El Fetih-Hamas görüşmelerinin geleceği

Hamas ile El Fetih’in pazar günü Kahire’de biraraya gelmelerinden önce taraflar arasındaki gerginlik sürüyor.

Filistin Yönetimi Devlet Başkanı Mahmud Abbas'a bağlı güvenlik güçleri dün gece, Batı Şeria'nın Nablus kentinde yaklaşık 18 aydır arandığı bildirilen Hamas liderlerinden Halid Es-Susa'yı yakaladı. Güvenlik güçlerince evi sarılan 45 yaşındaki Es-Susa'nın tutuklandığı kaydedilmişti. Batı Şeria'daki Tulkarem'de de aralarında bir gazetecinin de bulunduğu 5 Hamas mensubunun El Fetihli güvenlik güçlerince gözaltına alındığı belirtildi.

Hamas Sözcüsü Rıdvan, Gazze'de yaptığı açıklamada, Kahire görüşmelerinin başarısızlıkla sonuçlanacağı beklentilere rağmen bir Hamas heyetinin, Mısır'a gideceğini ancak söz konusu heyetin Mısır tarafına, "Batı Şeria'da siyasi tutuklamalar devam ettiği sürece diyalog olmayacağı" mesajını ileteceğini belirtti.

Yönetime el koyduğu Haziran 2007'den bu yana Hamas ve El Fetih arasındaki ilişkiler gergin durumda. Arabuluculuğuyla bir ulusal birlik sağlamak üzere Mısır'ın sunduğu anlaşma taslağı her iki tarafça kabul edilmiş ve 9 Kasım'da tarafların Kahire'de bir araya gelmeleri planlanmıştı. Kahire'deki toplantıya, Hamas ve El Fetih'in yanı sıra diğer Filistinli gruplar da katılıyor.

Geçen perşembe günü Hamas hükümeti, Gazze'de 17 siyasi tutukluyu görüşmeler öncesi El Fetih'e jest yapmak üzere serbest bırakmıştı.

İslami Cihad durum değerlendirmesi yapıyor

Öte yandan gelecek pazar Kahire'de başlayacak toplantı öncesi, Filistinli gruplardan İslami Cihad'ın liderlerinin, Suriye'nin başkenti Şam'da durum değerlendirmesi yaptıkları bildirildi.
İslami Cihad yetkililerinden bir grup dün Gazze'den Şam'a gitmişti. İslami Cihad'ın, Mısır'ın sunduğu anlaşma taslağıyla ilgili tutumunu netleştireceği ifade ediliyor.

İslami Cihad liderlerinden Davud Şihab, Filistin'in bugün içinde bulunduğu siyasi krizin bir bütün olarak ele alınarak tartışılmasından yana olduklarını belirtti. Mısır'ın sunduğu anlaşma taslağının önce ikili toplantılarla müzakerele edilmesi gerektiğini söyleyen Şihab, diyaloğun başarısının iyimserlik ya da kötümserlikle değil, bu bölünmüşlüğe bir çözüm getirmeye yönelik gerçek çaba ve niyetlerle belirlenebileceğini söyledi.