Cazla ilgilenen benmişim yapımcılar değil!
Müzisyen Gürkan Adısanoğlu müzik endüstrisine tepkisini “Mavi Nota” müzik yapım firmasını kurarak gösteriyor. Yapımcıların popülerlikten uzak bulduğu için yayımlamaktan çekindiği albümünü ve diğer bağımsız albümleri dinleyici ile buluşturmayı dert edinmiş. Yeni çalışması “For Sonat” da bu anlayışın ürünü, nahif bir caz albümü.
Müziğini istediği gibi yapabilmek için kendi yapım firması Mavi Nota’yı kuran ve albümünün kartonetinden düzenlemelerine, stüdyo kaydından CD’lerin paketlenip müzik marketlerin raflarında yerini almasına kadar her şeyiyle tek tek ilgilenen caz müzisyeni Gürkan Adısanoğlu ile “For Sonat” albümünü ve müzik serüvenini anlatıyor.
-Müzik maceranız ne zaman başladı?
1988 yılında Grup Harman’ın kurucuları arasında yer aldım ve 1991 yılında albümümüz yayımlandı. 1998 yılına kadar da devam ettik. Daha sonra ben caz müzikle ilgilenmek istediğim için ayrıldım, yoluma tek başıma devam ettim. Fakat bir süre sonra anladım ki cazla ilgilenmek isteyen benmişim, yapımcılar değil. Dolayısıyla elimi taşın altına sokmam gerektiğini anlayıp kendi yapım şirketimi kurdum. Sadece kendi albümlerimi değil, başka yapımcıların “satmaz” diyerek basmaya yanaşmadığı albümleri de basmayı dert edindim. Önce kendi albümümü yapmamın sebebi de yapımcılığı öğrenmekti. Şimdi yavaş ama emin adımlarla yoluma devam ediyorum.
Bağımsız iş yapmak zor
-Yani her işi kendiniz yapıyorsunuz. Bu can yorucu olmuyor mu?
Olmaz mı? Ama grup arkadaşlarım yetenekli ve ne yapmak istediğimi çok kolay anlayabilen müzisyenler. Davulda İsmail Onan, trompette Sefa Arslan ve bas gitarda Soner Yorgun var. Bunun dışında albüm kapağının grafik çalışmasında bana yardımcı olan grafiker arkadaşım Caner Elik de olayı kendi işi gibi benimsedi, hatta mastering’i yapan Kemal Alvo da öyle. Onlar olmasa bu albüm olmazdı.
-Albüm çıkınca her şeyi başardığınızı mı düşündünüz? Malum piyasa öyle kolay bir şekilde kabullenmiyor.
Arkanızda büyük bir yapım firması olmaması demek, medya gücünüzün de olmaması demek. Bu aşamada işler hep bire bir ilişkilerle ve şans eseri karşılaştığınız, emeğinize değer verebilecek basın-yayın kuruluşları ve gazetecilerle yürüyor.
-“For Sonat” albümü kendi halinde yalın bir caz albümü. Bu albümü yaparken kafanızda neler vardı?
Albümde üçü bana ait, beşi caz standardı olmak üzere sekiz parça var. Kayıtlara başladıktan bir süre sonra stüdyoyu taşımam gerektiği için kayıtlara biraz ara vermek zorunda kaldık. Fakat yeni yere yerleştikten sonra tüm hızımızla kaldığımız yerden devam ettik.
-Peki ya konserler?
2008’in kış aylarında başlayan kriz nedeniyle organizatörlerin konser yapmaya yanaşmamaları yüzünden konser projelerini 2009 sonbaharına bıraktık. Şimdiden belirlenen yerler ise Kocaeli, Bursa ve Malatya. Bir de belki Elazığ’da bir konser olacak. Aslını isterseniz benim gönlüm, konserlerimi hep Anadolu’da yapmak. Çünkü İstanbul seyircisinin her an herkes elinin altında. Ben de 2009 sonbaharından itibaren Anadolu’da bir turneye hazırlanıyorum. Bu arada Kültür Bakanlığı’na da iş düşüyor. Salon kiraları hem çok yüksek, hem de peşin alınıyor. En azından salon kiralarını bilet satışından yüzde olarak alsalar, daha çok şehirde konser organizasyonu yapabiliriz.
-Gelecek için kafanızda neler var?
İlk olarak “Marsyas Quartet”in albümünü basmak istiyorum. Türkiye’nin tek flüt dörtlüsü bu. Yıllardır çalışıyorlar, uluslararası yarışmalarda derece alıyorlar fakat henüz albümleri yayımlanmadı. Bir de önümüzdeki kış Alper Maral’ın çalışmalarından oluşan bir albüm yayımlayacağım.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi