CHP'li Soysal'dan Şahin'e ziyaret

Soysal, Abdi İpekçi Parkı'nda TEKEL işçilerine ve milletvekillerine biber gazı sıkılmasının 'Parlamento itibarını sarstığını' belirtirken, "'Meclis Başkanı'nın sesinin çıkmaması sonucunda, kendisini ziyaret edip, oradaki insanların feryadını duyan milletvekillerine dönük, böyle bir provokasyon içerisinde şiddet kullanılmasının yanlışlığını, buna sessiz kalınmaması gerektiğini ifade etmeye geldim" diye konuştu.

Soysal, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'i ziyaretinin ardından gazetecilere açıklama yaptı. Türkiye'nin dört bir yanından seslerini duyurmak üzere gelen TEKEL işçilerine ve Abdi İpekçi Parkı'nda milletvekillerine orantısız güç kullanıldığını ve biber gazı sıkıldığını belirten Soysal bu durumun parlamentonun itibarını sarstığını söyledi. Soysal, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin ile 1990'lı yıllarda aynı ilçeden farklı partilerin ilçe başkanı olarak görev yaptıklarını hatırlatarak Başbakan Erdoğan'ın da o yıllarda il başkanı olduğunu ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi önündeki gösterilere katkı verdiğini kaydetti. Soysal, Şahin'le yaptığı görüşmeye ilişkin şunları söyledi:
"Kendilerine o dönemleri de hatırlattım. O da muhalefet partilerinin, yasalar çerçevesinde böyle şeyler yapabileceğini söyledi. 'Ben de muhalefet olsam, aynı noktada olurum' dedi. Orada yükselen bir feryat var. Çocuklarının geleceği için feryatlarını, uygulamalara karşı tepkilerini yansıtmak istiyorlar. Bu konuda, kendilerinin de bir çalışma konusunda önerileri olduğunu, bunun bir şekilde sonuçlanması gerektiğini, kendisinin de üzüldüğünü söyledi. 17 milletvekilinin maruz kaldığı bibergazı uygulamasının çok yanlış olduğunu, kınadıklarını ifade ettiler. Bununla ilgili gerekli araştırmaların yapıldığını söylediler."

Halkla milletvekilleri arasına polis gücü, bibergazı girmemesi gerektiğini de belirten Soysal, "Meclis Başkanı'na limon verdiniz mi?" şeklindeki bir soruya "Limon vermem işi sulandırmak olurdu, vermedim" karşılığını verdi. Soysal bir başka soru üzerine de kendisine bibergazı sıkan polisi tespit ettiğini ve konuyu Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu gündemine taşıyacaklarını bildirdi