"Ermeni tasarısı ekonomiyi etkilemez"

Rekabet Kurumu'nun 13 kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen "Kurumsal Kimlik Toplantısı"na katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün konuşmasının ardından gazetecilerin "Ermeni iddialarını içeren tasarının kabul edilmesinin ekonomiye etkisinin nasıl olacağı" sorusunu yanıtladı. Ergün, bu gelişmelerin sanayi ve ticaret sektörünü etkileyeceğinin söz konusu olmadığını vurgulayarak, "Türkiye ekonomisinin bu tür şeylerden olumsuz etkilenmesinin mümkün değildir" dedi.

Türkiye'nin ABD ile bunun dışında bir sorun yaşamadığını belirten Ergün, bir tarih komitesinin kurulup bu konuların iyice incelenilmesi gerektiğini kaydetti. ABD'nin iç politikalerinde bu tür gelişmelerin zaman zaman olduğunu belirten Engün, bu durumun Federal Meclise gelme şansının son derece zayıf olduğunu ifade etti. ABD'deki çok sayıdaki tartışmanın Türkiye ekonomisini olumsuz etkileyecek diye bir durumun olmadığının altını çizen Ergün, "Türkiye'deki sanayi ve ticari yatırımları olumsuz etkileyecek diye bir durum yok. Biz burada bu konuyu fazla abartıyoruz gibime geliyor. Acaba şurayı da mı etkiler, burayı da mı etkiler diye. Bana sorarsanız ekonomik anlamda bir etkisi olmayacak. Bizim burada bunu fazla köpürtmemize gerektirecek bir şey yok. Bunun ABD'nin gündeminden tekrar çıkar diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.

AB'nin rekabette bütün kurumlarını daha fazla sıkıştırmalıyız

Ergün "Kurumsal Kimlik Toplantısı"nın açılışında yaptığı konuşmada ise, piyasa ekonomilerinin, alıcı ve satıcılarının açık, şeffaf ve dürüst pazarlarda buluşmasının esasına dayandığı için, rekabet kavramının piyasa ekonomilerinin en temel dinamiklerinden birisi olduğunu vurguladı. Bu nedenle AB sürecindeki 35 ana başlıktan birisi olan "Rekabet" kavramına özel bir önem verdiklerini söyleyen Ergün, "Türkiye eğer AB ile rekabet edecekse, AB'nin rekabet konusunda bütün kurumlarını daha fazla sıkıştırmamız lazım" şeklinde konuştu.

Mallar serbest dolaşıyor, malları satacak insanlar serbest dolaşamıyor

Rekabete önemli unsurlarından birisinin de pazarlarda serbest dolaşabilmek olduğunu belirten Ergün, malların, sermayenin ve müteşebbislerin serbest dolaşması gerektiğini kaydetti. Ergün, "AB pazarında bu malların serbest dolaşırken, bu malları satacak insanların serbest dolaşamıyor olmasının rekabetçi bir anlayışla izah etmek mümkün değildir. Mallar kendi kendine dolaşamıyor olması, bu malları AB pazarında satacak olan insanlara kısıtlama getirmek rekabetçi bir anlayış mıdır? Dolayısıyla hepimiz özellikle Rekabet Kurumu AB muhataplarımızla bir araya geldiğinde bu rekabeti kıran anlayışa karşı kararlı bir duruş sergilemelidir" şeklinde konuştu.

Gemide kimse delik açmamalı

Rekabeti önleyici davranış içinde olan işletmelerin, kısa dönemde karlı görünse de, aslında uzun ve orta vadede kendilerinin oldukları geminin üzerinde dilek açtıklarını söyleyen Ergün, "Türkiye'deki gelişmeler AB ile Gümrük Birliği çerçevesinde rekabetçi ilişkiye girmemizde yakından ilişkili olmuştur. Bir çok alemimizde gelişmeye rağmen bu gün işlek-tmelerimiz küresel kriz ortamında dahi teste tabi tutulduğunda daha dayanıklı işletmeler haline gelmişlerdir. Dolayısıyla rekabetin olumlu etkilerini herkes görmeli gemide kimse bir delik açmamalıdır" dedi.

Cezadan önce tedbir alınmalı

Kurumun ana işlevinin haksız rekabete yol açanları cezalandırmadan önce haksız rekabeti önleyici nitelikte tedbirleri geliştirmesi ve bu işlevini ön plana çıkarması olması gerektiğnii kaydeden Bakan Ergün, "Çünkü haksız rekabet bir kere ortaya çıktı mı onunun zincirleme etkileri görülüyor. Her ne kadar cezalandırsak bile buna yol açanı cezalandırsak bile telafisi imkansız zararların doğduğunu görebiliyoruz. Bundan ziyade ceza elbette bu işte önemlidir, ama önleyici tedbirler önleyici çalışımlar daha önemli bir faktördür diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.