Bir saniye bile yok

İklim krizi için harekete geçen sivil toplum örgütleri ‘sıfır gelecek kampanyası’ başlattı

Bir saniye bile yok
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 02.08.2019 - 21:45

Sivil toplum kuruluşları iklim krizi için harekete geçti. Sıfır gelecek kampanyası başlatan STK üyeleri “Gezegen olarak ekolojik bir krizin ortasındayız” diyerek kaybedecek 1 saniyenin bile olmadığına vurgu yaptı.
Aralarında Yeryüzü Derneği, Kuzey Ormanları Savunması, Fridays For Future, Yeşil Düşünce Derneği, Buğday Derneği gibi 10 kurum “Sıfır Gelecek” adıyla bir tespit raporu ve yapılacaklar listesi yayımladı. “Gezegen olarak ekolojik bir krizin ortasındayız” diye başlayan dosyada “İçinde bulunduğumuz krize karşı uygun politikalar oluşturmamızın zamanı geldi de geçiyor. Kaybedecek bir saniyemiz dahi yok. Şu anda Yeryüzünün atmosferi, endüstri devrimi öncesi seviyelerden 1 derece daha sıcak” denildi.
İklim krizi ile baş etme imkânlarına ve zamanın gittikçe azaldığına dikkat çekilen dosyada kurumlar tüm dünyada iklim hareketine önderlik eden öğrencilerin, Fridays for Future’ın “Buradayız, çünkü geleceğimizi çaldınız!” çağrısına ortak olduklarını açıkladı. Kurumlar uzun soluklu bir eylem ve etkinlik dizisi planlayarak iklim krizini Türkiye gündemine taşımayı hedefliyor. Amaçları ise hükümetin bir an önce iklim krizine karşı acil ve adil planlama yapmasını ve sıfır karbon emisyonuna geçmesini sağlamak.
Kurumlar Türkiye’yi iklim kriziyle küresel mücadelede etkili bir taraf olmaya çağırarak taleplerini şöyle sıralıyor:

İklim acil durumu
Karar alıcıların iklim krizine karşı sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan kurumlar bağlı oldukları meclis ve konseylerde iklim krizini bir var oluş acil durumu olarak ele alınmasını ve “iklim için acil durum” ilan edilmesini istiyor.

Net sıfır karbon emisyonu
Dosyada insan kaynaklı bir iklim felaketini önlemek için 2030 yılına kadar net sıfır sera gazı emisyonuna geçilmesi gerektiği anlatıldı. Dosyada, “Fosil yakıtların ve iklimin tahribatının tüm finansmanını ve desteğini derhal sonlandırın. Fosil yakıt sübvansiyonlarını kaldırın ve fosil yakıt projeleri, ormansızlaşma ve iklim tahribatını finanse etmek, ticaret yapmak amacı içinde olan herhangi bir banka, piyasa, hükümet veya diğer borç veren kurumların yasadışı olmasını sağlayın. Sera gazı emisyonunun en önemli kaynaklarından biri olan termik santral projelerini canlı yaşamı daha fazla tehdit etmeden acilen durdurun” denildi.

Güneşe merhaba
Yenilenebilir enerjinin gelişmesine izin verilmesi gerektiği ifade edilen dosyada, “Yenilenebilir enerjinin gelişimi için tüm engelleri kaldırın ve herkesin temiz, yenilenebilir enerjiye erişebilmesi için finansman programları oluşturun” denildi. Ayrıca dosyada tarıma da değinilerek “Endüstriyel tarım üretmiyor, tüketiyor! İnsanların ve tüm canlıların sağlığını olumsuz etkileyen, ekosistemi tehdit eden, toprakta olması gereken karbonun atmosfere salımına neden olan endüstriyel tarım ve hayvancılık yerine, doğa dostu üretim yöntemleri teşvik edilsin ve desteklensin” ifadeleri kullanıldı.

Farkındalık
İklim krizinin nedenleri ve etkileri hakkında ekonomik ve politik düzeyde doğru bilgi verilmesi de talep edilen dosyada, “Bu doğrultuda toplum bilinçlendirme çalışmalarına öncelik verin. Okullardaki müfredata iklim krizini dahil edin” denildi.


'SUSMA HAYKIR, JEOTERMALE HAYIR'
Çevreciler, Aydın’ın 16 ilçesini kapsayan 110 jeotermal saha çalışması için yapılacak ihaleyi protesto etti.
CHP’li vekillerin de katıldığı basın açıklamasında çevreciler, ellerindeki döviz ve zeytin dalları ile slogan attı. 5-8 Ağustos tarihleri arasında yapılacak ihale öncesi çevreciler, önceki akşam basın açıklaması yaptı. Aydın Çevre ve Kültür Platformu (AYÇEP), Efeler Belediyesi ve Aydın Tabip Odası tarafından ortaklaşa düzenlenen basın açıklamasına Aydın ve ilçelerinin yanı sıra Manisa, Denizli ve İzmir’den de gelen çok sayıda çevreci katıldı.

AYDINLILAR NÖBETTE
‘Herkes böyle bilsin’
Kızılcaköylü Gülten Şimşek, “Bizim kimseden para pul isteğimiz yok. Jeotermal şirketler şunu bilsinler ki; Kızılcaköy ve Aydın’a jeotermal santralı kuramayacaklar. Ne günahı vardı da o toprakları kuruttunuz. Havasının, suyunun, toprağının kirlenmemesi için 12 aydır nöbetteyiz. Sonuna kadar da mücadele vereceğiz. Bunu herkes böyle bilsin” dedi.

Çevreciler, “Kanser olmak istemiyorum”, “Suyuma dokunma” ve “Aydın’ın içme suyu İkizdere Barajı kirlenmesin” yazılı pankartlar açtı, “Susma haykır, jeotermale hayır”, “Aydın’da jeotermal istemiyoruz” sloganları attı. 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon