"Erdoğan ve Büyükanıt işbirliği yaptı"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, daha önce "Darbecilerle mücadele edilecekse niçin e-muhtırayı veren komutana hiçbir şey yapılmıyor" açıklamasıyla başlattığı tartışmaya yeni bir boyut getirerek, "Bu e-muhtıra AKP'nin tekrar iktidara gelmesi için konmuştur oraya. Sayın Büyükanıt'la Sayın Erdoğan işbirliği yapmışlardır" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı canlı yayında NTV Ankara Temsilcisi Murat Akgün'ün sorularını yanıtladı. Bursa İnegöl ve Hatay Dörtyol'daki olayları değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Eğer siz ne olduğu belli olmayan bir açılım politikasıyla yola çıkarsanız ve bunda başarısız olursanız ülkeyi bu noktaya getirirsiniz. İşin Türkçesi bu. Ülkeyi yönetemiyorlar, yönetilemediği için de bu tablolar çıkıyor ortaya. Acı tablolar, doğru tablolar değil" dedi. Yıllardır Türkiye'de "birlikte yaşamaktan" söz edildiğini, bu durumun aslında Türkiye'deki bir zafiyeti gösterdiğine işaret eden Kılıçdaroğlu, "Çünkü ortada böyle bir sorun olmasaydı kimse birlik, beraberlik diye bir laf etmeyecekti. Demek ki bir kaygı var, o kaygıyı gidermek istiyoruz. Ama o kaygıyı giderecek olan politikacılardır. Politikacıların izleyeceği politikalardır. Eğer siz o politikaları toplumun ayrışmasını sağlayacak bir düzleme oturtursanız toplum ayrışır. Ve ayrışmanın ötesine geçtik, şimdi de çatışma süreci başladı. Çok tehlikeli" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, tüm yurttaşları itidalli olmaya ve bu tür olaylara prim vermemeye çağırırken "Hepimiz teröre, ayrımcılığa karşı ortak bir politika gütmek zorundayız. Hükümet ne yaparsa yapsın, Hükümet ne kadar bizi ayrıştırmaya kalkarsa kalksın, biz birlik ve bütünlüğümüzden ödün vermemeliyiz. AKP'yi destekleyen yurttaşlarıma da söylüyorum bunu. Onlar ayırıyorlar ama gelin hep beraber birliğin temelini atalım. Asla ve asla teröre, ayrışmaya ödün vermeyelim. Ayrışmayı yaratan, bizi bölen, bölmek için politikalar üreten, ne yaptığının farkında olmayan bir iktidara da artık topluca ders vermek zorundayız" dedi.
Kılıçdaroğlu, çıkan olayların referandum sürecini etkilemeye yönelik olduğuna dair görüşlere katılmadığını ifade ederken AKP'nin, olayların sağlıklı bir değerlendirmesini yapmadığını, artık yönetim gücünü kaybettiğini, çıkan sorunlardan şikayet etmeye başladığını ve çözüm üretmediğini söyledi. "AKP sorunları çözen değil, sorun üreten bir parti konumuna gelmiştir" diyen Kılıçdaroğlu, sorunlara çözümü ancak yeni bir iktidarın üretebileceğini dile getirdi.
Perde gerisinde konuşuyorlar
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ arasında önceki gece yapılan görüşmeyi de değerlendiren Kılıçdaroğlu, gecenin geç saatlerinde yapılan bu görüşmenin sıradan olmadığını, Adalet Bakanı'nın Ankara'ya çağırılmasının da dikkat çekici olduğunu ifade ederek "Olay, bir siyasal davanın ortaya çıkardığı bir tablodur. Bu siyasal davanın savcısı biliyorsunuz Sayın Başbakan. 'Savcısıyım ben bu davanın' dedi ve davayı otomatikman siyasallaştırdı" dedi. Gelinen noktada hukuk adına hiç kimsenin kabul etmeyeceği sonuçların ortaya çıktığını, teslim olmaya giden eski 1. Ordu Komutanı Emekli Orgeneral Çetin Doğan'ın "hoyratça" davranılarak gözaltına alındığını söyleyen Kılıçdaroğlu, görevde olan ve terörle mücadele eden komutanlar hakkında Aralık ayındaki duruşma için tutuklama kararı verildiğine işaret ederek "Bunun çağdaş hukukla, insan haklarıyla ne ilgisi vardır? Bunlar kaçmıyorlar, tam tersine görevlerinin başındalar ve terörle mücadele ediyorlar" diye konuştu.
Yargının siyasallaşması durumunda iktidarı da aşan kararlar çıkabileceğini ve siyasal iktidarın da zor durumda kalabileceğini kaydeden Kılıçdaroğlu, 12 Eylül, 27 Mayıs dönemlerinde kurulan mahkemelerin aldığı idam kararlarını anımsattı.
Bu karar üzerinden "Yargı tamamen siyasallaşmıştır" demenin doğru olmayacağını ancak yargı üzerinde iktidarın baskısının olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu "Siz ısrarla 'bu davaya bu yargıç bakacak' diyorsunuz. 'Bu davaya bu yargıç bakacak' demek, 'Bu yargıç benim adamım' demektir. Bu noktaya yargıcı taşırsanız ve bunu söyleyen de bir siyasal kişiyse o dava otomatikman siyasallaşmış olur. İşin özünde yatan budur. Sayın Başbakan o açıdan, görüşmeler oldu, şu oldu, bu oldu. Belki bir karar çıktı, o kararı nasıl düzeltebiliriz diye perdenin gerisinde görüşüyorlar. Bu, yargıya müdahale değil midir? Adalet Bakanı'nı çağırmak ne demektir? Onun için bu dava tümüyle siyasaldır" diye konuştu.
"AKP ordunun moralini yok etmek için özel çaba harcıyor"
AKP'nin, ordunun moral değerlerini yok etmek için özel çaba harcadığını savunan Kılıçdaroğlu, "Siz birbirleriyle yaşamları boyunca bir araya gelmeyen, düşünceleri de örtüşmeyen her olayı getirip bir işin içine katarsanız ve orayı bir çorbaya döndürseniz içinden çıkılmaz bir noktaya taşırsınız bu süreci. Bu süreç içinden çıkılmaz noktaya geldi ve bilinçli olarak getirildi. Çünkü insanlar ne kadar içeride kalırlarsa o kadar cezalandırılacaklar" diye konuştu. Ordunun belli güçler tarafından yeniden dizayn edilmek istendiği görüşünü dile getiren Kılıçdaroğlu, "Belli kişilerin önlerinin kesilmesi, belli kişilerin terfi etmemesinin yolu kullanılıyor. Ve bu yöntemde sanki Hükümet'in dışındaymış gibi bir hava yaratılıp aslında Hükümet'in de içinde olduğu bir politika izleniyor" dedi. Görev başındaki askerlerin de kaçak olarak adlandırılmasını da eleştiren Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın kutladığı komutan hakkında dahi yakalama kararı verildiğine dikkat çekerek "Siyasal davalarda tutuklananlar, gözaltına alınanlar bir süre sonra o tutukluluk ve gözaltı dönemlerini kendi çocuklarına önemli bir miras olarak bırakırlar. Gururlanacakları, ödün vermedikleri, haksızlığa uğradıkları şeklinde bir miras olarak bırakırlar. Ben bu sürecin de gelecekte saygın, onurlu bir miras olarak ortaya çıkacağına inanıyorum" diye konuştu.
"Büyükanıt ve Erdoğan işbirliği yaptı"
Kılıçdaroğlu, kendisinin "Darbecilerle mücadele edilecekse niçin e-muhtırayı veren komutana hiçbir şey yapılmıyor?" açıklamasına Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek'ten gelen "27 Nisan gecesi Kılıçdaroğlu neredeydi, herkes kendi enlem ve boylamına baksın" yanıtı da değerlendirdi. Çiçek'in açıklamasının "Nasıl kendimi aklarım" arayışıyla yapıldığını dile getiren Kılıçdaroğlu, e-muhtıranın yayımlanmasının suç olduğunu, buna karşın AKP'nin muhtırayı yazan eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt'a zırhlı araç vererek ödüllendirdiğini ifade etti. AKP'nin, Büyükanıt hakkında suç duyurusunda bulunmadığına dikkat çeken Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bu e-muhtıra AKP'nin tekrar iktidara gelmesi için konmuştur oraya, mağdur edebiyatı için konmuştur oraya. Sayın Büyükanıt'la Sayın Erdoğan işbirliği yapmışlardır bu olayda. Çıksınlar söylesinler 'Biz işbirliği yapmadık' desinler. Darbenin arkasına sığınacaksınız, mağdur olduk edebiyatı yapacaksınız. E-muhtırayı verenleri ödüllendireceksiniz, onlara hiçbir şey söylemeyeceksiniz, sonra da çıkacaksınız diyeceksiniz ki '27 Nisan gecesi neredeydiniz?' Ben hiçbir yerde olmayabilirim, ben o ara milletvekiliydim. Siz neredeydiniz? Siz niye suç duyurusunda bulunmadınız, niye savcıları harekete geçirmediniz? İşinize gelince geçiriyorsunuz. İşinize gelince 'Davanın savcısı benim' diyorsunuz, olay buraya gelince dut yemiş bülbül gibi oluyorsunuz. Sayın Başbakan konuşmalı. Dolmabahçe'de ne konuştular, konuşmalı. Halkından gizli, kapalı kapılar ardında yapılan görüşmeler devletin arşivine yansımıyorsa orada çıkar işbirliği vardır. O çıkar işbirliği ikisinin arasındadır. Çıkar işbirliğini açıklasınlar, biz de öğrenelim."
Kılıçdaroğlu, geçici 15. maddenin kaldırılması konusunda AKP'nin CHP hakkında halka yanlış bilgi verdiğini, kendilerinin geçici 15. maddenin kaldırılması için kanun teklifi verdiklerini ve bu teklifin AKP'nin oylarıyla reddedildiğini hatırlattı. 12 Eylül darbecilerinin yargılanması için Anayasa görüşmeleri sırasında verdikleri önergelerinin yine AKP'nin oylarıyla reddedildiğini anımsatan Kılıçdaroğlu, AKP'nin halka doğruları söylemediğini dile getirdi. Kılıçdaroğlu, darbelere dayanak gösterilen TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin değiştirilmesi için verilecek teklif hakkında bilgi verirken AKP'nin bu konuda bir tasarı getirmekten korktuğunu ancak kendilerinin teklifi bu hafta içinde hazırlayacaklarını kaydetti. Kılıçdaroğlu, madde üzerinde kısmi değişiklik önereceklerini açıkladı. Kılıçdaroğlu, AKP'nin sürekli mağduru oynamasını önlemek istediklerini belirtti.
"Başbakan Yüce Divan'a gidecek"
Başbakan Erdoğan'ın ihanet suçlaması nedeniyle kendisi hakkında açtığı tazminat davasını da değerlendiren Kılıçdaroğlu, "Dava açtı, çok teşekkür ederim. O anlaşmayı şimdi mahkemeye getireceğim. Bir ekonomik anlaşmanın içine siyasi koşul koymak vatana ihanettir. Bunu daha önce de söyledim. Defalarca söyledim. Şimdi sözde tazminat davası açacak da ben susacakmışım. Susmayacağım. O anlaşmayı Sayın Başbakan'ın yakasına iliştireceğim" diye konuştu. Kılıçdaroğlu, Başbakan'ın bu anlaşma dolayısıyla Yüce Divan'a gideceğini savundu.
Kılıçdaroğlu, eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül'ün görüşmesinden mutlu olduğunu, CHP Genel Sekreteri Önder Sav ile eski Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın görüşmesinin de doğal olduğunu ifade etti. Bingöl'ün Yedisu ilçesinin CHP'li Belediye Başkanı Şerif Memioğlu'nun referandumda evet oyu vereceğini açıklamasıyla ilgili değerlendirmenin yetkili kurullarca görüşüleceğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, Avrupalı Sosyalistler ile CHP arasında yaşanan Anayasa değişikliği tartışmasına da değindi. Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grubu Başkan Yardımcısı Hannes Swoboda'nın değişiklik konusunda ayrıntılı bilgi sahibi olduğunu düşünmediğini belirten Kılıçdaroğlu, Swoboda'ya ve diğer Avrupalı parlamenterlere CHP'nin Anayasa değişikliğine hayır demesinin nedenlerini açıklayan bir mektup göndereceğini bildirdi.
Kılıçdaroğlu, referandumdan hayır oyu çıkacağına inandığını söyledi.

En Çok Okunan Haberler
-
‘Savunmasına katılmazsam namerdim’
-
Hukuksuzluk bitti, gazetecilik beraat etti
-
Bozdağ, AKP’li Osman Gökçek’i yalanladı!
-
Zorlu Holding'ten Cem Köksal'ın yerine 'eski' atama!
-
Özel'den TBMM Başkanı Kurtulmuş'a 'süreç' çağrısı
-
Bakan Ersoy’un eşinden ‘destek’ geldi!
-
İmamoğlu'nun ifadesi Cumhuriyet'te!
-
‘Affedebileceğim bir şey değil’
-
Sigara fiyatlarına dev zam: Tarih verildi!
-
163 bıçak darbesiyle öldürdü, 'gülerek' savunma yaptı