"Bu ciddi bir meydan okuma"

Bahçeşehir Üniversitesi'nin ev sahipliğinde Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu DEİK/Türk-İngiliz İş Konseyi tarafından düzenlenen "Türk İngiliz İş Forumu"nun açılışında konuşan Şimşek, İngiliz işadamlarına Türkiye ekonomisi ve yeni teşvik sistemini anlattı. Türkiye'nin 2010 ve 2011 yıllarında güçlü büyümesinin ardından, bu yıl yumuşak iniş sürecine girdiğini ve bu yıl yüzde 4'lük bir büyümenin öngörüldüğünü söyledi. Türkiye'nin kriz öncesine göre oldukça güçlü bir konumda olduğunu ve bazı ülkelerin kriz öncesi duruma hala erişemediğini dile getiren Şimşek, kredi genişlemesinin de yüzde 40-50 aralığından yüzde 10-20 aralığına oturduğunu, bunun biraz daha sürdürülebilir bir durum olduğunu kaydetti.

Şimşek, bu durumun sanayi çıktılarına yansıdığını, sanayi çıktısının ekonominin daha hızlı yavaşladığını gösterse dahi, reel sektör güven endeksine bakıldığında, bütün bunların toplamında ilk çeyreğin biraz yumuşak olduğu, ancak ikinci ve ondan sonraki çeyrek için biraz daha ivme kazanacağının aşikar olduğunu belirtti. İstihdama bakıldığında ise global ekonomik krizin başladığı tarihten itibaren, net bazda 3.5-4 milyon arasında istihdam yaratıldığını söyleyen Şimşek, bunun da sürdürülebilir güçlü büyümeyi destekleyen unsurlardan biri olduğunu vurguladı. İşsizlik oranının 10 yılın en düşük oranın olduğunu, bununu da mevsimsel olarak uyarlanmış rakamlar olduğunu ifade eden Şimşek, "Aslında yüzde 9.8 düşük bir rakam değil, ancak çalışan yaş aralığı bizde 800 bin artıyor. Ayrıca işgücü katılım oranı artıyor. Yani 1 milyon insan iş bulsanız bile her yıl, bazen işsizlik aynı kalabiliyor. Çünkü bu artan, büyüyen genç nüfus bizim için çok ciddi bir meydan okuma" dedi.

Türkiye'nin şu anda yumuşak iniş içerisinde olduğunu söyleyen Bakan Şimşek, yeniden dengelemeden bahsetti. Şimşek, "Geçen yılın ilk yarısına bakacak olursak, göreceğimiz şudur: Türkiye, evet çok hızlı büyüyor ancak, iç talep sürdürülebilir olması açısından çok zor bir talepti. Geçen yılın yarısında gayrisafi yurtiçihasıla'ya (GSYİH) katkı olarak iç talep yüzed 15'di. İhracatta 5.2 puanla büyüdü. Şöyle düşünün; eğer ihracat nötr olsaydı biz yüzde 15 büyürdük. Yani, çok da fazla dengeli bir yıl geçirmedik geçen yıl. Fakat ikinci yarıda aldığımız önlemlerle bu yeniden dengeleme süreci başladı ve şuan da da devam ediyor. İkinci yarıda oldukça saygın bir büyüme oranımız oldu. Bunu ayrıştıracak olursa, 6 puan iç talep, 2 puan da dışarıdan, yani net ihracattan geldi. Oldukça kaydada değer ve sağlıklı bir büyümeydi. Bizim zaten gelecekte de amacımız bu. Sağlıklı büyüme" diye konuştu.

"Cari açık bir meydan okuma"

Şimşek, cari açığın da oldukça geniş olduğunu, fakat daralmaya başladığını kaydetti. Cari açıktan enerjinin çıkartıldığında rakamın daha mütevazi olduğunu ifade eden Şimşek, enerjiyi çıkarmanın da mümkün olmadığını, bunun da gerçeğin bir parça olduğunu ifade ederek, "Cari açık geniş, ancak daralmaya başladı. Bu ciddi bir meydan okuma. Çünkü çok düşük tasarruf oranına sahibiz. Tasarruf oranını mutlaka yükseltmemiz gerekiyor" dedi.

"Cari açığı yönetmek ve kapatmak hedefimiz"

Türkiye ve İngiltere'nin birlikte yapabileceği çok fazla iş olduğunu ifade eden Şimşek, Türkiye'nin kendini yeniden dengeye kavuştururken, daha uzun vadede sürdürülebilir yüksek büyüme oranlarını belirli bir çerçeveye oturturken, herkesin buna katkısı olacağına inandığını dile getirdi. Şimşek, kısa ve orta vadede işlerinin, mutlaka cari açığı yönetmek ve sürdürülebilir bir şekilde kapatmak olduğunu vurguladı. Bu konuda kısa vadedeki risklere dikkati çeken Şimşek, "Yükselen petrol fiyataları, jeopolitik bir takım zorluklar ve Euro bölgesindeki sorunlar da bize yardımcı olmuyor tabiki" şeklinde konuştu.


"İki ekonomi arasındaki farkı gördüm ve etkilendim"

İngiliz Ticaret ve Yatırım Bakanı Lord Green, Türkiye'nin AB üyeliğini desteklediklerini belirterek, "Türkiye, AB'yi yenileyecektir, canlandıracaktır diye düşünüyorum" dedi. İngiliz ekonomisinin yavaş büyüdüğünü, bu nedenle İngiliz yatırımların mutlaka yurt dışına açılmak zorunda olduğunu belirten Green, "İki ekonomi arasındaki farklılıkları gördüm ve çok etkilendim. İngiliz yatırımcılar Türkiye, Türk yatırımcıların da İngiltere'de yatırım yapnasını istiyoruz. Gidilecek ilk yerin Türkiye olduğunu söyleyebiliriz. İngilizler Türkiye'nin farkına varmaya başladı. Türkiye kültürel anlamda da önemli bir vitrin" dedi.