Bilim insanları, 'bin yıllık dışkılarda' yeni mikroplar keşfetti
Araştırmada bin yıllık dışkı örnekleri üzerinde çalışan bilim insanları, 498 mikrobiyal genomu yeniden yapılandırdı. Karşılaştırma sonucunda eski insanlara ait genomların "sanayileşmemiş topluluklara" daha yakın olduğu ortaya kondu. Ayrıca ortaya çıkan yeni mikropların, bazı hastalıkların tedavisinde kullanılabileceği düşünülüyor.
Bin yıllık dışkı örnekleri
üzerinde çalışan bilim insanları, daha önce bilinmeyen mikroplar (mikroskobik
ölçeklerdeki canlıların ortak adı olan mikroorganizmanın kısaltması) tespit
etti. Bunların obezite ve diyabet gibi hastalıklarla mücadelede
kullanılabileceği düşünülüyor.
Independent Türkçe’nin derlediği
habere göre mikroplar, bağırsak mikrobiyomunun bir parçası. Mikroflora veya
mikrobiyota olarak da bilinen mikrobiyom, vücudumuzda yaşayan milyarlarca
mantar, bakteri ve tek hücrelilerden oluşuyor ve hayati öneme sahip.
Eski dışkı üzerinde yapılan
önceki araştırmaların çoğu, iyi korunmuş DNA örneklerinin olmaması sebebiyle
ilerleyememişti. Şimdiyse ABD'nin Boston kentindeki Joslin Diyabet Merkezi'nden
bilim insanları, Meksika'yla ABD'nin Utah eyaletinde bulunan ve 1000-2000 yıl
öncesinden olduğu belirlenen 8 insan dışkısı örneğinin detaylı genetik
analizini yaptı.
Araştırmanın yazarlarından
Aleksandar Kostic, bu dışkıların çölde bulunduğunu ve aşırı kuraklık sebebiyle
çok iyi korunduğunu söyledi.
Araştırma ekibi, toplam 498
mikrobiyal genomu yeniden yapılandırdı. 61'i daha önce hiç görülmemiş olmak
üzere 181'inin eski insanlara ait olduğu sonucuna varıldı.
Bilim insanları bunun ardından
bahsi geçen mikropları, günümüzdeki "sanayileşmiş" ve
"sanayileşmemiş" topluluklardan insanların bağırsak mikrobiyomlarıyla
karşılaştırdı.
Çalışmada,
"sanayileşmemiş" topluluklar, "işlenmemiş gıdaların tüketildiği,
antibiyotiğin az kullanıldığı ve daha hareketli olunan topluluklar" diye
açıklandı. Bunun için Fiji, Madagaskar, Peru, Tanzanya ve Meksika gibi
ülkelerdeki bazı kişilerden örnekler alındı.
Karşılaştırma sonucunda eski
insanlara ait genomların "sanayileşmemiş topluluklara" daha yakın
olduğu ortaya kondu.
Peki bu genetik değişkenlik nasıl
açıklanabilir? Kostic bu konuda şöyle konuştu:
“Kadim kültürlerde çok çeşitli
yiyecekler yeniyordu. Dolayısıyla burada daha farklı bir mikrop koleksiyonu
olabilir. Ancak sanayileşme arttıkça ve 'market' beslenme düzenine geçtikçe,
daha çeşitli mikrobiyom olmasını sağlayacak birçok besin kayboluyor.”
Nature adlı hakemli bilim
dergisinde yayımlanan araştırma henüz başlangıç aşamasında. Ancak Kostic,
ekibin yeniden yapılandırdığı mikropların, örneğin otoimmün hastalıklar gibi
hastalıkların tedavisinde kullanılabileceğini düşünüyor ve ekliyor:
“İnsanlarla ilişkili bu
mikropları, insanlara yeniden ekleyebiliriz.”
Zira bulgular, eski örneklerdeki mikrobiyomda, bağırsağın iltihaplanmasına neden olan proteinleri üreten genlerin çok daha az sayıda olduğunu gösterdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu