Diyarbakır'da PKK operasyonu (20.11.2012)

Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak, Emniyet Müdürü Recep Güven ile Valilik Toplantı Salonu'nda düzenlenen basın toplantısında, terör örgütü PKK/KCK'nın kırsal alanda yaptığı, yapmaya çalıştığı başarısız saldırı girişimlerini telafi etmek, müzahir kitleye moral, motivasyon kazandırmak ve bölge halkı üzerinde oluşturmaya çalıştığı korkuya dayalı itaat kültürünü devam ettirmek amacıyla son dönemlerde metropol illerinde gerçekleştirilen kitlesel eylem ve etkinliklere büyük önem atfettiğini söyledi.

Terör örgütünün şehir merkezlerinde sansasyonel eylem yapmak ve kitlesel eylemleri organize etmek amacıyla örgüt üst yönetimi ve Irak'ın kuzeyinde bulunan kamplar ile irtibatlı olarak Öz Savunma Birlikleri'nin (ÖSB) oluşturulduğunu kaydeden Toprak, ÖSB içerisinde faaliyet gösteren şahıslar tarafından organize edilen genç kitlelerin, örgüt tarafından önem atfedilen günlerde yapılan eylem ve etkinlikler sırasında ve sonrasında şehir merkezlerinde bir kaos ortamı oluşturabilmek adına iş yerlerine saldırı, yağmalama, iş yerleri sahiplerinin tehdit edilerek kepenk kapattırılması, okullarda eğitimi boykot, güvenlik güçlerine yönelik sansasyonel saldırı tarzında eylemler gerçekleştirildiğini bildirdi.

 

100'ü çocuk 152 kişi gözaltına alındı

Diyarbakır'da 12-17 Kasım 2012 tarihleri arasında 11 öğretim kurumunda ve Dicle Üniversitesi'nde dersleri boykot, 3 eğitim kurumu ile 21 iş yerine saldırı, DEDAŞ ve bir vatandaşa ait 2 aracın yakılması eylemlerinin gerçekleştirildiğini anlatan Toprak, şöyle devam etti: ''Ayrıca, ülke genelinde çok sayıda lastik yakma, yol kesme, molotofkokteyli ve basit el yapımı patlayıcı madde atma, güvenlik güçlerine yönelik taşlı, havai fişekli saldırı gibi birçok eylem meydana gelmiştir. Bu eylemlere katıldıkları tespit edilen, 100'ü çocuk olmak üzere 152 kişi gözaltına alındı, bunlardan 15 kişi sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı. 100'ü çocuk olmak üzere 128 kişi serbest bırakıldı. 9 kişinin halen sorgusu sürüyor.''

Toprak, Diyarbakır'da 16 Kasım 2012 tarihinde yapılan başarılı bir operasyonla Diyarbakır ve ülke genelinde bu tür eylemleri organize ettikleri bilinen, terör örgütünün Kandil'de bulunan kamplarında sabotaj, suikast, silahlı ve bombalı saldırı eğitimi alarak Türkiye'ye gelen ÖSB Türkiye sorumlusu C.A ile birlikte toplam 6 ÖSB'li terör örgütü mensubunun kullanıma hazır silah ve bol miktarda örgütsel dokümanla yakalandığını bildirdi.

''Operasyonla ÖSB yapılanmasına ağır bir darbe vurulmuştur. Söz konusu grubun zikredilen eylemleri organize ettikleri göz önünde bulundurulduğunda, bu operasyonun gerek ilimiz gerekse ülkemiz açısından önemi bir kez daha anlaşılmıştır'' diyen Toprak, yakalanan 6 kişinin sorgulamalarının ardından adli makamlara sevk edildiğini, C.A'nın aralarında bulunduğu 5 kişinin tutuklandığını, 1 kişinin serbest bırakıldığını kaydetti.

Toprak, terör örgütünce özellikle sokak hareketlerini yönlendirmek için bir sistem kurulduğunun bilindiğini bu sistemin adının da Öz Savunma Birlikleri (ÖSB) olduğunu bildirdi. ÖSB Türkiye sorumlusu ile yakalanan ekibin doğrudan Kandil ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Vali Toprak, ÖSB Türkiye sorumlusu C.A'nın zaman zaman Türkiye'ye gelip gittiğini, bu ekibin sokak olaylarını yönlendirenler olduğunu söyledi.
ÖSB'ye bağlı diğer alt unsurların da bulunduğunu bildiren Toprak, ''Son bir hafta içerisinde sokaklarda ciddi manada, kırma, dökme, yol kesme, molotof atma, taşlama, yağmalama, araç yakma girişimi gibi birtakım olaylar oldu ve bunu Türkiye genelinde yaymak istediler. Israrlı takip sonucu bir evde kıstırıldılar ve can havliyle kaçmaya çalışırken yakalandılar'' diye konuştu.

