'Büyük devlet olmanın bedeli'

Erdoğan ve Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov gerçekleştirdiği görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Afganistan'da 12 askerin şehit olduğu helikopter kazasına ilişkin, incelemenin halen sürdüğünü ifade eden Başbakan Erdoğan, "Helikopterin düşmediği, düşürüldüğü" yönündeki iddialara ilişkin "Afganistan'daki 12 şehidimize ben tekrar Allahtan rahmet diliyorum, ailelerine sabır diliyorum, başsağlığı diliyorum, milletimizin başı sağ olsun diyorum. Tabii inceleme hale sürüyor. Şu anda bir tuğgeneral komutasında 12 kişilik bir heyet bir savcı ile birlikte bu çalışmayı hemen anında Afganistan'a gönderilmişti. Olayla ilgili kaza-kırım incelemesi halen devam ediyor. İlk bilgiler helikopterin teknik bir arıza nedeniyle düştüğü yönünde. Yani herhangi bir çatışma filan söz konusu değil. İnceleme sürüyor. Rapor tamamlanınca bunu da zaten kamuoyuyla paylaşacağız" dedi.

"Aynı helikopter ülkemizde de düşebilirdi"

Helikopter kazasının ardından Türkiye'nin Afganistan'daki durumunun sorgulanması konusunda ise Erdoğan, şu açıklamalarda bulundu:
"Özelikle bazı şeyleri, sıradan istismar vesilesi yapmak, hele hele bu olaylar üzerinden istismar vesilesi yapmak çok acıdır. Aynı helikopter ülkemizde de düşebilirdi. Nitekim bugüne kadar da birçok helikopter ülkemizde düşmüştür, birçok şehidimizi vermişizdir. Şu anda bizim içinde olduğumuz bir NATO camiası var ve bu konseptin içerisinde Türk ordusu, Türk Silahlı Kuvvetleri Afganistan'da bir görev yapmaktadır. Biz orada dikkat ederseniz bulunduğumuz süre içerisinde hiçbir zaman operasyonel bir görev üstlenmedik. Hep lojistik görev ağırlıklı olarak üstlendik. Çatışmalar içerisinde de bizim şehidimiz bugüne kadar orada olmadı. Bu kaza ile böyle bir durum başımıza geldi. Afgan halkının da özellikle bizim askerimize karşı, bizim subayımıza karşı aşırı derecede bir muhabbeti, bir sevgisi var. İşin tarihi geçmişine baktığımız zaman Afgan halkının her zaman bizim yanımızda olan bir yani ruh kökünden gelen bir yapısı var. Bizim de tabi Afganistan halkıyla olan böyle bir dayanışmamız söz konusu. Bu insanlar bizim zor günlerimizde, istiklal mücadelesini verdiğimiz günlerde bütün varıyla yoğuyla bizimle beraber olmuş insanlar. Şu anda da TSK tarihi bir görevini yerine getirirken aynı zamanda da NATO konsepti içerisindeki görevi sebebiyle orada bulunmaktadır."

"8. güç bulunduran ülke durumundayız"

Afganistan'da Türkiye'nin şu anda 8. güç bulunduran ülke durumunda olduğunu kaydeden Erdoğan, "Böyle bir durumumuz var. Fakat nasıl oluyor da bir istismar vesilesi yapılıyor hem de böyle bir olay üzerinden. Bizim ordumuz orada tabi ki sürekli kalacak değildir. Belli bir süre sonra çekilmesinin kararı vereceği zaman da çekilecektir. Ama bütün bu kararları alırken nerede alıyoruz; TBMM'de kararımızı alıyoruz ve parlamento kararıyla da bu süre uzatılıyor. Daha önce de olduğu gibi bazılarında da gerekirse uzatılmıyor" dedi.

"Büyük devlet olmanın da zaman zaman bedelleri vardır"

Burada da yapılan durumunda bu olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Yani Türkiye'de siyaset yapan veya kenarda köşede bir şeyler yazanlar bizden şunu mu bekliyorlar; yani içine kapalı bir butik devlet mi istiyorlar. Türkiye bir butik devlet değildir. Türkiye dünyaya açık bir devlettir ve güçlü bir devlettir. Güçlü bir devlet olmanın gereği de budur, bunun yapmak durumundayız. Şu an da yapılan da budur zaten. Birilerinin söylediği veya kendine göre oluşturduğu yol haritasına Türkiye Cumhuriyeti devleti uymaz. Biz olması gereken neyse onu yaparız, atılması gereken adım neyse bu adımları atarız. Hiçbir zaman küçük düşünemeyiz. Büyük düşünmeye mecburuz. Tabi ki büyük devlet olmanın da zaman zaman bedelleri vardır. Bu bedelleri de kimse görmemezlikten gelemez, bunu da görmek zorundayız."

"Velev ki bir operasyon neticesinde de olabilirdi"

Afganistan'daki kazada 12 askerin bir operasyon sonucu değil bir kaza neticesinde şehit düştüğüne dikkat çeken Erdoğan, "Velev ki bir operasyon neticesinde de olabilirdi. Veya onlara yönelik herhangi bir saldırı neticesinde de olabilirdi. Böyle bir durum söz konusu olmadı. Ülkemizde şu anda bölücü terör örgütü ile olan mücadelede biz asker şehidimizi vermiyor muyuz, polisimizi şehit olarak vermiyor muyuz, sivillerimiz vermiyor muyuz? Veriyoruz. Onun için lütfen bunları kimse istismar vesilesi yapmasın, istismar etmesinler. Burada hepimiz el birliği, gönül birliği içerisinde olmamız lazım, adımlarımız buna göre atmamız lazım. Gerek silahlı kuvvetlerimizi, gerek güvenlik güçlerimizi onlara vereceğimiz destekle her zaman güçlü kılmamız lazım" ifadesinde bulundu.