Doktorlar yarın hasta bakmayacak

Tam Gün Yasa Tasarısı'nın Meclis Genel Kurulu'ndaki görüşmelerine yarın devam edilecek.

Doktorlar da "Tam güne karşı tüm gün eylem ve etkinlik" parolasıyla yarın iş bırakacak.

Eylem süresince acil servislerdeki hastaların bakımı aksatılmayacak.

Çocukların, hamilelerin, diyaliz hastalarının, yoğun bakım ve kanser hastalarının acil olmasa bile her türlü tedavisi devam ettirilecek.

Yatarak tedavi gören hastaların tıbbi işlemlerinin aksatılmadan sürdürülmesi sağlayabilecek sayıda personel hazır tutulacak.

TTB tarafından daha önce yapılan açıklamada, öncelikli taleplerinin sözkonusu Tasarı’nın acilen geri çekilmesi olduğu belirtilerek, "Eylemimiz hiçbir şekilde halkımıza, hastalarımıza karşı değildir. Sağlık ocaklarında 2 TL, devlet hastanelerinde 10 TL, özel hastanelerde hem 15 TL hem de üstüne ‘ilave ücret’ ödemek zorunda kalanlar başta olmak üzere uygulanan sağlık politikalarından zarar gören, mağdur olan bütün vatandaşlarımız davetlimizdir” denilmişti.

Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Genel Sekreteri Dr. Eriş Bilaloğlu, ''TTB, sağlık alanında örgütlü olan sendika ve derneklerle birlikte yarın işi bırakıp, sağlık alanındaki gerçekleri, sağlık çalışanlarının özlük haklarını anlatacak'' dedi.

Bilaloğlu, TTB Merkez Konseyi'nde düzenlenen ''Gerçek hekim iş bırakır mı?'' konulu basın toplantısında, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a göre 'Tam gün yasa tasarısı ile sağlıkçıların özlük haklarında ciddi iyileşmeler olacağını' belirtti.

''Soruyoruz, buna inanan var mı?'' diyen Bilaloğlu, şunları kaydetti: ''Sayın Bakan hekimlik yaşamında muayene çalıştırmış mı? Çalıştırdıysa nasıl çalıştırmış? Bizce en azından Sayın Bakan hastalara, 'Bir muayenehaneye uğra'' dememiştir. Ama o gün olduğu gibi bugün de ve bu yasa çıkarsa yarın daha da fazla oranda bu işi suistimal edenler olmuştur, olacaktır. Çünkü Bakan'ın sistemi aynı sistemdir, hastaların sırtından gelir elde etmek.''

Bugün hemşiresinden, sağlık memuruna, taşeron işçisine kadar maaşlarının yeterli olmadığını, gelirleri ve işlerinin güvenceli olmadığını savunan Bilaloğlu, yasa çıktıktan sonra olumlu bir değişiklik olmayacağını iddia etti.

Bütün sağlıkçıların örgütlerinin, meslek örgütü, tabip odası, sendika ve derneklerin yasaya karşı çıktıklarını anlatan Bilaloğlu, ''O halde gerçek doktor yarın işi gücü bırakır, gerçekleri anlatır ama tehditlere pabuç bırakmaz. TTB, sağlık alanında örgütlü olan sendika ve derneklerle birlikte yarın işi bırakıp, sağlık alanındaki gerçekleri, sağlık çalışanlarının özlük haklarını anlatacak'' dedi.

Radyoloji teknisyen ve teknikerlerinden tepki

Tüm Radyoloji Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği Genel Başkanı Heybet Aslanoğlu ile radyoloji teknisyeni Gürdoğan Aydın da toplantıda yaptıkları konuşmada, 'tam gün yasasına' karşı çıktıklarını belirterek, tam güne karşılık tam gün iş bırakacaklarını söyledi.
Haftalık 25 saat olan çalışma sürelerinin 35 saate çıkarılmasından rahatsız olduklarını bildiren Aslanoğlu, AB standartlarında çalışma istediklerini kaydetti.

Günlük 5 saat olan çalışma saatlerinin 7'ye yükselmesiyle kanser olma risklerinin yüzde 50 artacağını öne süren Aslanoğlu, mevcut 5 saatlik çalışma sisteminde dahi radyoloji teknisyenlerinin yüzde 29'unun kanser dahil bir çok sağlık problemi yaşadıklarını savundu.
Aslanoğlu, Tam Gün Tasarısı geri çekilmedikçe eylemlerinin ''sürekli ve ısrarcı'' bir şekilde devam edeceğini belirtti.

Bakar: Demokles'in kılıcı

Hekim Hakları Derneği Başkanı Mehmet Bakar, ''Tam Gün Yasa Tasarısı''na ilişkin, ''Tasarının gerekçesi çok talihsiz beyanlarla dolu. Kamuoyunu hekimler aleyhine yönlendirici ve tüm sorunların kaynağını yarı zamanlı çalışma düzenine yükleyen bir anlayışla hazırlanmış'' dedi.

Derneğin yeni yönetiminin İstanbul'da düzenlenen basınla tanışma toplantısında konuşan Bakar, tasarının yaklaşık 4 yıldır sağlık personelinin üzerinde ''Demokles'in kılıcı'' gibi tutulduğunu ileri sürdü.

Avrupa'nın 53 ülkesinde 100 bin kişiye 347 hekim düşerken, Türkiye'de 140 hekim düştüğünü vurgulayan ve ''Avrupalı meslektaşlarımızdan 3 misli çok çalışmaktayız'' diyen Bakar, hemşire ve diğer yardımcı sağlık personelinin ise Avrupa'ya göre 5 misli az personelle hizmet verdiğini kaydetti.

Bakar, bir yasa tasarısının gerekçesinin o yasanın ''ruhu'' olduğunu belirterek, Tam Gün Yasa Tasarısı'nın gerekçesinin incelendiği zaman ''çok talihsiz beyanlarla dolu olduğunu'' ileri sürdü. Mehmet Bakar, ''Kamuoyunu hekimler aleyhine yönlendirici ve tüm sorunların kaynağını yarı zamanlı çalışma düzenine yükleyen bir anlayışla hazırlanmış. Hekimleri para ilişkisi içinde gösteren, özellikle yarı zamanlı çalışan hekimi hastasının kontrol sorumluluğunu ihmal etmekle itham eden bir gerekçeyi kabul etmemiz söz konusu olamaz'' diye konuştu.

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Bakar, ''Sizin İl Sağlık Müdürlüğünüz döneminde bu tasarı gündeme geldi. O zaman ne düşünüyordunuz?'' şeklindeki soruya, ''Hoşnut olmadığım için o dönem de bilimsel kurulları topladık. Bir hekimin optimum çalışabileceği rakamları tespit ettik'' yanıtını verdi.

''O dönemde hekimleri tam gün çalıştırmanız için bir baskı var mıydı?'' şeklindeki soru üzerine ise Bakar, ''Özel bir baskı olmasa dahi bir trend götürüyor sizi. Ne kadar çok hasta bakarsanız o kadar iyi hekim olunacağı konusunda bir trend var. Ama bu doğru bir iş değil'' diye konuştu.

Bakar, bir hastaya ayrılan muayene süresinin 4-5 dakikaya düşmesinin hastaları asla tatmin etmeyeceğini ve ''tatmin edilmemiş hasta sendromuna'' yol açacağını söyledi. Bakar, tam performans çalışılması halinde bir doktorun ayda 12 bin TL kazanacağı ifadelerinin de hayali olduğunu, bir klinik şefinin bu parayı alması için yalnızca nöbetinin 130 saati bulması gerektiğini, bunun da 6 hafta sonu nöbet tutması demek olduğunu ileri sürdü.

Türk Tabipler Birliği'nin (TTB) öncülüğünde yarın yapılacak doktorların iş bırakma eylemine katılıp katılmayacaklarını ve yasaya ilişkin TTB'nin tavrını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine de Bakar, şunları söyledi:
''TTB'nin sadece karşı çıkmak için tavır koymanın ötesinde bir tavrı yok. Dolayısıyla biz eyleme katılmayacağız. TTB, hekim yanlısı gözükmesine rağmen uyguladığı politikalarla Sağlık Bakanlığı ile paralel hareket ediyor. Bize göre TTB'yi yöneten arkadaşlarımız, Sağlık Bakanlığı için bulunmaz Hint kumaşıdır. Sadece 'hayır' diyorlar. Dün Genel Sağlık Sigortası'nı, Tam Gün Tasarısı'nı savunan TTB, bunlar uygulamaya konduğunda hepsine şiddetle karşı çıkmıştır. Bana, karşı çıkmadıkları bir uygulama söyleyebilir misiniz?''