Ermenek duruşmasında madenci yakınları: Bizi fukara diye aşağılıyorlar
Karaman'ın Ermenek İlçesi'nde 2014 yılı Ekim ayında 18 işçinin yaşamını yitirdiği maden faciasıyla ilgili 'Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2'si tutuklu 16 sanığın Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına devam edildi. Duruşmada, Ölen madenci Ali Haznadar'ın eşi Fadime Haznadar, sanık avukatlarını kastederek ''Hakim bey, zevk alır gibi olayı anlatıyorlar. Bu bizim çok ağrımıza gidiyor. Bizi fukara diye aşağılıyorlar" diye konuştu.
Ermenek Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi teknik nezaretçisi maden mühendisi Ali Kurt, taraf avukatları ve ölen madencilerin aileleri katıldı.
Duruşmada mağdur avukatları, bilirkişi raporunu değerlendirip, olayın ardından tutuklanan ve geçen 4 Mayıs günü adli kontrol kararıyla tahliye edilen sanıklarından Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi'nin o dönem ki müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey ile olayın başından itibaren tutuksuz yargılanan Has Şekerler Madencilik'te daimi nezaretçi olarak görev yapan maden mühendisi Cemile Karaca'nın tutuklanmasını, şüphelilerin 'olası kastla birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan yargılanmasını talep etti.
Bunun üzerine Cumhuriyet Savcısı, kastın yasal unsurlarının oluşmadığını ve suçun bilinçli taksir olduğunu belirtti.
MİGEM SORUMLULARINA SORUŞTURMA İZNİ
Duruşmada, daha önce soruşturma izni verilmeyen Maden İşleri Genel Müdürlüğü'ndeki (MİGEM) 18 sorumlu hakkında, Danıştay tarafından soruşturma yapılması yönünde karar verildiği ortaya çıktı. Söz alan sanık avukatları, MİGEM sorumluları hakkında soruşturma açılması izni verildiğini belirterek, soruşturmanın hangi aşamada olduğunun araştırılmasını ve o soruşturma ile devam eden dava dosyasının birleştirilip, birleştirilmeyeceğinin araştırılmasını istedi.
Sanık avukatları, yaklaşık 3 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye olan ve daha sonra yeniden tutuklanması için karar çıkan Has Şekerler Madencilik Şirketi Daimi Nezaretçisi maden mühendisi Yavuz Özsoy'un halen yakalanmadığını, ona sormak istedikleri soruların olduğunu ve o tutuklanmadan mahkemenin karar veremeyeceğini ileri sürdü.
MADENCİ EŞİNDEN TEPKİ: OLAYI ZEVK ALIR GİBİ ANLATIYOR
Tutuksuz yargılanan Abdullah Özbey'in, aynı adı taşıyan avukatı ve amcasının oğlu Abdullah Özbey, savunmasında yaşanan faciayı anlattığı sırada, ölen madenci Ali Haznadar'ın olay anında hamile olan ve eşi öldükten 5 ay sonra kızı Sare'yi dünyaya getiren Fadime Haznadar tepki gösterdi.
Oturduğu yerinden ayağa kalkan Fadime Haznadar avukatı kast ederek, ''Onu dinlerken dayanamıyoruz sayın hakim. Bizim ağrımıza gidiyor, olayı zevk alır gibi anlatması. Su patlamasında işçiler nasıl dışarı çıkacaklardı'' diyerek tepki gösterdi. Haznadar'ın tepkisine diğer ölen madenci ailelerinin de destek vermesi üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Başarı, madenci yakınlarına dışarı çıkarabileceğini söyleyip uyarıda bulundu. Madenci yakınlarının seslerinin artması üzerine Başkan Başarı, duruşmaya ara verdi. Tam bu sırada mağdur avukatlarından biri, mahkeme başkanına, ''Ne zaman madenci yakınları konuşsa, mahkemeye ara veriyorsunuz. O zaman duruşma sırasında madenci yakınlarına konuşmaları için söz verin. Onlar da anlatmak istediklerini söylesin'' dedi.
EŞİNİN KIYAFETLERİNİ, ÇAKMAĞINI VE SİGARASINI ADLİYEYE GETİRDİ
Duruşma sırasında sanık avukatlardan biri, madencilerin öğle yemeğini ocağın içinde yediğini ve sigara içtiklerini belirterek, patlamanın da sigaradan kaynaklanmış olabileceğini ileri sürdü. Bunun üzerine duruşmanın ara vermesini fırsat bilen ölen madenci Bahri Üzer'in eşi 4 çocuk annesi Dursun Üzer, eşinden geriye kalan ocakta soyunma odasına bıraktığı kıyafetlerini, sigara ve çakmağı adliyeye getirdi. Eşyaları avukatı göstereceğini belirten Dursun Üzer, eşyaları tek tek gazetecilere gösterdi. Eşinin pantolonun cebinden çıkan yaklaşık 15 lirayıda gösteren Dursun Üzer, şunları söyledi:
''Bunlar benim eşimin, ocağa girerken soyunma odasına bıraktığı kıyafetleri. Avukat, 'Ocakta yemek yemişler, sigara içmişler, sigaradan patlamış olabilir' dedi. Ben de eşimin sigarası, çakmağı, kıyafeti burada. Biz 2 yıldır bunlara bakarak ağlıyoruz. Bunları onu söyleyen avukatın önüne dökeceğim. Benim 4 çocuğum var, eşimin cebinde kalan parası bunlar. Onlara bile dokunmadık. Öyle konuşup da bizi suçlu çıkarmasınlar. Biz fakir insanız, biz zengin insan değiliz. Zengin olunca her yere rahatlıkla ulaşıyorlar. Bizler mahkemeye gelirken minibüse verecek yol parasını zor veriyoruz. Çevreden borç alıp geliyoruz.''
''BİZİ FUKARA DİYE AŞAĞILIYORLAR''
Aranın ardından başlayan duruşmada ise tutuklu sanıklardan Ali Kurt ve Saffet Uyar, tahliyelerini talep etti. Duruşmada bazı madenci yakınlarına da bu kez söz verildi. Ölen madenci Ali Haznadar'ın eşi Fadime Haznadar, ''Hakim bey, zevk alır gibi olayı anlatıyorlar. Bu bizim çok ağrımıza gidiyor. Yüce adaletinize sığınıyorum. Ben ne çekiyorum kimse bilmiyor. Bizi fukara diye aşağılıyorlar.''
Ölen madenci Uğur İlhan'ın babası Hasan İlhan da, ''Olay sırasında 38 gün boyunca MİGEM'den gelecek üretim haritaları beklendi. Madem MİGEm suçluysa onlara neden dava açmadınız?'' dedi.
Mahkeme heyeti duruşmaya yeniden ara verdi.
Duruşmada Cumhuriyet Savcısı, mahkemeye sunduğu mütalaasında, olayın nedeninin eski maden ocağı olarak bilinen Numune Maden Ocağı'nda biriken suyun Has Şekerlen Madencilik Ocağı'na ait galerilere biranda basması sonucu meydana geldiği ve kaza sırasında ocağın dışına çıkamayan işçilerinde su basması sonucu öldüğünü belirtti.
Mütalaada, kazaya etken olan nedenlerin ise Has Şekerler Madencilik'in, eski ocağı ait imalat haritalarını temin etmeden mevzuata aykırı olarak eski imalat bölgelerinde çalıştığı, yasal zorunluluk olmasına rağmen acil durumlarda ocağın boşaltılması için alarm sisteminin olmadığı, yine yasal zorunluluk olarak bulundurulması gereken sondaj makinesinin temin edilmemesi ve sondaj yapılmadan çalışmaların sürdürülmesinin olduğunu kaydedildi.
Mütalaada, Has Şekerler Madencilik'in, açıldığı 2008 yılından, kazanın olduğu döneme kadar da kazaya neden olan eksikliklerin giderilmeden çalışmasını sürdürdüğü vurgulandı. Ayrıca Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluları hakkında da soruşturma izni istendiği ve soruşturma işlemlerinin devam ettiği belirtildi.
SANIKLARI 22.5 YILA KADAR HAPİS CEZASI
Cumhuriyet Savcısı Mütalaasında, başta tutuklu sanıklar Has Şekerler Madencilik Şirketi sahibi Saffet Uyar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi teknik nezaretçisi Ali Kurt ile tutuksuz sanıklar, Ermenek Cenne Linyit Kömürü İşletmesi Müdürü ve hissedarı Abdullah Özbey, aynı şirketin işletme müdürü Mehmet Zeybek ve Has Şekerler Madencilik şirketinin maden mühendisleri Yavuz Özsoy, Cemile Karaca, Nuray Yetiş ve iş güvenlik uzmanı Engin Yetim başta olmak üzere, daha önceki şirket yöneticileri ve maden mühendislerinin de aralarında bulunduğu 14 sanığın kusurlu olduğunu belirtti. Savcı, 14 sanık hakkında 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma' suçundan 2 yıldan 22.5 yıl, diğer sanıklar barut biriminde görevli işçi Naçi Özsoy'un 'özel belgede sahtecilik' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar, puantör Mustafa Ayan'ın da 'Yardım veya bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi' suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası almasını talep etti.
Mahkeme heyeti de mütalaanın ardından tutuklu 2 sanığın tutukluluklarının devamına karar verip duruşmayı 19 Temmuz tarihine erteledi.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu