"Elimi uzatıyorum"

CHp lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında partililere seslendi. Konuşmasından satır başları şöyle:

Ablam okula gitmedi, ailede üniversiteyi bitiren tek kişi benim. Diğer kardeşlerimin kimi öğretmen oldu. Bu öykü sadece bana ait değil, benim kuşağımın öyküsü. Yakınlarımıza baktığımızda aynı tabloyu görürüz. Sonuçta babam ilkokul mezunu, annem okuma yazma bilmezdi. Bugün üniversiteyi bitiren çoğu kişinin annesine babasına dedesine baktığınızda bunu görürsünüz. Ama onlar yoklukla yoksullukla mücadele ettiler. Bir ön yargının peşinden gitmediler, aklın peşinden gitmediler. Çocuklarımız daha iyi nasıl okur, anneler çocuklarının üzerine titrediler.

Eğitim yasası anayasa’dan çok daha önemlidir. Eğitimle insanı şekillendiriyorsunuz. Onun için eğitim yasaları anayasalardan önemlidir.

Anayasa’ya bakın, toplumsal uzlaşma arıyoruz ortak anayasa için. Bir uzlaşma komisyonu kurduk. Sayın Meclis Başkanı bölge bölge geziyor. Halkı dinliyor, STK’ları dinliyoruz. Çaba harcıyor. Bizim milletvekillerimiz de ellerinden gelen katkıyı yapmaya çalışıyorlar. İstiyorlar ki daha çağdaş bir Anayasa’ya sahip olalım.

4+4+4

Türkiye'nin bu kadar temel bir meselesi bir kanun teklifi olarak verilibilir mi? Böyle bir şeyi şiddetle ama şiddetle reddediyoruz. Sizin de çocuklarınız var.  Benim hiçbir önyargım yok.
Uzlaşma için çağrı yapıyorum.  Elimi uzatıyorum. Gelin barış içinde huzur içinde yeni bir yşasa yapalım. Eğitim konusu uzluşmu konusudur. Çünkü o dersleri alacak çocuklar buzum çocuklarımız. Yoksulun da çoçuğu o dersi alacak varslın da çocuğu o dersi alacak. Bir çatışma ortamı yaratmak istemiyoruz.

Bu konuda okul öncesi eğitimle ilgili bir şey var mı arkadaşlar? Hayır yok.

Bu teklif parlamentoya verildiğinde arkadaşlarımı aradım. Bir toplantı yapalım dedim. 3 üniversiteden ve özel dershanelerden geldiler. Onlara şunu söyledim. Bu teklif nasıl bir tekliftir. Bu teklif Türkiye'yi geleceği taşır mı?Biz konuşmadık. Onlar konuştu. Vardıkları sonuçlar gerçekten vahim. Bakın biz bilime saygı duyuyoruz. Gönül isterdi ki Başbakan da bunu yapsın. Başbakan keşke YÖK Başkanını çağırsaydı. Kendisi atadı.

Her şeyi ben bilirim derseniz size Batı'da derler ki hiçbir şey bilmiyorsunuz. Bize söyledikleri şu: Eğer bu teklif yasalaşırsa eğitilde Afrika'nın bile gerisine düşeriz. Bu teklif niye elmedi anlamadık. Bu teklif yasalaşırsa dünyada böyle bir yasası olan tek ülke olacağız. Söylemiştim eğitimde en başarılı olan Finlandiya. Bizim çocuklarımız ise o başarı sıralamasında sondan ikinci. Çocuk her yerde çocuk. Çocuğa sağlıklı bir eğitim verirseniz göreceksiniz ki Türkye ivme kazanacak.

Çocuklara iPad dağıtacağız. Övünüyoruz bununla. Mesele iPad dağıtmak değil sen onu Türkiye'de üretebiliyor musun? üretemiyor musun?

Şimdi biz geriye gidiyoruz arkadaşlar. O nedenle bu olaya partiler üstü bakmamız lazım. Şu söylenebilir: Efendim biz bu teklifi çocuklar din eğitimi alsın diye yaptık. Söyleyebilirler ama söylemiyorlar. Eğer din eğitimi vermek istiyorsan bunu gizli kapaklı yapma. Türkiye her şeeyden önce açık bir toplum olmak zorundadır.

Daha önce söyledim uzmanlık farklı bir alandır. Siyaset farklı bir alandır. Eğitim alanına da bir cerrah gibi giremezsiniz. Uzmanları bile farklıdır.

Dün gece konuşuldu. CHP Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, 12 saat konuşarak bir rekor kırdı Kendisini yürekten tebrik ediyorum. Babakan Özkoç'u eleştirdi. Ya eleştireceğine bir sor bu adam niye 12 saat konuştu?

Bu teklifin içine bir şey daha koymuşlar. Tablet dağıtacaklar. Tablet dağıtımını ihale dışına çıkarıyorlar. Biraz utanma olur. Otur adam gibi ihaleni yap. En düşük fiyata en kalitelisini dağıt. Neden ihale yapmıyorsun?

Kini ve nefreti asla ve asla öğrenmedik. Eğitim sistemimizde yurttaş sevgisi üzerine kurulmalı. Ben her şeyden önce annelere sesleniyorum. Cumhuriyet kadınlara çok şey verdi. Onun için anneler bu yasaya engel olmalılar. Annelerin gücü her türlü haksızlığın önüne geçecektir.

Pozantı skandalı

Değerli arkadaşlarım çok acı bir olayın perdesi aralandı. Perdeyi aralayan medyaydı. Ben medyaya çok teşekkür ediyorum. Ordaki çocuklar da bizim çocuklarımız. O çocuğun ruhundaki fırtınaları ömrü boyunca dindiremezsiniz. Bu dram 21. yüzyılın Türkiye'sine yakışmıyor. Olay medyayay yansır yansımaz arkadaşlarımı görevlendirdim.

Bütün zevrelerle görüştüler. Bir rapor hazırladılar. O raporda yazılanları burda anlatmaya benim vicdanım yetmez. Olay 12 Temmuz 2011'den beri biliniyor. Bakanlık biliyor. Tık yok. Medyayay yansıyor Ardından CHP bir heyet gönderiyor. Bakan apar topür müfettiş gönderiyor.

Diyarbakırlılara sesleniyorum

Öyle bu olayı 3-5 kişinin sırtına yıkarak kurtulmak da yok. Sonuna kadar takipçisi olacağız.Bakan bir açıklama yapıyor. Cezaevleri  % 110 dolu. Burda bir parantez açmak isterim. Diyarbakırlılara seslenmek için bir parantez açmak isterim. Sayın Diyarbakırlılar Başbakan geldi size bir müjde verdi. Dedi ki, size modern bir cezaevi yapacağız. Sizde oylarınızla AKP'ye oy verdiniz. Hayırlı olsun.

Hapishanelerin dolu olduğu bir ülke ayıplı bir ülkedir. İnsanlar boşuna hırsızlık yapmaz. Boşuna cinayet işlemez. Nerede bir mazlum varsa CHP orda olacaktır ve onu destekleyecektir.

"Biz Erbakan'ın arkasından rahmet okuduk"

Geçen hafta yaptığım konuşmada söyledim. 28 Şubat'ın mağduru Erbakan'dı. Erdoğan gitti Erbakan'ı sırtından hançerledi. Ben yine sordum sana 'sen Erbakan'la helalleştin mi helalleşmedin mi?' Biz Erbakan'ın arkasından rahmet okuduk.

Erdoğan'ın yardımcısı çıktı bize 'ölü seviciler' dedi. Burdan sormak isterim, bu kültürü sana kim verdi. Eğer Erbekan'dan helallik almadıysan git bari yakın arkadaşlarından helallik iste. Eğer isimlerini hatırlamıyorsan ben sana hatırlatırım. Buradan sesleniyorum sayın Başbakan'a 'baba katilinden miras sahibi olmaz.'