CHP, siper tartışmasına nokta koymak istiyor

Başbakan ile CHP Genel Başkanı'nın siperlerde verdiği fotoğraflarla başlayan "çömelme" tartışması sürerken Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ da, iki siperin farklı olduğunu söyledi. Siper tartışmasının son bulmasını isteyen Genelkurmay Başkanı'na, CHP'de destek verdi. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, yaptığı açıklamada, "Bu tartışmaları gayri ciddi buluyorum. Politikacıyım, magazin haberi bunlar. Türkiye'nin gündeminde çok farklı maddeler var. Anayasa Mahkemesi karar verecek. Hâlâ siper tartışmasını sürdürmek bunları örtbas eder" diye konuştu.

"Çömelmemiştir ve olay bitmiştir"

CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu da, yanlış olanın Başbakan'ın o alçak sipere gitmesi olduğunu belirterek, şöyle dedi:
"Gündemde önemli konular var. Gündemden bu düşmelidir. Ülkenin önemli sorunları orta yerde duruyor. Doğru olanı Sayın Kılıçdaroğlu yapmıştır. Çömelmemiştir ve olay bitmiştir. Yanlış olan Başbakan'ın o alçak siperde, doğrudan hedef olacak yerde oraya gitmesidir, kendi ve ülke güvenliğini tehdit ederek oraya gitmesidir. Güvenliği sağlanmış bir siperde o gözlemi yapmalıydı."

"Başbakan dik duramıyorsa, problem bu"

CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin de, yaptığı açıklamada, "Başbakan'ın çömelmesinin şu özelliği var. Başbakan kendi toprakları üzerinde dik duramıyorsa, bir keskin nişancının hedefi olurum endişesiyle dik duramıyorsa problem bu. Neden böyle bir gereklilik ortaya çıkıyor. Bu gerekliliği ortadan kaldırmak için Başbakan'ın kendi topraklarında dik duramadığı koşulları ortadan kaldırmak için sekiz yıldan beri hiçbir şey yapmamış olması, tam tersine terörün giderek azgınlaşmış olması; problem bu işte. Başbakan kendi toprakları üzerinde bir sipere gidiyor ve siperde 'çök' diyorlar. 'Hedef olursun' diyorlar" diye konuştu.

"Her siper hedef"

Siperlerin durumunu bilmediğine işaret eden Ersin, "Türkiye'nin her tarafı özellikle sınır bölgeleri tehdit altında, her türlü saldırının yapılabileceği bir ortam var. Siperin özelliği önemli değil, her siper hedef" dedi.