"Demokrasinin vardığı olgunluk gurur verici"
TBMM Başkanı Köksal Toptan, ''İrtica Eylem Planı'' iddialarına ilişkin, ''Belgenin doğru ya da yanlış olduğunun tartışılıyor olması; siyasi partilerin, Genelkurmay Başkanlığı'nın, Hükümetin böyle bir ihtimale karşı aynı safta yer almaları, demokrasinin vardığı olgunluğu ifade etmesi bakımından gurur vericidir'' dedi.
TBMM Başkanı Köksal Toptan, TV8'de yayımlanan ''Bunu Konuşalım Özel'' programının konuğu oldu. TBMM Ana Binası'nın özellikleri çok olan, özelliklerinin hikayesi çok olan büyük bir bina ve büyük bir eser olduğunu belirten Toptan, 2. Dünya Savaşı öncesinde projelendirilen binanın 1961 Meclisiyle birlikte hizmete açıldığını söyledi.
Dünyanın en büyük parlamento binalarından biri olan TBMM'nin önündeki bayrağın da özellikli olduğuna değinen Toptan, Türkiye ile bazı diğer ülkelerde yas günlerinde bayrakların yarıya indirilebildiğini, sadece TBMM binası önündeki bayrağın yarıya indirilemeyeceğini bildirdi. Bayrağın yüce gücü temsil ettiğini belirten Toptan, bayrağın inmemesi için yasal düzenleme bulunduğunu anımsattı. Toptan, Genel Kurulda 16 büyük avizenin de Türklerin kurduğu 16 devleti ifade etiğini söyledi. Siyasete 1963 yılında Adalet Partisi'nin Gazi Osman Paşa Gençlik Kolları Başkanlığı'yla başladığını anlatan Toptan, 1. Başkanlığını Atatürk'ün yaptığı TBMM'nin 23. başkanlığını yapmasından dolayı gurur duyduğunu söyledi.
Son günlerde tartışılan ve ''İrtica Eylem Planı'' olarak adlandırılan belgeyle ilgili soruyu cevaplandıran Toptan, ''Belki hemen ifade ettiğim zaman ters gelebilecek bir değerlendirme yapayım. Bugün bulunduğumuz noktayı gurur verici olarak değerlendiriyorum. Çünkü böyle bir niyetin bile ortaya çıkması, doğruluğu tartışılıyor, (doğru veya değil ortaya çıkacak, onun da değerlendirilmesi yapılacak) ama böyle bir ihtimalin böyle bir doğru yahut yanlış belgenin tartışılıyor olması karşısında Türkiye'de tüm kurumların, tüm siyasi partilerin, Genelkurmay Başkanlığının, Hükümetin, sivil toplumu örgütü temsilcilerinin böyle bir ihtimale karşı aynı safta yer almaları Türkiye demokrasisinin varmış olduğu olgunluğu ifade etmesi bakımından gurur vericidir'' diye konuştu.
12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat sürecini yaşayan Türkiye'nin, gelmiş olduğu noktanın çok önemli olduğunu vurgulayan Toptan, demokrasi kültürünün yerleşmesinde çok darbelerin yaşandığına dikkati çekti. Toptan, 1960'ta darbe yapılmasına rağmen 1961'de seçimlere gidildiğini anımsatarak, ''Ne oldu o arada Türkiye demokrasisi adına? İşte mahkemeler kuruldu, insanlar asıldı. Bu ne kazandırdı Türkiye'ye? O nedenle gelmiş olduğumuz noktayı önemsiyorum'' dedi. Köksal Toptan, şöyle devam etti: ''Belge doğruysa gerçekten vahim; niye vahim, bu memleketime haksızlıktır, ülkeme haksızlıktır. Yani Türkiye'nin bunca deneyimden sonra o belgede ifade olunduğu gibi darbeleri düşünmesi bile Türkiye adına üzüntü vericidir. Kim yapmış olursa olsun, kim kaleme almış olursa olsun. Ama şu memnuniyet verici; kurum olarak Genelkurmay Başkanlığı net bir şekilde bunun karşısında olduğunu ifade ediyor. Bunu önemsiyorum. Bu belgenin doğru olmaması da vahimdir. Doğru olmayan bir belgenin ortaya konmasının arkasında bir takım nedenlerin olması lazım gelir, yani Hükümetle genelkurmayın arasını açmak, Türkiye'de yeni bir kaos yaratmak, Türkiye'de akılları karıştırmak, Türkiye'nin yakalamış olduğu kalkınma ivmesini, her alandaki ivmeyi baltalamak. Burada iyi bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Türkiye bunu hak etmiyor. Doğruysa da yanlışsa da iyi bir tabloyla karşı karşıya değiliz. Süratle bunun ne olduğunun ortaya çıkarılması lazım. Başta mahkemelerimiz savcılarımız olmak üzere herkes, süratle işin gereğini yapıp, bunu aydınlatması, Türkiye'nin gündeminden en kısa sürede düşürülmesi gerekir.'' Toptan, imza atan subayla ilgili soruşturmanın askeri savcılık tarafından yürütüldüğünü, bu soruşturmayla eş zamanlı olarak sivil savcılık tarafından da soruşturma yürütülmesi yönünde görüşler olduğunun hatırlatılması üzerine, ''Bu görüşe katılıyorum. Başka konularda çok daha atak olduğunu gördüğümüz sivil savcıların bu konuda (tabi işin ayrıntısını bilmiyorum, kimseyi burada itham edemem, eleştirmem bile) ama daha süratli hareket edilebilirdi. O da sivil savcıların işiydi. Olay yazılır yazılmaz öğlen vakti beklenmeden Genelkurmay askeri savcıların bu işin soruşturmasını başlattığını bildirildi. Belki o aşamada sivil savcılar biraz beklediler. Ama anlaşılan askeri ve sivil savcılar arasında bir koordinasyon var. Bunun sonucunu beklemek lazım. Ama sonucun, süratle açıklığa kavuşturulması lazım ki kamuoyu tatmin olsun'' diye konuştu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 6 asker şehit olmuştu