"Düzenleme İHL'lere şirin gözükmek için yapılıyor"

CHP İstanbul Milletvekili Nur Serter, CHP Zonguldak Milletvekili Ali Koçal ile birlikte TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, TBMM Milli Eğitim Komisyonu'nda kabul edilen ÖSYM'nin yeniden yapılandırılmasını öngören kanun teklifine ilişkin CHP'li vekillerin muhalefet şerhi basın mensuplarına dağıtıldı.

Teklifte özellikle karşı çıktıkları iki konunun olduğuna dikkat çeken Serter, "Bunlardan bir tanesi ÖSYM'nin bu yasayla Kamu İhale Kanunu'nun dışına çıkarılması. İkincisi ise ÖSYM'nin kadrolarının topluca YÖK'e devredilip 180 yeni kadronun ihdası için düğmeye basılmış olması" diye konuştu.

Mal ve hizmet alımlarının Kamu İhale Kanunu dışına çıkarılmasının kabul edilemeyeceğini vurgulayan Serter, şöyle dedi:
"Komisyonda gerekçe olarak 'ani bir ihtiyaç ortaya çıkarsa" denilerek 20 yıl önce bir sınav günü kamu evrakı nakledilirken Karadeniz Bölgesi'nde bir toprak kaymasını örnek gösterdiler. Çok zorluk yaşanmış ama sorun çözülmüş. Ya bundan sonra böyle olaylar olursa, örneğin bir helikopter tutmak gerekirse, bu ihtiyaçları karşılamak için Kamu İhale Kanunu'na tabi olmak mümkün olamayacak. Gerekçe bu."

"Doldur - Boşalt yapılacak"

Teklifin kadrolaşmayı öngördüğünü savunan Serter, şöyle dedi:
"318 kişi bugüne kadar ÖSYM'de çalışmış. Bunların hiçbiri mi işe yaramıyor. 318 kadronun tamamının şaibe altında olduğu ima ediliyor ve bu kadroların YÖK'e devri isteniyor. Buna karşın 180 yeni kadro talep edeceksiniz. Açıkçası; bunun adı doldur-boşalt yapılmaktadır ve ÖSYM kadrolaşmaktadır. Bu bir kadrolaşma yasasıdır."

İmam hatip lisesi mezunlarının polis olabilmesinin önünün açılmasına da tepki gösteren CHP'li Serter, şöyle dedi:

"Polis meslek yüksek okulları, genel lise öğrencisi dışında öğrenci kabul etmesi eğitimi de ciddi bir israfın yanı sıra İHL öğrencilerine tanınan yeni bir ayrıcalık olacaktır. Sadece siyasi amaçta popülizm amacıyla imam hatip lisesi mezunlarına şirin görünmek amacıyla yapılan düzenlemeler Türkiye'deki eğitim sisteminin temeline dinamit koymaktadır."

Bu teklif ile birlikte 8 vakıf üniversitesi kurulduğunu hatırlatan Serter, "Dün bir üniversitesinin kurucusu olan vakıf hakkında bilgi edinmek istedim. Kimler tarafından kurulduğunu sordum. Aman efendim soramazmışım. Komisyonun zamanını alıyormuşum. Bu polemik yaratmayı amaçlıyormuş. Bu dosyaların tamamı buraya taşınamazmış.Sayın Bakan son derece şaşırtıcı bir talepte bulundu. Dedi ki, Bilgi Edinme Kanunu var, yazın, bilgi isteyin" dedi.

"Milletvekili soru soramayacak ve yazı yazacak, bilgi isteyecek" diyerek tepki gösteren Serter, "Bu nasıl bir baskıcı, dayatmacı anti demokratik bir yönetim anlayıştır. Ruhlarına sinen AKP'nin diktacı anlayışının Milli Eğitim Komisyonu'ndaki bir yansımasıdır. Komisyonda sorulacak sorular için demek ki Bilgi Edinme Kanunu'na başvuracağız" dedi.

Bakan Çubukçu'yi eleştirdi

Komisyon'un dünkü görüşmelerinde Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun tavrını da eleştiren Serter, "Bakan'ın nasıl bir şaşkınlık içinde olduğunu gösteriyor. Bakan yanındaki bürokratlara muhalefet partisi bir milletvekilinin dedikodusunu yapacak bir üslupla onu aşağılayıcı ifadelerle gün boyu orada konuşmasını sürdürmüştür. Bunu şiddetle kınıyoruz" dedi.

Teklifi eleştiren Ali Koçal'da, "AKP'nin Cumhuriyet kazanımlarına, Cumhuriyet kurumlarına karşı bir alerjisi vardır. Onlara karşı olduğu net olarak ortaya çıktı. Bu iktidarın Türkiye'de Türkiye Cumhuriyetine karşı bir alerjisi vardır, Cumhuriyet ile bir hesaplaşması vardır" dedi.
Bir basın mensubunun, "İkna odalarına" ilişkin sorusuna Serter, "Bu bugünkü konumuzla ilgili değil" yanıtını verdi. Öğrenci affına ilişkin düzenlemeyi de Serter, "Bu yasa cebinde parası olana dönüş imkanı tanıyor" dedi.