CHP, Göç ve Göçmen Bakanlığı kuracak

CHP MYK üyesi Ali Kılıç, yerel seçim çalışmaları için geldiği Tunceli'de, siyasi gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Parti binasında düzenlediği basın toplantısında konuşan Kılıç, CHP'nin yaklaşan yerel seçimlerde, Türkiye'nin tümünü kucaklayan, Türkiye'deki solu kucaklayan bir yapı içerisinde, var olan sorunları yeni bir belediyecilik anlayışı ile çözme hesapları yaptıklarını söyledi.
 

CHP, Göç ve Göçmenler bakanlığı kuracak

Kılıç, 21 Aralık'ta tüzük kurultayı gerçekleştireceklerini hatırlatarak, "Pogram ve tüzük kurultayıyla CHP yepyeni bir vizyonla Türkiye kamuoyunun, Türkiye seçmeninin beğenisine çıkacaktır. Türkiye'nin gerçeklerini, sorunlarını çözme önerilerini içerisinde barındıran bir program. Programın içerisinde çok önemili açılımlar var" dedi.

Türkiye'de Göç ve Göçmenler Bakanlığı kurmayı planladıklarını ve bunun da hiçbir partinin aklına gelmediğini belirten Kılıç, "Türkiye Cumhuriyetinin yaklaşık 4-5 milyon insanı yurtdışında yaşıyor. 4-5 milyon insanı Balkanlardan Türkiye'ye göçmüş, bir o kadarı da Orta Asya'dan Türkiye'ye gelmiş ve Türkiye'nin batısından doğusuna 10-12 milyon gibi ciddi bir göç söz konusu. Toplamda 25 milyona ulaşan bu insanların sorunlarını çözen herhangi bir bakanlığın olmaması günümüz koşullarında ciddi bir eksikliktir. Bu anlamada CHP çok önemli bir açılım yaparak, göç ve göçmenler bakanlığını kuracaktır. Yine, kadın, işsizlik, eğitim sorunlarıyla ilgili ciddi açılımlar yapacaktır. Yine, programımızda, Türkiye'nin AKP hükümeti nedeniyle çıkmaza giren dış politikası nedeniyle, artık nerdeyse yurtdışında güveni kalmayan bir ülke konumuna düşen Türkiye'nin itibarının yeniden kazanmak adına oluşturduğu ciddi çalışmalar var" diye konuştu.
 

Adalet Bakanı'na istifa çağrısı

Kılıç, son dönemde polis kurşunuyla artan ölümleri ve cezaevlerinden gelen işkence haberlerine ilişkin olarak, Adalet Bakanı'na istifa çağrısında bulundu. AKP hükümeti döneminde özellikle düşünce özgürlüğüne ve gençlerin kendilerini ifade etme özgürlüğüne ciddi darbeler vurulduğunu kaydeden Kılıç, "Gençler, sokakta bildiri yayınlayıp, düşüncelerini ifade ettikleri için karakola götürülüyor ama biz onların cenazesini almak zorunda kalmıyoruz. Bu bir tezattır. Sadece, özür dilemekle bu işi geçiştiremezsiniz. Çünkü insan onuru, insan yaşamı bir özürle geçiştirilecek gibi değildir. Bu nedenle sayın bakanın eğer -ki AB'ye girmek isteyen Türkiye'nin bakanıysa- bir an önce o koltuktan kalkarak istifa etmelidir. Amerika'daki sağır sultan duyuyor, sayın Adalet Bakanı'mız duymamazlıktan geliyor" dedi.
 

"Tunceli Valisi AKP yanlısı"

Tunceli'den Ankara'ya vali hakkında şikayet telefonlarının arttığını söyleyen CHP MYK üyesi Ali Kılıç, Tunceli Valisi Mustafa Yaman'ın, AKP yöneticisi gibi çalıştığı imasında bulundu. Valinin partiler üstü ve Türkiye Cumhuriyeti valisi olarak görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğine dikkat çeken Kılıç, "Ne yazık ki son zamanlarda, bundan uzaklaştığını, AKP hükümeti yanlısı politika içerisine girdiğini üzülerek ve altını çizerek belirtmek istiyorum. Bu sadece Tunceli'ye özgü değil, diğer ilerde zaman zaman bu tür duyumlar alıyoruz. Bu eleştiriler ve yorumlar, Tunceli'de son günlerde iyice ön plana çıkmaya başladı. Sayın valimiz, lütfen, partiler üstü kalsın, çünkü hükümetler geçicidir kalıcı olana Türkiye Cumhuriyetidir. Sayın valimizin de buna layık bir şekilde görevini sürdürmesini temenni ediyoruz. Kömür dağıtımından, kadrolaşmaya kadar bazı duyumlar alıyoruz" diye konuştu.
 

"Biz altı oka çarşaf giydirmedik, türbana altı oku taktık"

CHP'nin "türban açılımına" ilişkin bir soruyu da yanıtlayan Kılıç şöyle konuştu:  "CHP katılanların yüreğinin solda çarptığını biliyorum. Yalnız sol düşünüyorlar mı o konuda bir şey söyleyemem. Üç darbeyi göğüslemiş, bir partinin tüm Türkiye'yi kucaklaması gerektiğini de biliyorum. Biz CHP olarak kimin ne giydiğine bakan bir parti değiliz. Biz sadece anayasal çerçeve içinde, kamu kuruluşlarında siyasi simge olarak kabul gören türbanın giyilmesine karşıyız. CHP Türkiye'de iktidar olmak hesapları içerisindedir. Biz bazı ezberleri bozuyoruz. Bu ezberleri de bozmaya devam edeceğiz. Çarşaf olarak kabul edilen örtünün bizim gelinlik kızlarımız tarafında da giyildiğini biliyoruz. Bazı değerlerle oynamamak gerekiyor. Türkiye'nin bir gerçeği var. Biz altı oka çarşaf giydirmedik. Biz çarşafa altı oku takıyoruz. Çok iyi biliyoruz ki o insanlarımız AKP'nin tekelinde kaldıkları sürece, özgürlüklerine kavuşamayabilirler. Devrimlerin ve devrimcilerin partisinde özgürlüklerine kavuşabilirler. Kimsede bundan rahatsızlık duymasın. Birkaç arkadaşımızın örtüyle, giydiği çarşafla CHP katılması, üye olması, CHP'nin ilkelerinin değiştiği anlamına gelmez. Eğer birileri böyle düşünüyorsa, büyük saplantı ve çıkmaz içindeler."