Eğitimcilerden Erdoğan'a mektup

Mektupta, 2011 yılı sonunda çıkarılan 666 sayılı KHK ile aynı unvanla çalışan farklı kurumlardaki personele yönelik ücret eşitsizliğinin büyük oranda giderildiğini ancak öğretmen ve öğretim elemanlarının farklı kurumlarda eşitlerinin bulunmadığı için ek ödemelerinin artırılmadığını belirtildi. En düşük öğretmen aylığının bin 585 TL, ortalama öğretmen aylığının bin 750 TL olduğu hatırlatılan mektupta, dört kişilik bir öğretmen ailesinin kira, gıda, giyecek, yakacak, eğitim, sağlık, haberleşme, ulaşım, aydınlatma ve temizlik gibi zorunlu ve vazgeçilemez ihtiyaçlarını karşılamakta büyük sıkıntılar yaşadığına dikkat çekildi.

"Memurlara da grev ve siyaset hakkının verilmesini istiyoruz"

Mektupta, sendika olarak çeşitli kampanya ve faaliyetlerle "evet" yönünde destek verdikleri 12 Eylül Referandumu'ndan bu tarafa yaklaşık 17 aydır Toplu Sözleşme Yasası için beklediklerini bildiren Avcı, "Kamu işçilerine verildiği gibi memurlara da grev ve siyaset hakkının verilmesini istiyoruz. Kaliteli, katılımcı ve çağdaş Türk siyaseti için memurlara siyaset hakkının verilmesi elzemdir. Sendikacılık bu sayede sosyal hastalıkların ve siyasi hesapların girdabından kurtulacak, bölgesel güç ve küresel aktör olma yolunda hızlı ilerleyen ülkemizin önemli lokomotif güçlerinden birisi haline gelecektir" dedi.

"İktidarın başarısı vatandaşını memnun etmesiyle ölçülür"

Bir iktidarın başarısının, vatandaşını memnun ve mutlu etmesiyle ölçüleceği vurgulanan mektupta, vatandaşın memnuniyetinin eğitim, sağlık gibi çeşitli kamu hizmetlerinin kalitesiyle sağlanacağı dile getirildi. Ekonomik, sendikal ve demokratik sorunları çözülmemiş, mecalsiz ve takatsiz bırakılmış öğretmenler ve eğitim çalışanlarıyla vatandaşı memnun ve mutlu etmenin zor olacağı bildirilen mektupta şöyle denildi:

"Birtakım sorunlar ve başarısızlıklarla boğuşan eğitim sistemimizde büyük umut ve heyecan veren devrimler başlatan Milli Eğitim Bakanımızın gündemindeki birçok yenilik ve reformun hedefine varması için sorunları çözülmüş nitelikli öğretmenlere ihtiyaç olunduğunu bir kez daha hatırlatmak istiyoruz.

Eğitimcilerin ve emeklilerinin talebi; kamuda en düşük seviyelerde seyreden maaşlarının iyileştirilmesi ve gerçekleşen enflasyon üzerine milli gelirdeki büyümenin maaşlarına yansıtılmasından ibarettir. Toplu sözleşme yasası çıkmadığı için iki aydır memurlar maaş zammı alamamaktadır. Eğitim çalışanları başta olmak üzere, memurların ve emeklilerin maaşlarının gerçekleşen enflasyon ve ülkenin büyümesi oranında refah payını intisap ettirecek düzenlemenin yürürlüğe sokulmasını 2,5 milyon kamu görevlisi, 1,5 milyona yakın memur emeklisi ile dul ve yetimleri umutla beklemektedir."