Çin-Türkiye Arasındaki Ekonomik ve Ticari İşbirliğinin Geniş Perspektifi

Çin, Türkiye ile birlikte global finans kriziyle mücadele etmek,
Doha Turu görüşmelerini ileriye götürmek, iklim değişikliğiyle mücadele gibi birçok önemli konuda iletişim ve görüşmeleri güçlendirerek gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını korumayı arzu etmektedir.
Yeni yılın başında Çin-Türkiye karşılıklı ekonomik ve ticari işbirliği gelişimini sürdürmek, iki ülke arasındaki dostluk münasebetlerini güçlendirmek ve pekiştirmek umudu ile Çin Hükümeti Ekonomik-Ticari Heyeti, yüzden fazla işadamından oluşan Çin Ticaret ve Yatırım Geliştirme Heyeti ile birlikte Türkiye’ye ziyarette bulunacaktır.
Çin-Türkiye iki ülke geleneksel dostluğu köklü bir geçmişe sahip olup binlerce yıl önce tarihi ‘İpek Yolu’, çok eski uygarlıklar ülkelerinden bu iki ülkeyi birbirine bağlamıştır. Bugün Topkapı Sarayı Müzesi’nde sergilenen on binlerce Çin porseleni iki ülkenin dostluk münasebetlerinin kanıtlayıcısıdır.
Çin-Türkiye diplomatik münasebetlerinin kurulmasından bu yana, özellikle; yeni yüzyıla girilmesinin akabinde karşılıklı ekonomik ve ticari işbirliği hızla gelişim göstermiştir.
2000 yılında, Çin-Türkiye arasında karşılıklı ticaret hacmi ilk defa 1 milyar doları aşarak, 2008 yılında 12 milyar 570 milyon dolara ulaşmış. Sekiz yılda on iki kat artış göstermiştir. 2009 yılının ilk on bir ayında global finansal krizden ciddi etkilenmesine rağmen karşılıklı ticaret hacmi yine 9 milyar dolar seviyesini yakalamıştır. Türkiye istatistik verilerine göre; Çin, art arda üç yıldır Türkiye’nin dördüncü büyük ticaret ortağı konumundadır.
Çin’in Türkiye’deki yatırımları
İki ülke işletmeleri karşılıklı yatırımda hızlı gelişim dönemine girmişlerdir. 2009 yılı Eylül ayına dek, Çin’in Türkiye’ye gerçekleştirmiş olduğu doğrudan yatırımları kümülatif toplamı 313 milyon doları bulmuş olup, 2009 yılının ilk dokuz ayı içinde gerçekleştirilen yatırımlar 290 milyon dolara ulaşarak, toplam yatırım tutarının yüzde 92’sini oluşturmuştur.
Çinli girişimcilerin Türkiye’deki yatırım muhteviyatları ulaşım, deniz nakliyatı, enerji, telekomünikasyon, madencilik, motorsiklet montajı, ticaret, turizm vb. gibi pek çok alana yayılmış olup, şu anda Çinli girişimciler yap-işlet-devret modeli ile Türkiye’de elektrik üretimi, ulaşım, altyapı vb. büyük projelerde yatırıma katılma yolunda aktif araştırma çalışmaları yapmaktadırlar. Bununla birlikte 2009 yılı Ekim ayına dek Türkiye’nin Çin’de fiili kümülatif olarak gerçekleştirmiş olduğu yatırım, toplam olarak 100 milyon doları aşmış olup yatırım alanları olarak ilk dönem ürün imalatı ve işlemesinden kademeli olarak finans, perakende, otel, müteahhitlik gibi hizmet alanlarına genişlemiştir.
Müteahhitlik alanında yeni sayfa
Müteahhitlik artık Çin-Türkiye ekonomik ve ticari işbirliğinde parlak bir nokta haline gelmiştir. 2007 yılında Çin Demiryolu İnşaat Şirketi ile Çin Makine İthalat ve İhracat Şirketi Ankara-İstanbul hızlı tren projesine iştirak etmiştir. Çinli girişimcilerin bu projeyi kazanması ile birlikte iki ülke arasında müteahhitlik alanındaki işbirliği için yeni bir sayfa açılmış olup akabinde Çinli girişimciler telekomünikasyon, elektrik santralı, kömür ocağı, demir-çelik fabrikası yineleme vb. alanlarda pek çok projeye imza atmıştır.
Çinli girişimciler makul maliyet, üstün kalite ve iyi finansman şartları ile Türkiye’nin telekomünikasyon, ulaşım vb. altyapı inşasına olumlu katkılarda bulunmuştur.
Çin-Türkiye karşılıklı ekonomik ve ticari münasebetlerinin kısa sürede bu kadar büyük gelişme kaydetmesi, tarafların işbirliğinde çok güçlü tamamlayıcı unsurları olduğunu açık şekilde göstermektedir.
Tarafların tamamen ortak fayda ve kazançlarına olan bu hızlı gelişimin değerini bilerek, gelişme yolundaki engellerin üstesinden gelip Çin-Türkiye ekonomik ve ticari işbirliğini bir basamak yukarı çıkarmaya çalışmalıyız.
İlk olarak; Çin-Türkiye arasındaki ticaretin dengeli gelişiminde yol alınmalıdır, Çin- Türkiye arasındaki ticarette Çin için daha fazla bir ticaret fazlası söz konusudur. Türkiye’den ithalatı arttırma yönünde pek çok etkili tedbirler almış bulunmaktayız. 2007 yılından beri Çin Ticaret Bakanlığı, art arda dört kere Çin işletmelerini organize ederek Türkiye’ye satın alma heyeti göndermiş, bu sayede satın alma toplam miktarı 800 milyon doları aşmıştır.
Satın alınan ürünler arasında: Mermer, yün, zeytinyağı, akrilik vb. bulunmakta olup ayrıca Urumçi Dış Ekonomi ve Ticaret Fuarı’nda özel olarak Türk malı sergisi düzenlenmiştir. Bu tür tedbirler sayesinde Türkiye’nin Çin’e yönelik ihracatının artışına ivme kazandırılmıştır. 2007 ve 2008 yıllarında Türkiye’nin Çin’e gerçekleştirmiş olduğu ihracat ayrı ayrı yüzde 69 ve yüzde 53 oranlarında artış kaydetmiş olup, bu oranlar aynı dönemde Çin’in Türkiye’ye gerçekleştirmiş olduğu ihracattaki artış oranını ve Türkiye’nin diğer pek çok ülkeye gerçekleştirmiş olduğu ihracattaki artış oranlarını belirgin şekilde geçmiştir.
İkinci olarak; tarafların işbirliği alanlarını durmaksızın geliştirmek. İki ülke girişimcilerinin karşılıklı yatırımlarını daha da genişletmeleri yönünde teşvikte bulunulması; ulaşım, telekomünikasyon, santral vb. alanlardaki işbirliklerini güçlendirmeye devam etmekle birlikle rüzgâr ve solar enerji, nükleer vb. yeni enerji alanlarında işbirlikleri olasılıklarının görüşülmesi; iki ülke bankalarının tarafların işletmelerinin işbirliğinde daha iyi finansman hizmeti sağlamasında destek verilmesi, Türkiye’nin konum olarak Asya, Avrupa ve Afrika gibi üç kıtanın trafik merkezinde bulunmasının coğrafi avantajından yararlanılarak, ülke işletmelerinin birlikte üçüncü ülke pazarı geliştirilmesinde destek sağlanması hususlarına özenle devam edilmelidir.
Türk işletmeciler
Üçüncü olarak; Türk işletmelerinin Çin’in batı bölgesi kalkınma projesine katılımını bekleriz. Çin; batı kesiminde toplum ve ekonominin gelişmesini sağlamak amacıyla, özellikle dışa açılma ile gelişimini sağlamak üzere, on yıl önce Çin Batı Bölgesi Kalkınma Stratejisi’ni uygulamaya başlamıştır. Tarihte İpek Yolu Çin’in kuzeybatısında bulunan Xinjiang, Gansu Shanxi vb. eyaletleri ile Orta Asya ve Batı Asya’yı sıkı şekilde bağlamaktaydı. Batı bölgesi kalkınma projesinde Xinjiang gibi sınır eyaletlerinin dışa açılmasında, çevresindeki ve Batı Asya ülkelerinin ekonomik ve ticari işbirliklerini güçlendirerek eski İpek Yolu’nun canlandırılmasına destek vermekteyiz.
Dördüncü olarak; tarafların çok açılı alanlardaki koordinasyonun güçlendirilmesi. Çin ve Türkiye gelişmekte olan büyük ülkeler olup her ikisi de G20 üyesidir. Yeni uluslararası düzende iki ülkenin ortak çıkarları ve ilgisi gittikçe yoğunlaşmaktadır.
Çin dünya ekonomisinin uyumlu gelişmesine katkıda bulunmak amacıyla, Türkiye ile birlikte global finans kriziyle mücadele etmek, dünya ekonomi mekanizma yapısı, Doha Turu görüşmelerini ileriye götürmek, iklim değişimiyle mücadele vb. birçok önemli konularda iletişim ve görüşmeleri güçlendirerek gelişmekte olan ülkelerin ortak çıkarlarını korumayı arzu etmektedir.
“Bir elin nesi var iki elin sesi var” Türk atasözünden yola çıkarak, yeni bir yılda Çin-Türkiye iki ülke halklarının el ele vererek karşılıklı ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmek ve ülkeler arası dostluk münasebetlerini pekiştirme yolunda çok daha gayret gösterme gerekliliği bir gerçektir.

En Çok Okunan Haberler
-
Cübbeli Ahmet'ten 'çakarlı araç' savunması
-
Mansur Yavaş Cumhurbaşkanlığı seçim anketini paylaştı
-
'İmralı' sürecinde amaç açığa çıktı!
-
Saray'dan çok konuşulacak 'Yavaş' çıkışı
-
Edip Akbayram hayatını kaybetti
-
Ayşe Barım'ı tahliye eden hakim hakkında flaş gelişme
-
ABD'de aşağılanan Zelenski aradığını orada buldu
-
Edip Akbayram'dan kötü haber
-
Tüm kredi kartlarında limitler değişiyor!
-
İddia: Bahçeli'den, Demirtaş'a telefon