'Delil çetesi var'
Çok sayıda sanığın avukatı Celal Ülgen, mahkemenin "gerçeklerle yüzleşmekten kaçındığını" söylerken, yargılamanın "oldubittiye" getirildiğine işaret etti.
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’ın, “Balyoz” iddianamesinin temelini oluşturan belgelerin hazırlandığı 2003 yılında, belgeler ve CD’lerde izine rastlanan “Microsoft Office 2007” bilgisayar programının henüz üretilmediği için TSK’de kullanılmasının mümkün olmadığını açıklaması, gözleri 325 kişinin mahkûm olduğu davanın yargılamasına çevirdi. Çok sayıda sanığın avukatı Celal Ülgen, mahkemenin “gerçeklerle yüzleşmekten kaçındığını” söylerken, yargılamanın “oldubittiye” getirildiğine işaret etti.
Ülgen, ortada delil üreten ve üretilmiş delilleri gerçekmiş gibi savcılığa servis eden, bunların delil olmayacağı yolundaki bilimsel gerçekleri gizleyen, araştırılma yapılmasını önleyen, gerçeklerin ortaya çıkmasını engelleyen bir çete bulunduğunu anlatırken “Bu çete salt Balyoz davasında değil, kamuoyunda Ergenekon, Kafes, Casusluk, Amirallere Suikast, Poyrazköy ve Odatv davalarında da iş kotarmayı başarmıştır” dedi.
Bakanın açıkladığı türden zaman ve mekân çelişkilerinin Balyoz davasında sıkça dile getirildiğine işaret eden Ülgen, “Ancak mahkeme gerçeklerle yüzleşmekten adeta kaçınmış ve kararı oldubittiye getirmiştir. Bu tür çelişkiler Odatv davasında, Kafes davasında ve çokça da Balyoz davasında yaşanmıştır” dedi.
Dava dosyasına giren ve bilirkişilerce de saptanan kimi çelişkilere işaret eden Ülgen, şu değerlendirmeyi yaptı: “Dava sırasında, konusunda uzman olan kurum ve kişilere yaptırılan incelemeler sonucunda öncelikle 11 No’lu CD’de daha Microsoft Office’in 2006 yılı ikinci yarısından sonra BETA sürümünde ve resmen 2007 yılında var sayılan font olarak kullanılan calibri ve cambria yazı karakterlerinin izine rastlandığı, ayrıca gene 2007 yılı Ocak ayında piyasaya sürülen sürümde yer alacak olan XML şemalarının Power Point sunumlarında kullanıldığı, özellikle de cami bombalama ve kendi uçağını düşürme gibi iddialara kaynak teşkil eden Word dokümanlarının bu zaman çelişkisini taşıdığı tespit edilmiştir. Bu referansları taşıyan belgelerin tamamı, Balyoz’un ana belgesi Balyoz Harekât Planı da dahil, tertipçiler tarafından kurgulanmış ve üretilmiş belgelerdir.”
Ülgen, dosyadaki bir örnek sahte delil oluşumuna ilişkin şu örneği aktardı: “Balyoz davasında Süha Tanyeri’nin Baransu bavulundan çıkan seminer notlarından tek tek harfler kopyalanarak 11 ve 17 No’lu CD’ler üzerine yapıştırılmış ve yeni bir sözcük yaratılmıştır. ‘K. özel’ ve ‘Or. K. na’ yazıları tam bir kopyalamadır. Tertipçiye en çok yaklaştığımız an budur. Çünkü Baransu’nun bavulu ile mahkemeye erişmesi arasına sıkışmış bir tertip ortadadır. Bunun bile üzerine gidilmemiştir. Her iki CD fotoğrafı ve üzerindeki yazıların nereden kopyalandığı görülmektedir. Özellikle ‘el’ sözcüğü birleşik kopyalandığı için durum fark edilmiş ve titiz bir çalışma sonrasında tüm harflerin kopyalanmış olunduğu yerler bulunmuştur. Balyoz CD’leri hem içerisindeki zaman çelişkileri ile ve hem de teknik olarak 2003 yılında 2007 yılındaki bir programın (sürümünün) kullanılması olanağı bulunmaması nedeniyle üretilmiştir. Fabrikasyon delildir. Dün çıplak gözle bile fark edilecek bu gerçeği anlayacak mahkeme arıyorduk, bugün sorumluluk duygusu olan milletvekillerini arıyoruz.”
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu