"Devlet hastanelerini özelleştirmeyeceğiz"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, ''Bizim devlet hastanelerini özelleştirme gibi bir düşüncemiz yok'' dedi.
Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bakanlığının çalışmaları hakkında bilgi verdi. Sağlık hizmetlerinin kaliteli ve verimli yürütülmesi için yaptıkları alt yapı çalışmaları hakkında bilgi veren Akdağ, ''Tam Gün Yasası ile vatandaşın bazı haklara kavuşacağını'' belirterek, şunları kaydetti:
''Tam Gün Kanunu ile önümüzdeki bir kaç ay içinde bu meseleyi tarihin sayfalarını gömeceğiz. Neyi tarihin sayfasına gömüyoruz? Vatandaşın hizmet alabilmesi için bir muayenehane kapısına gitme zaruretini ortadan kaldırıyoruz. Bu çok önemli bir devrimdir. Önemli bir dönemeçtir. Ben TBMM'de yasa kabul edildiği gün Meclis kürsüsünden de ifade etmiştim. Tarihi bir iş yapmış oluyoruz. Türk sağlık tarihine altın harflerle çok önemli bir köşe taşı koymuş olduk. Vatandaşımız bu işten belki bir asır boyu sıkıntı çekti, şimdi bu sıkıntıyı sonlandırıyoruz.''
Türkiye'de doktor olmayı isteyen ama olamayan çok genç bulunduğunu, bunun nedeninin ise tıp fakültelerinin kontenjanlarının sınırlı tutulması olduğunu belirten Akdağ, konuşmasına şöyle devam etti: ''Tabip örgütleri, bazı akademisyenler maalesef Türkiye'de doktor sayısının artmaması için çalıştı. Sonuçta Türkiye, Dünya Sağlık Örgütünün Avrupa bölgesinde yer alan bir ülke ve doktor sayısı itibarıyla nüfusuna göre oranladığımız zaman Avrupa sonuncusu. Yani 53 ülkenin içinde 52'inci. Bizden sonra Arnavutluk geliyor. Olur mu, reva mı bu bizim halkımıza. Bu ülkede yıllarca ''doktor sayısı fazla'' dediler. Ben Meclis kürsüsünden bundan bir kaç sene önce ilk defa 'Türkiye'de doktor sayısı yetersiz. Bunu arttırmamız gerekir. YÖK'ün ve üniversitelerin mutlaka kontenjanlarını arttırması gerekir' dedim. Bunu söylediğim zaman bir muhalefet partisinden arkadaşımız çıktı dedi ki, 'Kendisi de bir tıp profesörü olan Sağlık Bakanı'nın (Türkiye'de doktor sayısı azdır) demesini teessüfle karşılıyorum'. Böyle inandırılmış ki insanlar. Şimdi bu yanlıştan dönüldü. Artık Üniversitelerimizde tıp fakültesi öğrenci kontenjanlarını, hemşirelik öğrenci kontenjanlarını arttırdılar. Yılda yaklaşık 4 bin 500 öğrenci kontenjanı açıyorlardı üniversiteler, bu çabalarımız sonucunda bu sene 7 bin 500 kontenjan açıldı. Bunu 10 binlerin üzerine de çıkarmak zorundayız.''
Özelleştirme konusu
Bir gazetecinin hastanelerin özelleştirileceği konusunda haberler çıktığı yönündeki sözleri üzerine Akdağ, şunları söyledi: ''Herhangi bir kanalda devletin kamu hastanelerinin özelleştirileceği söyleniyorsa veya muhalefetten veya başka yerden herhangi biri bunu söylüyorsa doğruyu konuşmuyor, yanlış konuşuyor. Bizim devlet hastanelerini özelleştirme gibi bir düşüncemiz yok. Aksine Türkiye'de özel sektörün genişlemesini kontrol altına alan yerine göre kısıtlayan kurallar getirmiş durumdayız. Her zaman kamunun devlet hastanesinin gücünü artırarak vatandaşa hizmet etmeye devam edeceğiz. Ancak şu anda 'Kamu Hastane Birlikleri' diye bir kanun yapıyoruz. Plan Bütçe Komisyonunda kanunu görüşüyoruz. Zannediyorum gelecek hafta Plan Bütçe Komisyonunda işleri de bitirmiş olacağız. Burada hastaneleri biraz daha yerinden yönetilir hale getiriyoruz. Yani bakanlıktan başhemşirenin atandığı, hastane müdür yardımcısının atandığı bir modelden yerelde yerinden yönetimin kuvvetlendirildiği bir modele geçiyoruz. Bunu özelleştirme gibi takdim etmeye çalışanlar, hatta 'önce böyle yapılıyor sonra özelleştirilecek' diye niyet okuyanlar var. Bunların bir kısmı konuyu iyi bilmiyorlar bir kısmı da kasıtlılar. Hastaneleri özelleştirmek gibi bir düşüncemiz yok.''
Kampanya
Akdağ, Sağlık Bakanlığı'nın ''Suya Sabuna Dokunun'' kampanyasıyla ilgili bir soru üzerine de şöyle konuştu: ''El yıkamayı teşvik ediyoruz. Bunu güçlendirmeyle ilgili sabun sektörünü de yanımıza aldık. Bir kampanya başlattık. ''Suya Sabuna Dokunun' diye. Ne zaman dokunacağız. Sabah kalktığımızda mutlaka ellerimizi iyice köpürterek yıkamalıyız. Türkiye'de tuvalette genellikle suyla temizlenme alışkanlığı vardır. Bu temizlik için iyi ama bunun peşine mutlaka eller sabunlanmalı. Her tuvaletten sonra, yemekten önce ve sonra yatarken toplarsanız bir 8-10 kere ellerimizi sabunlamak yıkamak gerekir. Bunları konuştuğumuz zaman bir köşe yazarı çıkıyor, diyor ki ''Efendim Sağlık Bakanı başka iş bulamadı. Vatandaşa 'ellerini yıka' tavsiyesinde bulunuyor''. Bu kadarına da pes diyorum. Bu kadarına da cahillik diyorum. Başka söylenecek bir şey yok. Çünkü koruyucu hekimlik, temel sağlık bilinçlenmesi, sağlığı koruma konusundaki farkındalık hem bireyin sağlığını hem toplum sağlığının olmazsa olmazıdır ve en başta gelenidir. Basit de olsa koruyucu önlemleri vatandaşımızın alması çok önemlidir.''
Türkiye'de koruyucu sağlık hizmetleri ve tedavi edici hizmetlerde çok büyük mesafe alındığını aktaran Akdağ, ''Sağlığımızı korumak ve muhafaza etmemiz için bazı hususlar var. Sigaradan korunacağız, doğru beslenip spor yaparak şişmanlıktan korunacağız, alkolden korunacağız, ellerimizi yıkayacağız'' dedi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu