Erdoğan'dan medyaya çok ağır suçlama

Erdoğan, TBMM'de AKP Grup toplantısında yaptığı konuşmada, sözlerine terör saldırıları ile başladı. "Ne yazık ki acı bir haberle uyandık. İstanbul Halkalı'da servis otobüsüne yola bomba yerleştirilmesi suretiyle yapılan saldırıda 3 askerimiz ve 17 yaşında bir çocuğumuz şehit edildi" dedi.

Olay hakkında bilgi veren Erdoğan, Cumartesi günü Hakkari Şemdinli'de yaşanan askerlerin şehit edilmesiyle sonuçlanan saldırı hakkında da geniş bilgi verdi. Başbakan Erdoğan Van ve Hakkari Şemdinli'deki Tekili Taburu'na yaptığı ziyaret hakkında da konuştu. Erdoğan şöyle konuştu:

"Buralar görülmeden değerlendirmeler yapılıyor. Aslında buraların görülerek değerlendirmesi yapılırsa o zaman yazılanların konuşulanların ne denli yanlış olduğu çok açık ortaya çıkacak. Gediktepe'nin yüksekliği 2 bin 623 metre, ortalaması 3 bin metre. Tamamıyla sarp kayalıkların olduğu aralarında vadilerin olduğu bir yer. Teröristlerin sızma hareketlerinin olduğu bir yer. Komuta kademesinde olan subaylarımız, er erbaşlarımızla birlikte o mevzilerde mevzilenişlerini gördük. Etrafı kum torbalarıyla çevrili mevzilerdeki durumu yakından gördük. Yazılan çizilenlerden çok çok farklı gördük."

Muhalefet partileri de gitsin

Başbakan Erdoğan, "gitmeden görmeden" yapılan değerlendirmeleri eleştirirken, hedefinde muhalefet partileri ve medya vardı. "Muhalefet partilerinin liderleri de gitsinler görsünler yerinde incelesinler. Ondan sonra bu mücadelenin veriliş şeklini görsünler ona göre değerlendirme yapsınlar" sözleriyle değerlendirme yapan Başbakan Erdoğan, bölgede askerlerin morallerinin çok yüksek olduğuna vurgu yaptı.

Askerlerin sözleri anlamlıydı

Başbakan Erdoğan, Şemdinli'deki ziyaretinden bahsederken, askerlerin konuşmalarında nasıl etkilendiğini şu sözlerle dile getirdi:

"Terhisine 28 gün kalmış bir tanesinin '54 gün sizleri şöyle geri saflara alsak' önerisi karşısında söylediği söz çok anlamlıydı. '28 gün değil ömrüm boyunca o tepede görev yapmak istiyorum. 9 arkadaşımı şehit verdim. Beni karakola almayın o tepede vatanımı savunmak istiyorum' Bu toprakları bize vatan kılan bu topraklar üzerinde güvenle yaşamamızı sağlayan işte bu asil karakterlilerdir. Her bir kahramanın gözlerinde bu asaleti gördüm. Çanakkale, Sarıkamış, Dumlupınar'da Sakarya'daki kahramanlarımızın asaletini ruh halini gördüm."

Medya teröre yandaşlık yapmaktadır

Terörle mücadele ettiklerini ve edeceklerini, etmeye devam edeceklerini dile getiren Erdoğan, saldırıların ardından verilen haberleri eleştirdi ve medyayı suçladı. Erdoğan medyayı "teröre destek" vermekle suçladı. Erdoğan şöyle dedi:
"Yılgınlığa düşmek ne kadar yanlışsa, meseleyi siyasi istismar meselesi yapmak, toplumda yılgınlık üretmek, iç çekişme görüntüsü vermek ancak terör örgütünün işine gelir. Terörün ekmeğine yağ sürer. Terörle mücadele sadece güvenlik güçlerinin işi değil muhalefet de medya da bu konuda kendisini taraf olarak görmelidir. Medya, birlik beraberliğe her zamandan fazla ihtiyacımız olduğu dönemde evin içine girmek suretiyle oradaki ayılıp bayılmaları göstermek terör örgütüne mi hizmet eder ülkeye mi? Terör örgütünün propagandasını yapmaktır. Medya bilerek veya bilmeyerek terör örgütüne yandaşlık yapmaktadır bu kadar ağır konuşuyorum. Türkiyemizde meseleyi hükümetin üzerine yıkıp buradan sıyırmak kimsenin haddine değil. Medyası da STK'ları da bilecek el ele verecek Eğer bu konuya bir milli dava olarak bakmıyorsa o zaman bakmayanlar kendini ilan etsin. Terör konusunda taraf olmak insan olmanın, vicdan sahibi olmanın hak hukuka önem vermenin gereğidir. Terör örgütüyle bu kadar senedir mücadele veriyoruz ama öyle yorumlar getiriliyor ki terörle mücadeleye zarar veriyor terör örgütünün işine geliyor."

"Örgüt Şemdinli'den vuruyor"

Erdoğan, saldırıların ardından Ankara'dan yapılan değerlendirmelere de sert tepki gösterdi. Muhalefet partilerini sert sözlerle eleştiren Erdoğan şöyle dedi:
"Aradan saatler geçmeden Ankara'dan şiddetin diline şiddetle cevap veriliyor. Ana muhalefet lideri, diğer muhalefet lideri 'OHAL' diyorlar 'açılımdan vazgeçilsin erken seçime gidilsin' diye açıklama yapıyorlar. Bunun zamanı mı 73 milyonun yüreği sızlarken, o aslan gibi yavrular daha toprağa verilmeden onlar üzerinden siyaset yapmanın zamanı mı? Terör örgütü Şemdinli'de vuruyor istismarcılar anında Ankara'dan ses veriyor. Terör örgütü siyasete yön vermek için vuruyor Ankara'dan bazıları anında tuzağa düşüyor."

"Malum parti yataklık ediyor"

Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, terörün çözümü noktasında yeniden OHAL'in getirilmesi çağrısına yanıt verirken sert konuştu:
"OHAL yeniden ilan edilsin Türkiye yeniden 1990'ların Türkiye'si gibi olsun 3'üncü dünya ülkesi gibi olsun diyor Ankara'dan birileri tuzağa düşüyor. OHAL'i biz kaldırdık. Buna şimdi yataklık ediyor malum muhalefet partisi geç o işi geç. O sizin aczinizin gereği. Terör örgütünün bu ülkede milli birlik ve kardeşlik tesis edilmesin bu sorun çözülmesin, istismar kaynakları kurutulmasın diye bunu yapıyor. Biri de terör örtünün amaçlarına hizmet edecek şekilde politika yapıyor. OHAL öyle gerekiyor diyerek belli bölgelerde yerleşimi engellemekti girişimi sınırlamaktı. OHAL hangi yaraya merhem oldu. Açın istatistikleri OHAL terörü derinleştirdi. OHAL istemek terörün diline teslim olmaktır. Türkiye'nin bugün ulaştığı demokratik seviyenin ve çağdaş standartların gereğini idrak edememektir."

Erdoğan, terörist başı Öcalan'ın yakalandığı Hükümet dönemini hatırlatırken MHP'ye yüklenmeğe devam etti. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Terörist başı size altın tepsi üzerinde sunuldu. Uluslararası konjonktür en uygun dönemdeydi. Neden terörü bitirmediniz. Fırsatı değerlendiremeyenler, o zaman idam verdi niçin sümenaltı ettiniz, niçin görmezden geldiniz, niçin gereğini yerine getirmediniz. Çünkü birilerine söz verdiniz. Size terörist başını teslim edenler sizden o sözü aldılar o yazılı belgeyi aldılar. Şimdi sıkılmadan çıkıp bunu bize fatura etmek istiyorsunuz. Size fatura edilecek bunu milletim biliyor bilecek."

"Yalan söylüyorlar"

Erdoğan, çözüm noktasında "erken seçim" isteyen MHP ve CHP'ye yanıt verirken, "Erken seçim isteyerek mi bu sorunu çözeceksiniz. 5 yıllık iktidar vermişti size halkımız. 'Terör bizim zamanımızda sıfırlanmıştı' diyenler yalan söylüyorlar. Ki o dönem terörist başının teslim edildiği; akıbeti meçhul bir dönem. Halkımız 'bu işi bitireceksiniz' diye sizden netice bekledi. Terör örgütüyle aynı dili kullanarak hükümete yükleniyorlar" diye konuştu.

Erdoğan, muhalefet partilerinin şehit cenazeleri üzerinden siyaset yaptıkları suçlamasını getirerek, "Hükümeti eleştirerek mi bu işi bitireceksiniz. Cenazelerdeki hamaset çığlıklarıyla mı bu sorunu çözeceksiniz. Bu şehide saygısızlıktır. Mensubu olduğumuz dini, orayı istismar etmektir. Şehit dua bekler; slogan beklemez. Eğer bir şey biliyorsanız İslami ve insani görevinizi yapın bırakın oraya gelenlere hakaret etmeyi. Fırsatçılık yaparak. Cenazeler üzerinden siyaset üreterek mi bu işi çözeceksiniz" dedi. MHP ve CHP'ye seslenen Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Niçin iktidardayken terör örgütünü yok etmedin? Gücün mü cesaretin mi yoktu? Ana muhalefet partisinin iktidar ortağı olduğu dönemlerde şehit sayısı zirve yapmıştı. Yavru muhalefet döneminde de asla sıfırlanmamıştı. Terör sıfırlanmaz izole edilir etkisiz hale getirilir. Bu mücadelede yaygara yapmak esip gürlemek boş konuşmak terör örgütünün elini güçlendirir. Muhalefet yapmak polisin askerin moralini bozacak şekilde felaket tellallığı yapmak, toplumu tahrik etmek ajite etmek. Galeyana getirmek değildir."

Erdoğan, "Açılım bitirilmeli" diyenleri de eleştirerek, "Milli birlik kardeşlik sürecinin sona erdiğini söyleyenler çok açık gaflet, basiretsizlik içindeler. Açılımdan geri adım atmayı isteyenler, teslimiyet projesi içindeler. 1984'ten bu yana teslimiyet tavrı izliyorlar" diyerek şunları kaydetti:

"Ne zaman Türkiye büyüse, demokrasi güçlense, ekonomi atılım gösterse terör örgütü devreye girdi. Ne yazık ki bütün hükümetler terör örgütü karşısında hep geri adım attı erteledi.
Terör örgütü yan yana gelmesi tahayyül dahi edilemeyecek başka kirli odaklarla çalışmış. İddianameler, deliller ortada. Biz geri adım atmayacağız. Terör örgütü hiçbir zaman benim Kürt kökenli vatandaşlarımın temsilcisi sözcüsü olmadı bugün de değildir yarın da olmayacaktır. Biz açılımı terör örgütü için başlatmadık. Biz açılımı Türkiye'nin kronik meseleleri için başlattık. Türkiye'yi huzura güvenliğe kavuşturmak için başlattık. Açılımdan vazgeçmek de karşısında durmak da bu ülkenin çocuklarına gençlerine ihanet olur ve biz bu ihanetin içinde olmayacağız. Somut bir örnek veriyorum Açılım terörü azdırdı şeklinde terör örgütünün ağzıyla konuşanlar soruyorum size 26 yılda bu ülke teröre yaklaşık 7 bin şehit verdi sadece asker ve polis olarak. Erken seçim bu işi geçin. İktidarın böyle bir lüksü yoktur. Erken seçim yapacak kadar da acze düşmüş değildir. AK Parti iktidarı güçlüdür."

Demokratik açılım sürecini sabote etmeye çalışacaklarına ihtimal vermediklerini dile getiren Erdoğan, ülkenin en temel sorunlarına kayıtsız kalacaklarını düşünemediklerini söyledi.

Erdoğan, "Kapılar yüzümüze kapansa da çıkar hesapları devreye girse de biz bu süreci başlatacağız dedik. Hiçbir şey yapılmadı diyenler de yalan söylüyorlar. Açılımın içi boş diye yazanlar yazamadıklarını şimdi yazıyorlar; sorgulayamadıklarını şimdi sorguluyorlar. Elimizi değil, bütün bedenimizi, yüreğimizi, kalbimizi taşın altına koyduk. Gelecek nesilleri düşünerek hareket etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

"Eğer açılımı kapatırsak terör kazanır, savaş baronları kazanır. Gençlerin kanıyla beslenen vampirler kazanır" diyen Erdoğan, açılım sürecinden vazgeçmeyeceklerini bir kez daha dile getirdi. Erdoğan, "Öfke terörün ekmeğine yağ sürer. Husumet terörün amacına hizmet eder. Yıkıcı sözler terörü hizmet eder. Birlik, bütünlük ruhundan kopmayalım. Meseleyi bir AK Parti meselesi gibi vurgulayıp terör saldırılarından medet umarak AK Parti'yi vurmak" dedi.