Eski Merkez Bankası Başkanı'ndan AKP için zehir zemberek açıklamalar

AKP’nin başlangıçta ortaya koyduğu olumlu tavırların, yerini dünyevileşmeye bıraktığını söyleyen AKP hükümetinin göreve getirdiği ilk Merkez Bankası başkanı, MHP milletvekili adayı Durmuş Yılmaz, “Gelinen nokta itibarıyla şüpheli olan şeyleri zaten helalleştirmiştik. Haramları ise helalleştirme yolunda hızla ilerliyoruz” diye konuştu.

Kendisini de bir parçası olarak sayıp AKP için, “Biz bir iddia ile ortaya çıktık. Burada biz derken, şu anki AKP iktidarını demek istiyorum” diyen Yılmaz, zamanla, İslam referansından uzaklaşıldığını ve aldatma yoluna gidildiğini söyledi.

Yılmaz, “Biz hak yemeyecek, yedirmeyecektik. Daima haklıdan yana olacaktık. Aldatmayacaktık. Aldanmayacaktık” derken, son dört beş yıl içinde ise, ideallerinin büyük ölçüde sarsıldığını kaydetti.

Güç insanı kirletiyor

Yılmaz’ın açıklamalarından bazı satırbaşları şöyle:

- Biz bir diriliş istiyorduk. Ama var olan değerleri tüketmek gayreti içerisindeyiz. Buna dur denilmesi gerekiyor… Böyle giderse ülkemiz çok zarar görecek.

- Biz bir iddia ile ortaya çıktık. Burada biz derken, şu anki AKP iktidarını demek istiyorum. İslam medeniyetini, onun değerlerini esas alacaktık. ‘Üretirken de, bölüşürken de, paylaşırken de bu referanslarımıza göre hayatımızı tanzim edeceğiz’ dedik. Fakat bu referanslardan oldukça uzağa düşmeye başladık.

- Üniversitelere rektörler atanıyor. En yüksek oy alanı değil de kendisine uygun olanı birinci sıraya yazıyor. Yüksek oy alan sona gidiyor. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıyor.

- Kamu mallarının harcanması konusunda şeffaf olunması söyleniyor. Referansımız İslam medeniyeti diyeceksiniz, İslam ahlakı diyeceksiniz, İslam’ın öngördüğü prensipler diyeceksiniz ve arkasından da böyle bir olumsuzluk ortaya çıktığında, bu olumsuzlukları yapan ve sizin eleştiregeldiğiniz insanların yaptıkları ile kendinizi mukayese edeceksiniz. Bu son derece rahatsız edici.

- Özümüze dönerek, kendi çıkarımıza zarar da verse eğer yanlış yaptık isek, evet yanlış yaptık diyebilmeliyiz. Bu yanlış için de gerektiğinde özür dilemeliyiz. Bu da şeffaflığı gerektiriyor. Başlangıçta ortaya konulan olumlu tavırlar, yerini dünyevileşmeye bıraktı.

- Hayallerimiz vardı, inancımız vardı. Yalan söylemeyecektik. Aleyhimize de olsa, yanlış yaptığımız yerde evet yanlış yaptım, hata ettim erdemini gösterebilecektik. Haklıdan yana olacaktık. Üretken olacaktık; ürettiğimizi hakça paylaşacaktık. Bugün geldiğimiz nokta itibarı ile itiraf edeyim, benim bu ideallerimin büyük bir kısmı çökmüş vaziyette. Son 4-5 yılda Türkiye’de olanlar bitenler, benim bu idealimi son derece zayıflattı, darbe vurdu.

- Son birkaç yılda ülkemizde olan bitenleri görüyoruz… Maalesef güç, insanı kirletiyor. Rahmetli Necip Fazıl’ın dediği gibi ülkede bir buzdağı vardı. Hohlaya poflaya bu buzdağı eritildi. Ama ortalık bir balçığa dönüştü. Bugün geldiğimiz nokta itibarı ile bu balçık daha da derinleşti. Hepimizin bir şekilde pantolonumuzun paçasına pas ve kir bulaştı.