 

Diyarbakır halkına teşekkür

Terör örgütünün bir taraftan kırsalda eylemler gerçekleştirirken, diğer taraftan da kentlerdeki kitleleri harekete geçirerek toplumsal kalkışmaya yönelik gençleri kullanmak için eylem içerisinde bulunduğunu aktaran Toprak, şöyle konuştu: ''Yakalanan kişi de Türkiye'de ÖSB sorumlusudur. Sokak hareketleri ve sokaklarda ekranlara yansıyacak şekilde devamlı bir görüntü varmış gibi, insanları da infiale sürükleyecek şekilde insanlara korku salmak üzere faaliyetlerini yürütüyorlar. Bunu gözaltına alınan çocukların sayısından da ortaya çıkarabiliriz. Diyarbakır halkımıza bu gibi eylemlere gösterdikleri ret bakış açısı için de çok teşekkür ediyorum. Kepenkleri kapatan insanlar hiçbir şekilde sokak hareketlerine, olumsuzluklara, şiddet hareketlerini yönlendirenlere destek vermediklerini bir kez daha gördük. Tüm bu olaylar gerçekleşirken çocuklar ve çocukları yönlendirenler vardı. Bunun dışında kimse yoktu. Çocuklara para vererek olaylarda kullanıyorlar. Esnafa da zulüm uyguluyorlar.''

Güvenlik güçlerinin bu konudaki çalışmalarının süreceğini bildiren Toprak, polisten kaynaklanan, polisin yanlış bir davranış ve fiilinden ortaya çıkan hiçbir problemin bulunmadığını vurguladı. Polisin varlığının şiddeti yaygınlaştırmak isteyenlerin ortaya çıkardığı tehlikeyi ortadan kaldırmaya yönelik olduğunu dile getiren Toprak, ''Özellikle ÖSB, örgütün HPG kanadına direkt bağlantılı ve HPG'yi yöneten kişi tarafından planlanıp Türkiye'ye gönderildiği ve Türkiye yapılanmasının oluşturulduğu bilinen bir gerçek. Bunlar Diyarbakır'ı merkez kabul etmişler'' diye konuştu.

 

Cezaevlerindeki açlık grevi

Gazetecilerin, cezaevlerindeki açlık greviyle ilgili sorusu üzerine ise Toprak, Diyarbakır Eğitim Araştırma Hastanesi ve Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde 49 tutuklu veya hükümlünün kontrol altında bulunduğunu, bunlardan hayati tehlikesi bulunan olmadığını söyledi. Tedavi altında olanların önemli bir kısmının katı gıda beslenmesine başlandığını, tahlillerinin yapıldığı ve belli bir süre sonra cezaevine gönderileceğini anlatan Toprak, hastaneye gelmeyenlerle ilgili bir problemin bulunmadığını ifade etti.

 

Kortej yürüyüşünün yapılmaması

Her yıl 15 Kasım'da Atatürk'ün Diyarbakır'a geliş yıl dönümünün kutlanmasıyla ilgili olarak basında çıkan kortej yürüyüşünün yapılmadığı yönündeki haberlere değinen Vali Mustafa Toprak, şunları söyledi: ''Törenlerin ruhuna ve özüne uygun, temsili olarak faaliyetlerimizi gerçekleştiriyoruz. İlde kutlama komitesi var. Bazı yayın organlarında 'asker yürümedi' şeklinde bir ifade geçti. Bu programı valilik olarak biz yapıyoruz. Son zamanlarda özellikle öğrencilerimiz, askerlerimizi herkesi bulunduğu noktada işlevini yürütmesini, törenleri de töreni esas can alıcı noktasında yapılmasını yeğleyen bir bakış noktası içerisindeyiz. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün karşılama törenini İstasyon Meydanı'nda gerçekleştirdik ve anlamına uygun olarak yine orada yapılmasını yeğledik. Bunun dışında konu ile ilgili olmayan askerin yürümesi, çocuk ve gençlerin okulda olması gerekirken yürümesini uygun olmadığını düşünerek kutlama komitesi olarak böyle bir karar aldık. Bizim tarafımızdan alınan bir karardır. Kortej yürüyüşü gerçekleştirilmemiştir. Bundan sonra da gerçekleştirilmeyecektir.''

Toprak, basın mensuplarına yönelik olarak esprili bir şekilde, ''Yürümeyince 'asker yürümedi' diyorsunuz, yürüyünce de 'asker yürüdü' diyorsunuz'' dedi.