'Bu komutan kim?'

TBMM'de basın toplantısı düzenleyen BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin'in, "Emri Ankara'da o görüntüleri analiz eden komutanlar vermiştir" sözlerine yanıt vererek, "Kim bu komutan" dedi. Kaplan, şöyle konuştu: "Sayın İçişleri Bakanı bu komutan kim? Görevi ne, adı ne, kiminle görüntüleri izledi, kime emir verdi ve emir verirken siyaseten hükümete sorumlu olan Genelkurmay'ın bu komutanı ve onunla beraber bu görüntüleri izleyip F-16 uçaklarının pilotuna vur emrini bir saat boyunca veren komutanlar size hangi resmi bilgiyi hangi saatte ilettiler, kim bu komutan Sayın İçişleri Bakanı. Bu görüntüleri izleyen bombardıman emrini veren komutan kimdir, Sayın Bakan soruyorum. Savcılık makamına verin, yargıda çağırsın ifadesini alsın. Yargı süreci işlesin. O savcılara söylüyorum eğer hukuk devleti işliyorsa işte Bakan, komutanın adresini veriyor o komutanı bulun, derhal bugün ifadeye çağırın. Bakan adını vermiştir, adresini vermiştir, komutanın yeri bellidir."

"Bizim muhatabımız hükümettir. Biz hükümetin memurlarını muhatap alamayız ki" diyen Kaplan, "Sayın İçişleri Bakanı hızını alamamış BDP'nin o bölgede kaçakçılığı örgütlediğini, o bölgeyi kontrol altına aldığını, her şeyi söylüyor" dedi.
 

'5 senedir bu komşumuz ne çayımızı içti ne biz onun bir çayını içtik'

5 senedir Meclis'te olduklarına işaret eden Kaplan, Başbakan'ın "müzakere" sözlerini hatırlatarak şöyle dedi: "Benim odam ile Sayın Başbakan'ın Meclis makam odasının arası 20 metredir. Sayın Eş Başkanımızla Başbakan'ın Meclis'teki makam odası arası 30 metredir. 5 senedir bu komşumuz ne çayımızı içti ne biz onun bir çayını içtik, Allah aşkına aramızda dağlar mı var, uçurumlar mı var? Aynı çaycıdan çay içiyoruz, aynı ocakçıdan çay içiyoruz ama bir türlü görüşemiyoruz, bir türlü müzakere edemiyoruz bir türlü konuşamıyoruz sorunlarımızın ülkenin ve çatışmalar sürüyor, kan akıyor."

'Benim silahım kalemdir, bıraktım'

İçişleri Bakanı'nın, "müzakere"ye yönelik sözlerine de Kaplan, "Sayın İçişleri Bakanı biraz görüşme ışığı doğdu hemen diyor ki müzakerenin ön şartı silahların bırakılmasıdır, BDP silahları bıraksın, buyrun arkadaşlar benim silahım kalemdir, bıraktım, buyrun, hükümet hazretleri gelin görüşelim. Allah aşkına bu hükümetin artık bir karar vermesi lazım. Kiminle müzakere edeceğiz, kiminle konuşacağız? Nasıl konuşacağız? Başbakan ayrı Milli Savunma Bakanı ayrı İçişleri Bakanı ayrı, herkes ayrı bir telden çalarsa nasıl olacak bu iş? Sayın İçişleri Bakanı'nı da bir yandan takdir ediyorum, inanın samimi itirafları TCK'nın da etkin pişmanlık faslına giriyor" diyerek karşılık verdi.
 

'Akordu bozuk tambur gibi sizin hükümet'

Başbakan'a da seslenen Kaplan, "Sayın Başbakan'ı da bu kabinenin başı olarak kabineyi hizaya çekmesini öneriyorum. Kabinene sahip çık Sayın Başbakan ne bu hal. Akordu bozuk tambur gibi sizin hükümet, ne usul tutuyor, nasıl çaldığı belli olmayan bir gidişat söz konusu. Bu sorumlu makamlarınızı gözden geçirin" dedi. Kaplan, konuşmasının sonunda da, "İçişleri Bakanı'na 147 gün sonra da olsa bir sorumlunun yerini ifşa ettiği için teşekkür ediyorum" dedi.