"Erdoğan, muhtemelen son gelişmelerden memnun değil"

The Economist dergisi, "Balyoz" soruşturmasına ilişkin gelişmeleri değerlendirirken, "Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir uzlaşıya varma eğilimini gösteriyor. Ancak son gözaltıların boyutu, bu yöndeki umutları baltalayabilir" yorumunu yaptı.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.02.2010 - 08:52

"Balyoz" soruşturmasına ilişkin gelişmeleri, yabancı basına yansıtmayı sürdürüyor. The Economist dergisi de, "Yalanlar ve Fısıltılar" başlıklı haber analizinde son gözaltı ve tutuklamaların ordu ile hükümet arasındaki mücadeleyi "kızıştırdığı"nı öne sürerken "Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir uzlaşıya varma eğilimini gösteriyor. Ancak son göz altıların boyutu, bu yöndeki umutları baltalayabilir" görüşünü ile getirdi. Dergi, "Sayın Erdoğan'a gelince, muhtemelen son gelişmelerden memnun değil" görüşünü de dile getirdi.

The Economist dergisi, "Türkiye'nin darbe komplocuları. Yalanlar ve Fısıltılar" başlıklı haber analizinde Türkiye'de son gerçekleştirilen göz altıların ordu ile hükümet arasındaki mücadeleyi kızıştırdığı görüşünü öne sürdü. Dergi şu yorumu yaptı:
"Türkiye'nin müdahaleci generaller on yıllarca korku ve saygı uyandırmıştı. Bu günlerde ise çok sayıda emekli ve muvazzaf subaylar, 2002 yılından beri ülkeyi yöneten Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) hükümetini devirmeye yönelik komplo iddiaları ile gözaltına alınıp hapse atılırken acıma - aşağılama bile - hissiyatını yaratıyor."


"Yeni bir darbe olasılığı sıfıra yakın"

İngiliz dergisi, "Balyoz" soruşturmasına ilişkin gelişmeler konusunda da bilgi verdikten sonra "Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bir uzlaşıya varmaya eğilimini gösteriyor. Ancak son göz altıların boyutu, bu yöndeki umutları baltalayabilir. Göz altılardan sonra ikili, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile acil görüşmelerde bulundu" diye yazdı. Dergi şöyle devam etti:
"Sayın Erdoğan'a gelince, muhtemelen son gelişmelerden memnun değil. Bazıları da, Sayın Erdoğan'ın uzlaşma isteğinden hayal kırıklığına uğramış olan, güçlü İslami tarikatlarla bağları bulunan aşırı hevesli savcılar ve bulunan güvenlik yetkililerinden söz ediyorlar.

Halbuki, yeni bir darbe olasılığı, sıfıra yakın. Türkiye, generallerin iktidara el koyduğu 1980 yılına göre çok daha karmaşıktır. Daha soğukkanlı kafalar ki General Başbuğ onlardan biridir, popüler bir hükümeti devirmek, ordunun halk arasındaki itibarını yok edebileceğini bilirler."

AKP ile laik elit arasındaki mücadelenin yargıya kaymakta olmasının bunun bir izahı olabileceğini de belirten dergi, Erzincan Başsavcı İlhan Cihanher'in tutuklanmasının ardından HSYK'nin Erzurum özel yetkili savcısının yetkilerini geri alması üzerine AKP'den "yargı darbesi" tepkilerinin geldiğine dikkat çekti.

The Economist, Erdoğan'ın HSYK'nin yetkilerini azaltmaya yönelik reformlardan söz ettiğini ancak Anayasa Mahkemesi'nin bunları iptal etmeye hazır olduğunu savunduğu analizinde "1980 askeri darbesi ardından empoze edilen anayasanın yerine yeni bir anayasa yapılması tezi giderek güçleniyor" diye yazdı.

 

"Olanların bir krize yol açıp açmayacağını söylemek için henüz erken"

Öte yandan Hudson Enstitüsü uzmanı Zeyno Baran, "Balyoz planı" iddiaları soruşturmasındaki gözaltılar için, "emsali görülmemiş bir durum" nitelemesinde bulunurken, kimsenin Türkiye'de, ekonomik ve siyasi istikrara zarar verecek bir kriz görmek istemediğini söyledi.

Amerikan PBS televizyonunun, "Balyoz planı" iddiaları soruşturmasıyla ilgili sorularını yanıtlayan Baran, "Bu gözaltılar emsali görülmemiş. 3 üst düzey general var. Kimse başka bir kriz görmek istemiyor. Çünkü bu ekonomik istikrara ve siyasi istikrara zarar verecektir. Ancak olanların bir krize yol açıp açmayacağını söylemek için henüz erken" dedi.

Baran, Bu tip askeri iç planlamaların, üst düzey askeri liderliğe geleceği zaman duracağını, ancak ülkedeki gerginlik nedeniyle bu meselenin büyük bir krize dönüşme ihtimali bulunduğunu söyledi.

Zeyno Baran, "Türkiye'de askeri ve laik yapılanmanın, ülkenin gizliden İslamlaştırılması, ordunun gücünün azaltılması, ordunun zayıflatılarak, laikliğin ana savunucusunun yıpratılması yönünde endişeleri bulunduğunu" da ifade etti.

Carnegie Endowment uzmanlarından Henry Barkey de PBS'e konuyu değerlendirirken, "Bunu planladılar, organize ettiler ama başarılı olamadılar. Başarılı olamamaları, kanunlara aykırı davranmadıkları anlamına gelmiyor" diye konuştu.

Barkey, mevcut hükümetin, dindar kesimin görüşlerine önem verdiğini ancak toplumu İslamlaştırmayı hesaplamadığını, ordunun bu yöndeki endişelerinin abartılı olduğunu söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler