DTM ile TOBB arasında protokol imzalandı
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, 1-10 Nisan 2011 tarihleri arasında ihracatın 2010 yılı aynı dönemine göre yüzde 16,2 artarak 3,6 milyar olduğunu, 1 Ocak-10 Nisan 2011 tarihlerindeki ihracatın ise 35 milyar doları aştığını bildirdi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odaları Konsey Toplantısına katılan Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin 2009 yılındaki küresel krizi başarılı bir şekilde atlatmasında, ekonominin performansında, büyüme ivmesinde ve istihdamda Türk özel sektörünün önemli bir paya sahip olduğunu söyledi. Çağlayan, ''Bir başarı varsa bu başarı Türk özel sektörünündür, Türk özel sektörü kendisine mutlaka bir paye çıkarmalıdır'' dedi.
Konuşmasında ihracat artışlarına da değinen Çağlayan, 1-10 Nisan 2011 tarihleri arasındaki ihracatın, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 16,2 artarak 3,6 milyar dolar olduğunu bildirdi. Çağlayan, 1 Ocak-10 Nisan 2011 tarihleri arasındaki ihracatın da geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 22,3 artarak 35 milyar doları aştığını belirtirken, ''Bu da Orta Vadeli Program hedefi olan 127 milyar doları çok rahat bir şekilde aşacağımızı ve ihracatta kriz öncesi döneme döneceğimizi çok net bir şekilde ortaya koyuyor'' diye konuştu.
İthalatın korkulacak bir tarafı yoktur
İhracatı açıklarken ithalat rakamlarını saklamadıklarını, ithalatın nedenlerinin çok iyi bilindiğini ifade eden Zafer Çağlayan, ''İthalatın da korkulacak, utanılacak bir tarafı yoktur, önemli olan buna çare aramaktır. Ortada ithalat ve cari açıktan dolayı bir utanma aranıyorsa bunun çaresini aramamak utanılacak taraftır'' dedi.
2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefini hatırlatan Çağlayan, ancak bunu yaparken 500 milyar dolar ihracatı 750 milyar dolar ithalatla değil, 500 milyar dolar ihracatı en az ihracatın ithalatı yüzde 80'den fazla karşıladığı bir yapı ile yapmak gerektiğini söyledi.
Çağlayan, ''Yoksa bugünkü gibi ihracatın ithalatı karşılama oranlarının yüzde 60'lar seviyesine gelmiş olduğu ortamda dış ticaret açığını sürekli konuşmaktan başka bir şey yapamayız'' şeklinde konuştu.
Aşırı değerli TL'nin her zaman ithalatı kamçılayan en önemli etkenlerden biri olduğunu dile getiren Çağlayan, bunu her zaman söylediğini, söylemeye de devam edeceğini bildirdi.
Enerji İthalatı
Türkiye'nin en önemli ithalat kalemlerinden birinin enerji ithalatı olduğuna işaret eden Çağlayan, 185,5 milyar dolarlık ithalatın 38,5 milyar dolarını enerji ithalatı yapmak zorunda kalan bir Türkiye'den bahsettiklerini söyledi.
Petroldeki her 10 dolarlık artışın cari açığı 4 milyar dolar daha artırdığına dikkat çeken Devlet Bakanı, şu andaki fiyatlarla giderse enerji ithalatının 2008'deki ithalatın da üzerine çıkarak 48 milyar doları geçebileceğini kaydetti. Türkiye'nin geçmişte doğalgaz lobisine boğdurulduğunu ifade eden Çağlayan, şöyle konuştu:
''Eğer geçmişte bugün çıkartmış olduğumuz Enerji Kanunu çıkartmış olsaydı, yenilenebilir enerji kaynakları ve yeşil enerji kanunu çıkmış olsaydı bugün belki bunları bu şekilde konuşmamış olacaktık. Türkiye elektrik enerjisi üretiminin yüzde 52'sini doğalgazdan gerçekleştiren tek ülkedir. Dünyada en büyük doğalgaz rezervlerine sahip ülkelerde bile bu lüks yoktur.
Uzun vadeli projeler yapmak yerine, günü kurtarmak için doğal gaz yatırımları yapılmış. Ancak bunların dengelenmesi ve balansı bozulmuştur. Onun için enerji kaynaklarımızı çeşitlendirmek bir boyun borcu haline gelmiştir. Bundan dolayı nükleer gündeme gelmiştir, bundan dolayı jeotermal, güneş, hidrolik, rüzgar... Allah'ın verdiği ne varsa bütün kaynaklar seferber edilmeye başlamıştır. Bunlar Türkiye'nin bugün olmasa bile geleceğini kurtaracak büyük projeler olacaktır.''
Tobb Başkanı Hisarcıklıoğlu
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da 2010 yılı büyümesinin tamamen özel sektör tüketimi ve yatırımına dayalı olduğuna işaret ederek, küresel krizin etkilerinden kurtulup, çarpıcı bir büyüme performansı sergilemesinde, sanayicilerin büyük katkısı olduğunu söyledi.
Hem büyüyen dış ticaret açığını, hem de sanayinin ithalat bağımlılığını azaltmak açısından, Dış Ticaret Müsteşarlığının hayata geçirdiği ''girdi tedarik stratejisi'' uygulamasını son derece önemli bulduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, bu sayede nerede sıkıntılar yaşadıklarını daha iyi görme imkanı elde ettiklerini kaydetti.
Türkiye'de ihracata dönük bir üretim strateji uygulanması kapsamında, otomotiv, makine ve demir-çelik gibi önde gelen üretici sektörlere, yeni bir yol haritası gösterilmesi için de birlikte çalıştıklarını anlatan Hisarcıklıoğlu, Müsteşarlığın çalışmalarının, sanayinin yapısını orta vadede değiştirerek, daha güçlü ve daha yüksek katma değerli üretim yapan bir yapıya kavuşturacağına inandığını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, toplantıda gündeme getirecekleri ve hükümet ile bürokrasiyle birlikte istişare edecekleri konuları çözüme kavuşturmakla birlikte, son dönemde gösterilen yüksek büyüme hızının daha da kuvvetlendirilerek sürdürülmesinin mümkün olacağını sözlerine ekledi.
ASO başkanı Özdemir
ASO Başkanı Nurettin Özdebir ise TÜFE ile ÜFE arasındaki makasın iyice açılmasıyla sanayicilerin ürettikleri mallar üzerinden fiyatlarını intikal ettiremediklerini belirtti.
Büyümeye en fazla katkısı olan sanayicilerin daha çok üretme yoluna gitmesine rağmen karlılıklarının artmadığını bunun da önümüzdeki dönemde sanayicilerin özellikle borçlarını çevirmekte, kredilerini ödemekte daha fazla sıkıntıya gireceğini gösterdiğini kaydetti.
Sanayinin gelişmesi, sanayi ve sanayicinin korunması için Türkiye'nin en önemli sorunlarından olan cari açık ve istihdam sorunu ile yapısal sorunların çözülmesi gerektiğini vurgulayan Özdebir, Türkiye'nin 2023 yılındaki 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesi için daha yüksek katma değerli, daha rekabetçi ürünlerin üretilmesi gerektiğini burada da kendilerinin önünü tıkayan unsurun nitelikli eleman sorunu olduğunu söyledi.
Türkiye'nin işsizlik ya da mesleksizlik gibi bir sorunu olmadığına, asıl sorununun nitelikli elaman sıkıntısı olduğuna dikkati çeken Özdebir, bunun nedeninin de işverenden kaynaklanmadığını, bu konuda bir çok mesleki eğitim kursu açılmasına rağmen, bu kurslara yeterli katılımın sağlanamadığını kaydetti.
Sanayi odalarının özellikle sanayileşmenin arttığı illerde önemli fonksiyonların üstlendiğini anlatan Özdebir, bu anlamda sanayi odalarının desteklenmesi gerektiğini, gelir kaynaklarını artıracak imkanların, fırsatların kendilerine sağlanması gerektiğini ifade etti.
DTM ile TOBB arasında protokol imzalandı
Konuşmaların ardından Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ile TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu'nun şahitliğinde ''Dış Ticaret Müsteşarlığı ve TOBB İşbirliği ile Makine Sektörünün İhracatta Rekabet Gücünün Artırılması Protokolü'' imzalandı.
Protokole DTM İhracat Genel Müdürü İbrahim Şenel ile TOBB Türkiye Makine Teçhizat İmalat Sanayi Meclis Başkanı Merih Eskin imza koydu.
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Restoranlarda 'harcama limiti' uygulaması başladı
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu