"Din hanesi için Brüksel'e yürürüz"

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) nüfus cüzdanlarındaki din hanesinin varlığını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırı bulduğu kararın kesinleşmesinin üzerinden yaklaşık 6 ay geçmesine karşın Hükümet'in bu konuda bir adım atmadığına dikkat çekti.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.10.2010 - 14:21

Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız, yaptığı yazılı açıklamada başta Başbakan olmak üzere AKP sözcülerinin hukukun üstünlüğünden bahsetmesine karşın bu tutumun kendi aleyhlerine olan mahkeme kararları karşısında geçerli olmadığını savunarak "Hele de o mahkeme kararı; bir yurttaşlar topluluğu ile ilgili ise, Alevilerle ilgili ise o karar; AKP nezdinde 'Yok' hükmündedir. Ekim 2007 tarihinde AİHM tarafından Zorunlu Din Dersleriyle ilgili verilen kararı yok saydılar. Şimdi yeni bir AİHM kararını daha yok sayıyorlar" dedi.

Sinan Işık adlı bir vatandaşın İzmir Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde 07 Mayıs 2004 tarihinde açtığı davada Nüfus Cüzdanındaki "Dini: İslam" tanımlaması yerine
"Dini: Alevi" yazdırmak istediğini, ancak mahkemenin, Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan aldığı "Alevilik İslamiyet'ten ayrı müstakil bir din olmadığı gibi, İslam içinde bir mezhep de değildir. Bir alt kültür grubudur. Ayrıca böyle bir talep milli birliğimize ve laiklik ilkemize de aykırıdır" görüşü dayanak kabul ederek talebi reddettiğini, iç hukuk yolları tüketilince, kararın AİHM'e gittiğini anımsatan Balkız, AİHM'in 2 Şubat 2010'da vermiş olduğu karar ile Nüfus cüzdanlarında bulunan "Dini" hanesinin varlığını Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 9. maddesine aykırı bulduğunu kaydetti. AİHM'in bu kararının 2 Mayıs 2010'da kesinleştiğini, buna göre Hükümet'in 3 ay içinde bu karar uyarınca Nüfus Kanunu'nun 43. Maddesini yeniden düzenlemesi gerektiğini belirten Balkız, "Ancak kılı kıpırdamadı. Bu kararı da tıpkı Zorunlu Din Dersleriyle ilgili karar gibi yok saydı. Hükümetin buna hakkı yoktur. Mahkeme kararları karşısında hükümetin boynu kıldan incedir. Mahkeme kararlarını uygulamamak Anayasal bir suçtur. Tıpkı, 'Laikliğe karşı mücadelenin odağı olmak' gibi bir suçtur" dedi.

Açıklamasında, AKP'nin gücünün yetmediği neredeyse tek yargı kurumunun AİHM olduğu görüşüne yer veren Balkız, şunları kaydetti:

"Türbana sarıldı gidiyorlar. Bir sonraki adımın ne olabileceğini tahmin edememek için, ya kör olmalıyız, ya da akılsız. İşte HSYK'yı Adalet Bakanlığı'nın herhangi bir dairesine çevirdiler. Anayasa oylamasında 'Yetmez Ama Evet' diyenler, şimdi timsah gözyaşları döküyorlar, ya da çok mutlular. Biz mutlu değiliz. Mutlu olabileceğimiz bir Türkiye'yi hep birlikte yaratabileceğimize inanıyoruz. Şimdi, biraz sonra, Başbakanlığa giderek ve bir ay süre vererek, Sinan Işık kararının gereğini yerine getirmesini isteyeceğiz. Sonra da Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'ne gedeceğiz. Hem de Türkiye'nin her yerinden yürüye yürüye Edirne sınır kapısından geçip Brüksel'e kadar."


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler