'Büyük bir hukuksuzluk yaşanacak'

Gazetemiz eski yazar ve yöneticilerine verilen cezaların onanması beraberinde hukuki tartışmayı getirdi.

'Büyük bir hukuksuzluk yaşanacak'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 20.02.2019 - 23:00

 

<haber-dikey:1256422,1254696>

Gazetemiz yayıncılık faaliyetlerinin suçlama konusu yapılması sonucu eski yönetici ve yazarlarımıza verilen hapis cezalarının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi (İstinaf) 3. Ceza Dairesi tarafından onanması hukuki bir tartışmayı da beraberinde getirdi. Kararla birlikte cezası 5 yılın altında olan 7 isim cezaevine girecek, 5 yılın üstünde ceza alan 6 kişinin dosyası Yargıtay’a taşınacak. Kararın Yargıtay tarafından bozulması durumunda yeni bir hukuk garabeti yaşanacağına dikkat çeken hukukçular, 5 yılın altında ceza alanlara temyiz yolunun kapatılmasının “adalet duygusuna aykırı” olduğuna ve yeni bir hukuksuzluğa neden olacağına dikkat çekti.

‘Başından beri yanlış’
Eski Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Yargıcı Rıza Türmen, gazetemiz eski yazar ve yöneticileri hakkında verilen cezalarının İstinaf Mahkemesi tarafından onanmasına değinerek, “Suçlanan, yargılanan ifade özgürlüğü ve gazetecilik faaliyetleri. Bu davada her şey başından beri yanlış gitti. Gazetecilik faaliyetinin suçlama konusu olmaması lazımdı” dedi. 5 yılın altında ceza alan isimlere temyiz yolunun kapalı olmasına değinen Türmen, “Daha az ceza almışsanız hüküm kesinleşiyor, cezayı infaz etmek gerekiyor. 5 yılın üstünde verilen cezalarda ise temyiz yolu açık. Bu durum adalet duygusuna aykırı” diye konuştu.

‘Büyük hukuksuzluk’
Avukat Celal Ülgen, ilk derece mahkemelerinin görevine giren ve kanunda üst sınırı iki yıla kadar hapis cezasını gerektiren suçlara, adli para ve hapis cezalarına ilişkin verilen istinaf kararlarına karşı temyiz yoluna (Yargıtay’a) başvurulamayacağı hükmünün Anayasa Mahkemesi’nin 27 Aralık 2018 gün ve 2018/71 Esas, 2018/118 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğini anımsattı. Ülgen, “Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 286/2-a maddesinde düzenlenen ilk derece mahkemelerinin 5 yıl ve daha az süreli hapis cezalarına karşı istinaf başvurusunun esastan reddi halinde Bölge Adliye Mahkemeleri’nin bu yöndeki kararlarının temyiz edilemeyeceği hükmü hakkında bir iptal kararı bulunmadığı için Cumhuriyet gazetesi davasında 5 yıl ve altı süreli verilen hapis cezaları Yargıtay’a taşınamayacağından büyük bir hukuksuzluk yaşanacaktır” dedi.

‘Eşitliği zedeledi’
Anayasanın 13. maddesi’ni anımsatan Ülgen, “Bu maddede, ‘Temel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlandırılabilir. Bu sınırlamalar, anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz’ ibaresi yer alır. Bu nedenle CMK’nin 286/2-a-b maddesindeki düzenlemenin anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine uygun olduğu söylenemez” diye konuştu.

Ülgen, Anayasa Mahkemesi’nin hak arama özgürlüğünün sınırlandığı nedeniyle iptal ettiği 286/d bendi için belirtilen gerekçelerin bir İçtihat Mahkemesi olmayan İstinaf Mahkemesi kararlarının 5 yıl ve daha az süreli mahkûmiyetler için de geçerlilik gösterdiğinin düşünülmesi gerektiğine dikkat çekerek, “Kanun koyucu Bölge Adliye mahkemelerini ilk derece mahkemelerinin kararlarını denetleyen bir mahkeme olarak düzenlemiş ve Yargıtay’ın yükünü hafifletmek için 5 yıl ve daha az süreli hapis kararlarının onanması halinde bu mahkûmiyetlere temyiz yolunu kapatarak hak arama özgürlüğünü sınırlamış, benzer olaylarda eşitliği zedelemiştir” ifadelerini kullandı.

Bu açıdan bakıldığında Ağır Ceza Mahkemesi’nin gazetemiz eski yönetici ve yazarları için verdiği 5 yıl ve daha üz süreli mahkûmiyet kararlarının Bölge Adliye Mahkemesi tarafından denetlenmekle yeterli görüldüğüne dikkat çeken Ülgen, “Oysa bölge Adliye Mahkemesi kendisi bu kararı vermiş olsaydı temyize gitme olanağı doğmuş bulunacaktı. Bir mahkemenin kendi verdiği karar ile onadığı aynı süreli kararın farklı statüde olması doğru değildir. Bu usul tartışmaları Cumhuriyet gazetesi yazarları için verilen hükmün içerik olarak doğruluğunu kabul etmek şeklinde algılanmamalıdır” dedi.
Adalet Nöbeti grubu bugün saat 12.00’de, İstanbul Adalet Sarayı’nda kararı protesto edecek. 

 

 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler