Çiçek: Benim de kanaatim odur

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün serbest bırakılmasına ilişkin, "Bu kaçırma eyleminin propaganda amaçlı olduğunu kendisi de ifade ediyor. Benim de kanaatim odur" dedi.

Çiçek: Benim de kanaatim odur
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 15.08.2012 - 08:35

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, TBMM'de basın mensuplarının PKK tarafından kaçırılan CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün serbest bırakılmasına ilişkin sorularını yanıtladı.

Hüseyin Aygün ile dün görüştüğünü ifade eden Çiçek, "Dün ben kendisiyle ve eşiyle görüştüm, akşam 7 sularında. Eşiyle zaten müteakip defalar görüşmüştüm. Geçmiş olsun dileklerini şahsen ilettim. Aynı zamanda CHP Sayın Genel Başkanı'nı da arayarak memnuniyetimi ilettim ve geçmiş olsun dedim. Temenni ederiz ki bu Türkiye'de yaşanan en son sıkıntı olsun. Son derece metanetli ve sabırlı da bir eşi var, bu görüşmelerim sırasında bunu gördüm.Olay vuku bulduğunda da ifade ettim, bu demokrasiye, Meclisimize, millet iradesine karşı en büyük saygısızlıktır" dedi.

Bu yol ve yöntemlerle Türkiye'yi karıştırmaktan öteye varılabilecek bir hedefin olmadığını belirten TBMM Başkanı, şöyle dedi:

"Terör örgütü bir defa daha çirkin yüzünü bu olayla açıkça ortaya koymuştur. Bugün aynı zamanda şer odağının kanlı eylemlerini ilk defa ortaya koyduğu olayın da yıldönümü, Şemdinli'de 15 Ağustos 1984 o günden bugüne 40 binden fazla bu ülkenin insanları hayatlarını kaybetti. Bir taraftan Kürt halkının haklarını koruyorum bunun için dağa çıktım, mücadele veriyorum diyorsun öbür taraftan da öldürdüklerinin önemli bir kısmı o bölgenin insanları, masum insanlar. Masum insanları katlederek onların hakları, hukukları nasıl korunur. Bunun akılla izanla bir izahı yoktur. Kaldı ki o günden bugüne o bölge çok şey kaybetmiştir. O bölgeye yapılacak yatırımlar gecikmiştir. Ne kadar önemli yatırımlar varsa bunlara karşı bu şer odağı büyük bir kampanya başlatmıştır. Dozerler, greyderler, iş makineleri yakılıyor, havaalanı yapılacak çalışma engelleniyor, hastane yapılacak oradaki faaliyetlere karşı çıkılıyor, okullar yakılıyor ve sonra da deniliyor ki biz bu bölge insanının hakkını hukukunu koruyoruz. Onun için bu yol yol değil. Bu yol başkalarının menfaatine çıkar. Nitekim kullanıldıkları da ortadadır. Hem yakalanan elemanlardan bu böyle hem yapılan itiraflardan bu açıkça ortaya görülüyor. Başka ülkelerin politikalarının parçası olduğu ortadadır. Bu bölgenin insanına insanımıza hizmet eden bir yol değildir. Bu yoldan vazgeçilmiş olması gerekiyor."

Aygün'ün serbest bırakılmasına da değerlendiren Çiçek, "Bir milletvekilinin sağ salim ailesine dönmüş olması aramıza dönmüş olması bu da ayrıca sevindirici bir husustur. Bundan da büyük memnuniyet duyarım, hepimize ailesine, partisine geçmiş olsun diyorum" dedi.

'Propaganda amaçlı olduğu kanaatindeyim'

Bir soru üzerine TBMM Başkanı, "Bu kaçırma eyleminin propaganda amaçlı olduğunu kendisi de ifade ediyor. Benim de kanaatim odur. Türkiye'nin muhtelif yerlerinde terör eylemlerini ortaya koyarak ben Türkiye'nin her tarafında varım, Türkiye'nin her tarafında eylem yaparım, gerekiyorsa milletvekili de kaçırırım tarzında belki de Şemdinli'de yediği darbenin ortaya koyduğu moral bozukluğunu giderebilmek için bu ve benzeri yol ve yöntemlere tevessül ediyor olabilirler. Tabiatıyla bu konuşmaları çok değişik açıdan değerlendirmek gerekecek" dedi. TBMM Başkanı, şöyle devam etti:

"Ama oradaki ifadeleri biraz ihtiyatla karşılamak lazım. İyi adam rolünü oynayanlar olur örgütün içinde kötü adam rolünü oynayanlar olur. Çünkü bunların hakla, hukukla, halkla bir alakası yok, insani değerlerle bir alakası yok. Çünkü bütün haklar ve özgürlükler yaşayan insanlar içindir. Halbuki terör örgütleri adam öldürmek için var olan kandan beslenen örgütlerdir. Onun için yapılan konuşmaları biraz ihtiyatlı ve çok yönlü olarak değerlendirmek gerekecektir. Ama bu yolun çıkmaz bir yol olduğu da ortadadır. Bunu ifade ediyoruz. Sadece ülkeye ve insanlarımıza verdiği zarar kalır, başkalarının hesabına bu eylemleri yapıyorlar. Elin oğlu boş yere bunları beslemez, bunlara para vermez. Bunlardan bir fayda temin etmeyecek olsa bunlara silah desteği planlama desteği vermezler. Bunlar uluslar arası gücün politik enstürmanlarıdır."

 

Muharrem İnce'nin sözleri

Bir basın mensubunun, "CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce'nin dün hem şahsınıza yönelik hem Sadık Yakut'a yönelik Genel Kurul'da evrak memuru dedi, ne diyorsunuz" sorusuna TBMM Başkanı, "Zaman zaman Sayın İnce'nin bu türlü beyanları oluyor. Bu beyanlar son derece kaba ve yaralayıcıdır ve saygısızca ifadelerdir. Siyaseti saygı çerçevesinde nezaket içerisinde yapmak lazım. Kaba ve yaralayıcı üslubun saygısızca söylenen sözlerin ne kendisine ne partisine ne de siyaset kurumuna bir getirisi olmaz. Bu siyaset değil, bu boşboğazlıktır, ne yapalım boşboğazı cehenneme atmışlar, cehennemin odunu yaştır, demiş. Dün Sayın Kılıçdaroğlu ile görüşürken bu üzüntümü de ifade ettim. O da kendisini ikaz ettiğini bana söyledi. Belli ki Sayın Genel Başkan da bu üsluptan rahatsız" dedi.

Meclis Genel Kurulu'nda dün yapılan olağanüstü toplantıya işaret eden TBMM Başkanı, "Evvela dün yapılan bu işleme bakalım. İçtüzük hükümlerine aykırı bir şey yok. CHP'nin olağanüstü toplantı talebi geldiğinde biz İçtüzük'te ne varsa geçmiş uygulamalar neyi ortaya koyduysa biz onu harfiyen uyguladık. Buna hiç kimsenin itirazı da olmadı. Yaptığımız iş İçtüzüğe ve teamüllere uygun bir işlem yaptık biz Meclis olarak. Dün birleşimi yöneten Sayın Yakut da İçtüzüğün amir hükümleri neyse onu aynen uyguladı" dedi.


"BUNUN YERİNE SAYGISIZ BİR ÜSLUBU TERCİH EDİYOR"

TBMM Başkanı, şöyle devam etti:

"Eğer kendince yanlış bir şey var ise bu kadar kaba bu kadar saygısız bir üslup kullanmak yerine daha düzgün bir ifadeyle kendince yanlış olduğu şeyi söyleyebilirdi. Bunun yerine saygısız bir üslubu tercih ediyor. Bunda kendisi hesabına bir fayda görüyorsa onu bilemem, bu çok fayda getirecek bir üslup değil. Geçmişte böyle kullananlar oldu sonra insanlar birbirlerinin yüzüne bakamaz hale geldi."


"30 kişi toplantıya katılmamış"

Meclis Genel Kurulu'nun dün aç-kapa yapmasına ilişkin TBMM Başkanı, "Dün toplantıya bana verilen bilgiye göre 125 sayın milletvekili katıldı, biri bağımsız yani toplantıyı isteyen iki partiden katılan milletvekili sayısı 124'tür. Halbuki iki partinin Meclis'teki toplam sayısı 164'tür, 8'inin gelemeyeceğini biliyoruz, geriye 154. Demek ki 154 katılması mümkün olan sayın milletvekilinden dünkü yoklamada 124 kişi var. Yani 30 kişi toplantıya katılmamış. Nasıl olacak ki Meclis Başkanı toplantı yeter sayısı vardır diyecek ve Meclis'i açacaktır. Bunu görmek lazım. İkincisi terör gibi can yakıcı ve herkesin yüreğini yakan bir olay Meclis'te konuşulacaktı, toplantı yapılabilseydi. Böylesine önemli bir olay için kullanılacak üslup bu mu olmalıdır. Daha ciddi daha sorumlu davranmak gerekirken sorunlu konuşmalar zaten kamuoyunda başka tartışmalar açar, bunlar toplantı yapsaydı böyle birbirine bağırıp çağıracaktı tarzında bir kanaate götürür. Herkesin İçtüzük'te de ifadesini bulan kaba olmayan yaralayıcı olmayan ve saygıya dayanan bir üslubu tercih etmesinde ben şahsen fayda görürüm" dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler