BDP'den ekonomik-sosyal hatlar çalıştayı

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, ''Radikal düşünceleri olan bir parti olarak siyasi parti kapatma konusunun tarihe karışması gereken bir durum olduğunu düşünüyoruz. Onun için de nasıl bir süreç işliyor, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ne yapıyor, bizi çok ilgilendirmiyor'' dedi.

BDP'den ekonomik-sosyal hatlar çalıştayı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 03.01.2011 - 11:15

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, Eğitim-Sen Genel Merkezi'nde partisince düzenlenen ''Sivil ve Demokratik Anayasa Yolunda Temel Perspektifleri Somutlaştırmak: Ekonomik-Sosyal Haklar Çalıştayı''nın açılışında yaptığı konuşmada, sivil, demokratik, bu toplumun ihtiyacı olan hak ve özgürlükleri güvence altına alan bir anayasa yapmak konusunda artık Türkiye'nin geri dönüşü olmayan bir sürece girdiğini belirtti.

Senelerdir, ''Halka başkaları tarafından zoraki giydirilmeye çalışılan bir anayasa gömleğiyle toplumun mücadele ettiğini'' öne süren Kışanak, darbe dönemlerinde yapılan anayasaları toplumun kabullenmediğini, hak ve özgürlükleri kısıtlayan, devleti yücelten, kutsayan, siyasal ve sosyal sorunların da zeminini oluşturan anayasayla hep mücadele ettiklerini söyledi. Bu mücadelelerin sonucunda anayasanın halk tarafından yapılan bir uzlaşı metni olması gerektiğini belirten Kışanak, herkesin hak ve özgürlüklerini güvence altına alan bir anayasa sürecine girildiğini dile getirdi. Kışanak, ''Bu geri dönüşü olmayan bir süreçtir. Artık Türkiye, bundan kaçınamaz. Bütün sosyal kesimlerin, bütün yurttaşlarımızın yeni, sivil, demokratik, özgürlükçü, çoğulcu herkesi kapsayan bir anayasa yapma konusundaki talebi gün gibi ortadadır. Türkiye'nin sosyal, siyasal ve toplumsal anlamda devrim niteliğinde bir anayasaya ihtiyacı var'' diye konuştu.

Türkiye'de ''Demokrasiyi çoğunluğun iktidarı olarak algılayan, çoğunluğu temsil edenlerin anayasayı da yapma hakkı varmış gibi bir yanılgılı demokrasi anlayışı olduğunu'' ileri süren Kışanak, yurttaşlar olarak bu sürecin yanılgılı demokrasi anlayışıyla heba edilmesinden korktuklarını, kaygı duyduklarını söyledi. Kışanak, ''Anayasalar çoğunluğun isteğine göre hazırlanan metinler olursa, yeniden toplumsal ve sosyal çatışmaların, gerilimlerin kaynağı olacaktır'' dedi.

İktidarın, ''Seçim olsun, seçimden sonra anayasayı yaparız'' gibi bir yaklaşımı olduğunu belirten Kışanak, anayasa yapma konusunda herkesin konuşması, tartışması, birbirlerini kabullenir bir noktaya gelmesi gerektiğini dile getirdi. Kışanak, ''Yeni anayasa yapmayı parlamentoya havale etmek, parlamentoda çoğunluğu bulunan partinin istediği gibi anayasayı yapmasını sağlamak, bize ihtiyacımız olan bir anayasayı vermeyecektir. Bu konuda en büyük sorumluluk da iktidar partisine düşmektedir'' diye konuştu.
İktidar partisinin, iki seçimde de ''Yeni anayasa konusuyla iktidara geldiğini'', ancak vaatlerini tutmadığını ileri süren Kışanak, bu yılki genel seçimler sonrasında vaatlerin tutulup tutulmayacağını daha önceki tutumlara bakarak kaygıyla karşıladıklarını söyledi. ''Seçimden sonra iktidarın, parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduranların tek başına yapacağı bir anayasanın kendilerine demokrasi, özgürlük ve barış getirmeyeceğini bildiklerini'' belirten Kışanak, kendilerinin tartışmaya, topluma açık bir şekilde bu süreci işlettiklerini savundu. Kışanak, ''Buna rağmen 'bizim taslağımız en iyi, en güzel taslaktır. Herkes bunu kabul etsin' demeyeceğiz. Bu tartışmaların yeterince yaşanması gerekiyor. Bizim gibi ülkelerde bir sabah kalkıp kapalı kapılar ardında akademisyenlerin hazırladığı taslakları parlamentodan geçirerek anayasa yapılamaz'' dedi.

