'Çaykur' mücadelemiz sürecek

Çaykur'un özelleşmesi konusunda sendikal mücadelede siyasi baskılar yaşandığını söyleyen Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, konunun yargıya intikal ettiğini belirtti. Türkel, Çaykur'da yetkili sendika meselesinin yargıya intikal etmesi ile bakanlığın verdiği ''yetki tespiti'' hükmünün ortadan kalktığını söyledi.

'Çaykur' mücadelemiz sürecek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.11.2008 - 14:04

Türk-İş Genel Sekreteri ve Tek Gıda-İş Sendikası Genel Başkanı Mustafa Türkel, ''Çaykur'daki sendikal mücadelede siyasi baskılar yaşandı, konu yargıya intikal etti'' dedi. Genel Başkan Türkel, Tek Gıda-İş Sendikası Rize Bölge Başkanlığı'nda düzenlediği basın toplantısında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in söylediği, Çaykur'daki yetki tespiti verilmesi çalışmasında yetki tespitinin önce müracaat edene verilmesinin hukuki olmadığını savundu.

Kendilerinin yetki tespiti için bakanlığa 8 Eylül'de başvurduklarını anımsatan Türkel, şöyle ''Bizim bu tarihte müracaat etmemizin birinci nedeni bugüne kadar uygulandığı gibi Türk-İş Konfederasyonu olarak tüm sendikalara gönderilen yazı çerçevesinde kamuya ait işletmelerin tümünün toplu sözleşmelerinin aynı zaman diliminde başlayıp aynı zaman diliminde bitmesi içindi. İkincisi ve daha önemlisi, 4 bin 200'ün 9 bin 600'den büyük yapılabileceğini düşünmemiştik. Bunu yaptılar. Ancak bunu yargıda görüşeceğiz'' diye konuştu. Bugüne kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarihinde olmayan bir şey yaşadıklarını, bu nedenle görevi ihmal ve kusurdan bakanlık ve bürokratları hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulunduklarını ifade eden Türkel, şunları söyledi: ''Bugüne kadar Hak-İş, Türk-İş'in koltuğu altında yürüyerek bir yerlere gelmiştir ve Türk-İş bunu görmezden gelmiştir. Türk-İş, Hak-İş'i sırtında taşımış ancak bir gün gelmiş Hak-İş Türk-İş'i hançerlemeye kalkmıştır. Hak-İş'e bağlı 6 sendikadan sadece 4'ü toplu sözleşme yapma liyakatine sahiptir. Bunlar da Öz İplik-İş, Öz Gıda-İş, Hizmet-İş ve Çelik-İş'tir. Hak-İş'in toplam üye sayısı, Tek Gıda-İş Sendikası'nın aidat aldığı üye sayısı kadar değildir. Hak-İş'in verdiği bilgiler doğru değildir.''

 

Olay yargıya intikal etti

Sendikal mücadelede siyasi baskılar yaşandığını, konunun yargıya intikal ettiğini kaydeden Türkel, ''Buradaki mücadele sendikal mücadele değil Çaykur'da sendikal mücadele yaratmak suretiyle yaratılacak boşlukta Çaykur'un özelleştirilmesi mücadelesidir. Hak-İş buraya birileri tarafından taşeron olarak gönderildi. Yaratılacak boşlukta Çaykur'un özelleştirilmesi tamamlanmaya çalışılacak. Şimdi yargıya gidilmemesi gerektiğini, yetkinin lehlerine yapıldığını söylüyorlar. İsterlerse Çaykur çalışanları arasında fabrikalarda referandum yapılsın. Böylece ne işçi sendikasız kalır ne de işçinin iradesi dışında olaylar gelişir'' dedi.

Türkel, Çaykur'da yetkili sendikanın belirlenmesi için başlayacak yargı sürecinin en az 3 yıl süreceğini, bunun 5 yılı bulabileceğini ifade ederek, şunları kaydetti: ''Bundan önce bitme ihtimali bence yüzde 1'dir. Bu süreçte Çaykur işçisinin ekonomik kayıplarının olmaması için elimizden geleni yapacağız ama bu süreçte işçi sendikasız kalacak. Kurullar işlemeyecek. İş yeri iş münasebetleri olmayacak. Her şey işverenin inisiyatifi altında alacak. Ancak bu, kaosu da getirecek. Çünkü daha önce fabrika müdürü sendikanın başkanını bilirdi. Şimdi çalıştırdığı işçi kadar başkan var. İş yerleri öyle huzursuzlukla karşı karşıya kalacak ki 14 bin işçinin hepsi hakkını aramaya başlayacak. Çayın sağlıklı işlenip işlenmemesi konusunda da kaos başlayacak. Hiç istenmeyen ve beklenmeyen bir süreç başladı ama Tek Gıda-İş Sendikası burada faaliyetlerini hiçbir şey olmamış gibi sürdürecek. Bu süreç bizim için de kendini gözden geçirme ve tamamlama süreci olacak. İş yerlerimize dünden daha fazla sahip çıkmak için çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Çünkü Tek Gıda-İş Sendikası olarak bölgeye borcumuz var.''

Türkel, Çaykur'da yetkili sendika meselesinin yargıya intikal etmesi ile bakanlığın verdiği ''yetki tespiti'' hükmünün ortadan kalktığını söyledi.

 

Zulme başkaldırmak 'Ergenekonculuk'sa öyleyiz

Bazılarının kendileri gibi düşünmeyenleri ''Ergenekoncu'' ilan ettiklerini ileri süren Türkel, şöyle konuştu: ''Ülkemi sevmek, insanların hakkını, hukukunu korumak,  birilerinin itham ettiği gibi . O Ergenekon'un ne anlama geldiğinin farkında değil. Ergenekon başka bir şey, suç örgütü başka bir şey. Biz suç işlemeyiz, suç örgütlerini savunmayız. Hukuka saygılıyız. Ama birilerinin bizi sindirmesine de izin vermeyiz. Söyledikleri konfederasyonumuza yakışmaz. Türk-İş kurulduğundan bu yana ülkenin bölünmez bütünlüğü savunmuş, savunmaya devam edecektir. Hiçbir iktidara da yaslanarak büyümeye çalışmamıştır.''

Mustafa Türkel, mücadelelerinin yeni başladığını belirterek, ''Çaykur işçilerine sorumluluklarımızı sonuna kadar yerine getirmeye devam edeceğiz. İnsanlar bize inanmaya ve güvenmeye devam ettiği sürece burada olmaya devam edeceğiz. Çaykur işçisinin bütün sorunlarını Tek Gıda-İş Sendikası kendi sorunu olarak görecektir. Bu süreçte eksikliklerimizi gözden geçirerek düzeltmeye çalışacağız. Çaykur üzerinde oynananlara karşı burada olacağız'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler