilincin yükselmesine, sosyal duyarlılığın artmasına, medyamızın 'Böyle insanların sorunları da var' gerçeğini keşfetmesine yardımcı oldu. Olay bir büyük konu haline geldi" diye konuştu. Baykal, bu eylemle birlikte tüm sendikaların bir araya gelmeye ve dayanışma sergilemeye başladığını kaydetti.

Baykal, Başbakan'ın sözlerine kulak asacağını zannetmediğini ancak yine de Başbakan'a bir tavsiyede bulunmak istediğini belirterek şöyle konuştu:
"Bu konudaki kızgınlığını, hırsını kontrol et, derhal bu Tekel işçilerinin sorununu hemen çöz. Eğer bunu çözmezsen bu olay hızla büyüyor, büyüyecek. Bu olayın altında kalırsın Sayın Başbakan, bu işin altında kalırsın. Bu konuyu tatlıya bağla. Bak seni anlayışla dinleyecek sendika yöneticileri var, onlarla bir araya gel, çalış, işbirliği yap, çözüm bul, bu işi tatlıya bağla. Eğer olmazsa bu iş büyür, büyürse altında bu iktidar kalır."

Baykal, işçilerin eylemlerinde birlik ve bütünlük sağladığını, 47 ilden işçilerin bir araya geldiğini vurgulayarak "Kardeşlik nasıl olurmuş, eylem içinde birlik, bütünlük nasıl gerçekleştirilirmiş en güzel örneğini verdiniz, hepinizi yürekten kutluyorum, alnınızdan öpüyorum" dedi. Baykal, eyleme katılan kadın işçileri de kutlayarak kadınların varlığının işçilerin mücadelelerine büyük bir anlam kazandırdığına dikkat çekti.

Baykal'ın konuşması sık sık işçilerin sloganlarıyla kesildi. İşçiler, "Ölmek var dönmek yok", "Gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek", "Yar saçların lüle lüle, Tayyip sana güle güle", "Genel grev, genel direniş" sloganları attı.

Baykal'ın konuşmasının ardından 5 CHP parti otobüsüyle işçiler CHP Genel Merkezi'ne geldi. Baykal, Genel Merkez binasının önünde işçilerle sohbet etti ve fotoğraf çekildi. Burada işçilere çay ve kurabiye ikram edildi.

MHP: TEKEL işçisine ise zülum açılımı uygulanmaktadır

MHP Genel Sekreteri Cihan Paçacı, ''Eli kanlı teröriste demokratik açılım, hakkını arayan TEKEL işçisine ise zülum açılımı uygulanmaktadır'' dedi.

MHP Genel Sekreteri Paçacı, ''AKP'nin, meşruiyetini dış güçlerde aradığını, kendi halkına ise zalim ve gaddar bir yönetim benimsediğini'' ifade etti.

Tekel işçilerinin yaklaşık 10 gündür uğradıkları haksızlığı dile getirmeye çalıştıklarını ancak çeşitli engellemelerle karşılaştıklarını belirten Paçacı, şöyle konuştu:
''Habur'da eli kanlı teröristleri devletin memurlarını göndererek davul zurnayla karşılayan hükümet, maalesef ekmeğini ve özlük hakkını arayan Tekel işçisine zehirli gazı ve basınçlı suyu reva görmüştür. Eli kanlı teröriste demokratik açılım, hakkını arayan TEKEL işçisine ise zulüm açılımı uygulanmaktadır. MHP olarak haksızlığa uğrayan kim olursa olsun onların yanında olmaya devam edeceğiz.''

Paçacı, yapılacak bir genel seçimin ardından iş başına gelecek yeni hükümetin çalışanların sorunlarını ortadan kaldıracağını da ifade etti.

Türk-İş Genel Sekreteri Macit Amaç ise TEKEL işçilerinin mağdur olmasına Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sebep olduğunu ileri sürdü.

''TEKEL işçilerinin yan gelip yatmadığını, cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana TEKEL'i Türkiye'nin en büyük üç kuruluşundan biri haline getirdiğini'' anlatan Amaç, hükümetin önce TEKEL'in alkollü içki bölümünü, daha sonra sigara bölümünü sattığını ve tütün ekim izinlerini de kaldırarak tütün işçilerini işsiz bıraktığını söyledi.

''Başbakan Erdoğan, 12 bin TEKEL işçisinin iki sene boyunca oturmasına kendisi neden oldu'' diye konuşan Amaç, ''İşçileri başka kurumlarda değerlendirme imkanı varken neden 4-C kapsamına sokulduğunu?'' sordu.

İşçilerin günlerdir binaların altında serdikleri kartonlar üzerinde battaniyesiz kaldıklarını anlatan Amaç, Ankara halkına ve esnafına da zarar vermemeye çalıştıklarını, taşkınlık yapmadıklarını söyledi. Amaç, TEKEL işçilerinin siyasi partileri ziyaret etmesine izin verilmemesini de eleştirdi.

İlgili haberler için tıklayınız

"25 Aralık'ta hepimiz TEKEL işçisiyiz"