Bugün de ''Anayasanın hazırlanmasında ekonomik-sosyal haklar'' konusunda bir çalıştay yapacaklarını anlatan Kışanak, anayasada yer alması gereken sosyal sorunların ötelendiğini öne sürdü.

Kışanak, bir gazetecinin ''İmralı'dan yeni açıklamalar geldiğini, bazı yorumcuların da bunu bir tehdit olarak algıladığını'' belirtmesi ve bu konudaki görüşlerini sorması üzerine, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin gerçekten de devrim niteliğinde bir anayasa yapmaya ihtiyacı var. Siyasal haklar, kişi hak ve özgürlüklerimiz, sosyal ve ekonomik haklar açısından o kadar geri bir noktadayız ki. Çok ciddi tartışmalar yürüterek, çok güçlü br anayasa süreci yaşamamız gerekiyor. Ve ben bu sorunlarımızın da aslında bir şekilde yaşadığımız sorunların anayasadan kaynaklandığını düşünüyorum onun için bu konuyu bugün önceleyelim.
Bu ülkede tabii ki önemli siyasal tartışma odaklarından biri durumundadır... İmralı'dan yapılan açıklamalar sürekli Türkiye'nin gündeminde önemli yankı uyandırıyor, tartışılıyor. Bundan sonra da tartışılacaktır ama biz bugün anayasayı tartışırsak daha konumuza uygun bir iş yapmış oluruz diye düşünüyorum.''

Gültan Kışanak, ''Seçim öncesi net bir anayasa taslağı sunacak mısınız?'' sorusuna ise şu karşılığı verdi:

''Parti olarak seçim öncesinde nasıl bir anayasa öngördüğümüzü taslak olarak hazırlayıp kamuoyuna sunmayı düşünüyoruz. İhtiyaç duyduğumuz konularda başka çalışmalar da yapabiliriz. Bunu diğer partilerin de yapması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü artık bence 'yeni bir anayasa' söylemi artık eskimiştir, 'nasıl bir anayasa' söylemi günün konusudur. Herkesin nasıl bir anayasa öngördüğünü kamuoyuna açıklaması, ona göre oy istemesi gerekiyor. 'Yeni bir anayasa' vaadinin artık bir oy değeri olmadığını düşünüyorum. 'Nasıl bir anayasa' sorusuna verilecek cevabın belki oy değeri olabilir.''

Diyarbakır'daki Demokratik Toplum Kongresi'nden sonra Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bir inceleme başlattığının hatırlatılması ve ''Siz bu incelemeden nasıl bir sonuç çıkmasını bekliyorsunuz. Çıkacak sonuç yeni bir kapatma davasını da gündeme getirebilir mi?'' diye sorulması üzerine de Kışanak, ''Radikal düşünceleri olan bir parti olarak siyasi parti kapatma konusunun tarihe karışması gereken bir durum olduğunu düşünüyoruz. Artık bunun Türkiye'nin gündemine hiçbir şekilde gelmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Onun için de nasıl bir süreç işliyor, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ne yapıyor, bizi çok ilgilendirmiyor. Biz parti olarak her zaman siyasal partilerin siyasi hayatın vazgeçilmez unsurları olarak ele alınması gerektiğini, çalışma olanaklarının hiçbir şekilde zedelenmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Umuyoruz ve diliyoruz ki bu süreçten de böyle bir hata bir kez daha çıkmaz'' diye konuştu.

Çalıştay, Kışanak'ın konuşmasının ardından basına kapalı gerçekleştirildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon