'Cezaevleri adeta ölüm kuyularına dönüştü'

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarına ilişkin yapılan başvuruların çokluğunun, bu konunun ciddi bir şekilde ele alınmasını gerektirdiğini söyledi.

'Cezaevleri adeta ölüm kuyularına dönüştü'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 04.02.2011 - 11:02

BDP Grup Başkanvekili Bengi Yıldız, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, ''cezaevlerinde yaşanan dramın bambaşka bir boyuta ulaştığını ve cezaevlerinin adeta ölüm kuyularına dönüştüğünü'' öne sürdü. ''Siyasi iradenin kendine muhalif olan herkesi potansiyel suçlu olarak gördüğü için sorunun çözümünü mahkum sayısını artırmakta gördüğünü'' ileri süren Yıldız, ''Hal böyleyken cezaevleri tutuklu ve hükümlü sayısını karşılayamamakta, imkanların yetersizliği, koğuş sayısının azlığı başka birçok sorunu beraberinde getirmektedir. Cezaevinde kalan mahpuslara asgari yaşam şartları dahi sunulamamakta, beslenme hakkından sağlık hakkına kadar türlü ihlaller yaşanmaktadır'' diye konuştu.

Hükümlülerin ve tutukluların önemli bir bölümünün sürekli tedavi gerektiren ve ölümcül sonuçlara yol açabilecek hastalıklara yakalandıklarını öne süren Yıldız, şöyle devam etti:
''Devlet, alacağı tedbirlerle tutuklu ve hükümlülerin fiziksel ve ruhsal koşullarını en iyi şekilde sağlamakla yükümlü olması gerekirken, hali hazırda ölümcül hastalıklara yakalanmış yüzlerce kişi, cezaevlerinde olumsuz koşullar altında ölümü beklemektedir. Bu kişilerin acilen tahliye edilerek tam teşekküllü hastanelerde tedavi altına alınması gerekmektedir. Cezaevlerindeki tutuklu ve hükümlülerin sağlık sorunlarına ilişkin gerek TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna gerekse İnsan Hakları Derneğine yapılan başvuruların çokluğu bu konunun ciddi bir şekilde ele alınmasını gerektirmektedir.''

Açıklamasında, dün Ankara'daki ''Torba Tasarı'' protestolarına da değinen Yıldız, ''Emekçiler gazla ve tazyikli suyla karşılandı. Eylem, antidemokratik ve hukuksuz bir şekilde bastırıldı. Bu görüntüler, özgür basında yeteri kadar yer almadı. 'Mısır' derken, Mısır kapımıza kadar gelir böyle. Öncelikle kendi halkımızın sesi olmamız gerektiğine inanıyoruz'' diye konuştu.
 

Ahmet Türk'e ilişkin mahkeme kararı

Soruları da yanıtlayan Yıldız'a, TBMM'deki Grup Toplantısının bir bölümünde Kürtçe konuşarak, ''Siyasi Partiler Kanununa muhalefet ettiği'' iddiasıyla yargılanan kapatılan DTP'nin eski milletvekili Ahmet Türk'e ''ceza verilmesine yer olmadığına'' ilişkin Ankara 3. Asliye Ceza Mahkemesi kararına yönelik değerlendirmesi soruldu. ''Bunun önemli bir karar olduğunu'' ifade eden Yıldız, şöyle konuştu: ''Bizim Kürtçe konuşmamız veya konuşmamamız mahkeme kararlarıyla bağlantılı değil. Yani, mahkeme bu kararı verdi o zaman biz bunun dozunu yükseltelim gibi bir yaklaşımımız yok. Parlamentoda veya belirli yerlerde, Kürtçe üzerindeki baskıların kaldırılması bu yasağın antidemokratik olduğunu, Kürtçe'nin bu ülkenin yaşayan bir dili olduğunu ve anayasal teminata bağlanması gerektiğine dikkat çekmek için Kürtçe konuşuyoruz. Olumlu bir karardır. Aslında bize değil, ülkeyi yönetenlere bir mesajdır. 'İnsanlar ana dilini konuşuyor diye bizim önümüze gelmesinler' mesajı verilmiştir.''

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani de Hakkari Ağır Ceza Mahkemesinin, ''Sanıkların savunmalarını ana dillerinde yapmalarının önünde hiçbir hukuksal engel bulunmadığına'' dair kararı olduğunu ifade etti.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler