Bursalı ve Kırıkkanat beraat etti
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı ile Mine Kırıkkanat, yargılandıkları davalarda beraat ettiler.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen’in 13 Temmuz 2012 tarihli “Yargıtay’da adalet olacak mı?” başlıklı yazısı nedeniyle dava açtığı İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmada Cumhuriyet Gazetesi yazarı Orhan Bursalı ve avukatı hazır bulundu. Duruşmayı TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile gazeteci yazar Tuncay Özkan da izledi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, yazının iddianameye konu edilen bölümünce sahtecilik tabiri ile kullanılan hakaret cümlesinin doğrudan müşteki ve mağdur kast edilerek kullanılmadığını belirtti. Savcı mütalaasında, siyasi irade ve genel olarak cemaatin yapısı ve onun bütününün eleştiri konusu yapılıp doğrudan müşteki ve mağdurun şahsına yönelik sahtekârlık suçlaması veya iması bulunmadığını kaydederek yorum ve açıklamalarda, ifadeyi açıklama, düşünce özgürlüğü, eleştiri sınırları kapsamında ve basın özgürlüğü çerçevesinde kalıp atılı suçun unsurlarının oluşmadığını anlattı. Mahkeme de Bursalı’nın üzerine yüklenen suçun, sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraat kararı verdi.
Kırıkkanat da beraat etti
Cumhuriyet Gazetesi yazarı Mine Kırıkkanat da 24 Temmuz 2013 tarihli “Dünya Yalan, Narkoz Şirketten” yazısından dolayı Fethullah Gülen tarafından hakaret ettiği gerekçesiyle İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde dün 4 aydan 2 yıl 8 aya kadar hapis cezası istemiyle açılan davada, suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraat etti.
Kırıkkanat, avukatı, TBB Başkanı Metin Feyzioğlu ile Tuncay Özkan’ın da izlediği duruşmada, 28 yıldır sürdürdüğü meslek yaşamında şantaj yapılacak hiçbir yanlışı ve ayıbı bulunmadığından, hakkında en çok dava açılan ve hepsini kazanan kadın gazeteci olduğunu söyledi. Geçirdiği 30 dava arasında, meslek yaşamında ilk kez mahkeme karşısına Gülen’in davalısı olarak çıkmaktan mutlu olduğunu kaydeden Kırıkkanat, “Meslek yaşamında dava konusu bir yazısında dile getirdiği gerçeklerin ilk kez Başbakan tarafından kamusal alanda doğrulanmış ve hükümet nezdinde kabul görerek devlet içinde yaptırımlara yol açmış bulunuyor” dedi. Kırıkkanat, özetle şunları söyledi: “Dava konusu yazıda, ben davacının adını sadece bir kez, o da ‘cemaatini’ ifade etmek için kullandım. 17 Aralık 2013’ten beri aynı ‘cemaati’ meydanlarda benim dava konusu yazımdaki ifadelerimle tıpatıp aynı ifadelerle kamuya ihbar eden Başbakan Erdoğan da konuşmalarında bir kez davacının adını kullandı.”
Savcı mütalaasında, hakaret olarak nitelenen yazının başlığında doğrudan hakaret olarak nitelenebilen bir kelime veya cümle bulunmadığını kaydederek yazının iddianameye konu edilen bölümünde doğrudan müştekinin ismine yönelik bir hakaret cümlesi yer almadığını, ifadeyi açıklama, düşünce özgürlüğü çerçevesinde kalıp atılı suçun unsurlarının oluşmadığını ifade etti. Mahkeme heyeti ise yüklenen suçun sanık tarafından işlenmediğinin sabit olması nedeniyle beraatına karar verdi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi