Engin Çeber duruşması yarına ertelendi
Cezaevinde gördüğü işkence sonucu yaşamını yitiren Engin Çeber için açılan dava başlıyor. Davada, aralarında cezaevi müdürleri, infaz koruma memurları, polis, jandarma ile bir doktorun da bulunduğu 60 kişi yargılanıyor.
Engin Çeber'in, bugün görülen Metris Cezaevi'nde ''işkence'' ve ''kötü muamele'' sonucu öldüğü iddiasına ilişkin 60 kamu görevlisinin yargılandığı davanın duruşması yarına ertelendi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın bugün yapılan ilk duruşmasında, sanıkların kimlik tespitinin ardından, tutuklu yargılanan ve olay tarihinde Metris Cezaevi İkinci Müdürü olan Fuat Karaosmanoğlu ve infaz koruma memurları Sebahattin Apaydın, Murat Çise, Sami Ergazi, Nihat Kızılkaya, Yavuz Uzun'un ifadesi alındı.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu yargılanan sanıklardan, olay tarihinde Metris Cezaevi İkinci Müdürü olan Fuat Karaosmanoğlu ve infaz koruma memurları Sebahattin Apaydın, Murat Çise, Sami Ergazi, Nihat Kızılkaya, Yavuz Uzun, tutuksuz sanıklardan cezaevi ikinci müdürü Yusuf Gayır, 30 infaz koruma memuru ve Metris Cezaevi Jandarma Koruma Bölük Komutanlığı'nda görevli 4 jandarma katıldı.
Sanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşmada, sesli ve görüntülü kayıt yapılıyor.
Bu arada, KESK Genel Başkanı Sami Evren, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, Çağdaş Hukukçular Derneği, Uluslararası Af Örgütü, insan hakları kuruluşlarının temsilcileri ve Engin Çeber'in babası Ali Tekin, ablası Şerife Çeber de duruşmayı izlemek için adliyeye geldi. Bir grup da Çeber ailesine destek için adliye önünde toplandı.
Duruşma salonuna çok sayıda kişinin girmek istemesi üzerine salonun kapısında izdiham yaşandı. Bu sırada taraf avukatlarının içeriye alınmasında güçlükler yaşanması dolayısıyla mahkeme görevlileri ve polisler ile içeri girmek isteyenler arasında tartışma yaşandı.
Mahkeme heyeti başkanı, yoğunluk üzerine salonun fiziki şartları nedeniyle her sanık için 3 avukattan fazlasının salona alınamayacağını bildirdi.
Heyet başkanı, taraf avukatlarının duruşma salonuna alınmasının ardından salonda sesli ve görüntülü kayıt yapılacağını ve bu kayıtların bir kaç gün içinde tutanağa çevrileceğini belirterek, bu sebeple duruşma sonunda taraflara tutanak verilemeyeceğini bildirdi.
Bu sırada, müşteki avukatları, salonda jandarma istihbaratından 2 kişi bulunduğunu öne sürülerek, bu kişilerin, avukatların tarafında durmamasını istedi. Mahkeme heyeti başkanı da bu konuda bilgisi olmadığını ifade etti.
Çeber ailesi ve müştekiler adına 60 avukat
Ölen Engin Çeber'in ailesi ile davanın müştekilerini temsilen 60 avukatın katıldığı duruşmada, önce sanıkların kimlik tespitleri yapıldı.
Heyet başkanı, bu işlemin ardından sanıklara yasal haklarını hatırlatarak, iddianamenin okunması konusunda Cumhuriyet Savcısı'ndan görüşünü sordu.
Savcı, iddianamenin kabul edilmesiyle kovuşturma aşamasına geçildiğini belirterek, bu aşamada iddianameyi okuma görevinin mahkemeye ait olduğunu ifade etti.
Duruşmadan notlar
Duruşmaya kısa süre ara veren mahkeme heyeti, iddianameyi okuma görevinin mahkemeye ait olduğunu bildirdi.
Mahkeme heyeti başkanı, daha sonra iddianameyi okudu. Duruşmaya, verilen yarım saatlik aranın ardından yenide başlandı.
Bu arada, duruşmayı izlemek için adliyeye gelen, Engin Çeber'in babası Ali Tekin, ''oğlunun ölümünden bir süre önce polis baskısı nedeniyle kendisinin ve eşinin soyadını 'Tekin' olarak değiştirmek zorunda kaldığını'' söyledi.
Engin Çeber'in kız kardeşi Şerife Çeber ise basın mensuplarına destekleri için teşekkür ederek, ''Sizin desteğiniz sayesinde bugün hakkımızı arıyoruz. Medyanın desteği olmasaydı, bugün hak aramakta zorluk çekebilirdik'' dedi.
Duruşmayı izlemeye gelen KESK Genel Başkanı Sami Evren, adaletin yerini bulmasını umduğunu söyledi. Evren, ''Belge ve raporlar zaten mevcut. Umarım bu utanç tekrar yaşanmaz ve adalet yerini bulur'' şeklinde konuştu. DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ise ''olay sonrası Adalet Bakanı'nın özür dilemesinin önemli bir gelişme olduğunu'' söyledi. Çelebi, ''Ancak, F tipi cezaevlerinde aynı uygulamalar maalesef hala devam ediyor. İşkenceden ölümlerin olmaması için buradayız'' dedi.
Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi üyesi bir grup da adliye önünde işkence karşıtı pankartlar açıp bir basın açıklaması yaptı. Açıklamada, ''Çağdaş hukukçular''ın davayı izlemekle kalmayıp, yargılamanın devamında aktif bir görev alacağı belirtildi.
Yine adliye önündeki yolda bir araya gelip davul ve zurna çalarak çeşitli sloganlar atan ve kendilerini ''Halk Cephesi'' olarak tanıtan bir başka grup da Çeber ailesine destek verdi.
Halen adliye önündeki bekleyişleri süren grupların gösteri ve basın açıklamaları yüzünden adliye önündeki yolda zaman zaman trafikte aksama yaşanıyor.
'Bu tür davalarda yaşadığımız bugün de devam etti'
Metris Cezaevi'nde ''işkence'' ve ''kötü muamele'' sonucu öldüğü iddia edilen Engin Çeber'in avukatı Taylan Tanay, ''Bu tür davalarda yaşadığımız gerçek bugün de devam etti. 13 polis bugün burada değildi'' dedi.
Bakırköy 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın ardından adliye çıkışında basın mensuplarına açıklama yapan Tanay, bugünkü duruşmada tutuklu sanıkların sorgularının yapıldığını ve barolar ile demokratik kitle örgütlerinin de davaya müdahil olma talebinde bulunduklarını kaydetti. Tanay, davaya İstanbul, Ankara, Mersin, Diyarbakır, Van, Şırnak ve Hakkari'den avukatların katıldığını ve Avukatlık Yasası'nın 76. maddesi gereği bu avukatların avukatlık talebinde bulunduklarını belirterek, İnsan Hakları Vakfı, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi ve Çağdaş Hukukçular Derneğinin de ayrıca davaya müdahil olmak istediklerini söyledi. Tanay, mahkemenin ''suçtan doğrudan zarar görülmediği'' gerekçesiyle müdahil olma talebini reddettiğini kaydetti.
Bugün aynı zamanda Engin Çeber ile birlikte gözaltına alınan Özgür Karakaya, Cihan Gün ve Aysu Baykal'ın avukatlarının da burada olduğunu ve büyük bölümü İstanbul Barosu'na mensup 800 avukatın davada hazır bulunmak istediğini belirten Tanay, uzun bir sürecin başladığını ve bu ilginin azalmaması gerektiğini söyledi. Tanay, tutuklu sanıkların beyanlarıyla her şeyin açığa çıktığını savunarak, ''müvekkilinin işkenceyle öldürüldüğünü gördüklerini'' dile getirdiklerini kaydetti.
Çok çelişkili cevaplar verildiğini, bugün en önemli problemin ''sanık polislerin duruşmaya gelmemesi' olduğunu ifade eden Tanay, ''Bu tür davalarda yaşadığımız gerçek, bugün de devam etti. 13 polis, bugün burada değildi'' diye konuştu. Tanay, davada toplam 60 sanığın yargılandığını belirterek, ''Umarım işkence yapanlar cezasız kalmaz'' dedi.
Çeber'in yakınları adalet istiyor
Adliye çıkışında Engin Çeber'in babası Ali Tekin, basın mensuplarına, ''Ben adalet istiyorum. Bakanın özür dilemesi benim için bir şey ifade etmiyor. Oğulumu geri getirmiyor. Suçluların cezalandırılmasını istiyorum'' dedi. Kardeşinin katillerini gördüğünü belirten Çeber'in ablası Şerife Çeber de tüm sanıkların ''Biz yapmadık'' dediklerini ifade etti.
Çeber, sanıkların işkenceyi kolay bir şekilde yapıp çok rahat bir şekilde yalan söyleyebildiklerini savunarak, ''Yoğun bakım odasında kardeşimin çürüklerini, darp izlerini gören benim. Nasıl bu kadar kolay yalan söylüyorlar, anlamıyorum. Adalet istiyoruz. Benim kardeşim bu devlete askerlik yaptı. Devletin kardeşime adalet borcu var. Özrü kesinlikle kabul etmiyorum. Toprağın altından kardeşimi getirmiyor bu özür'' diye konuştu.
Olayın geçmişi
Engin Çeber, Sarıyer'de 28 Eylül 2008'de, yaklaşık 10 kişilik bir grup ile izinsiz toplantı ve gösteri yapmak isterken kimlik kontrolü yapan polislerce, arandığı için gözaltına alınmıştı. Daha sonra tutuklanarak Metris Cezaevi'ne götürülen Çeber, kaldırıldığı hastanede ölmüştü. Bakırköy Cumhuriyet Savcılığınca yürütülen soruşturmanın ardından olayda sorumluluğu bulunduğu öne sürülen 39 infaz koruma memuru, 3 cezaevi müdürü, 13 polis, 4 jandarma ile bir doktor hakkında dava açılmıştı.
Davanın iddianamesinde, Çeber'in gerek gözaltına alınırken, gerekse cezaevinde görevlilere direndiği ve kötü muamele gördüğü öne sürülerek, sanıkların, ''işkence'', ''kötü muamele'', ''kasten yaralama'', ''görevi kötüye kullanmak'', ''görevi ihmal'' ve ''kamu görevlisinin suçu bildirmemesi'' suçlarından cezalandırılmaları isteniyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev