"Etnik bölünmeye cesaret verebilecek hatalar işliyor"

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ''Sayın Başbakan'ın etnik bölünmeye cesaret verebilecek tarzda, bilerek veya bilmeyerek hatalar işlediğini görmekteyiz, hala bunda da ısrar ettiğine şahit olmaktayız'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.08.2010 - 17:53

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Balıkesir Atatürk Parkı yanındaki eski lunapark alanında halka hitaben yaptığı konuşmada, siyasi partilerin düşüncelerine saygı gösterirken bazı gerçekleri göz önüne almak üzere ortak akılla hareket etmeye mecbur olduklarını söyledi.

12 Eylülde yapılacak Anayasa halk oylamasının bu yönüyle önem arz ettiğini ve geleceği belirleyen önemli bir kilometre taşı olarak kabul edildiğini belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
''Sizlerden birinci arzumuz 12 Eylül'de yapılacak halk oylamasına yüksek katılımı sağlamak olmalıdır. Neredeyseniz, çok büyük bir engeliniz bulunmadığı takdirde mutlaka sandığa ulaşmalısınız. 'Evet' veya 'Hayır' şeklinde vicdanınızdan gelen sese kulak vererek tercihinizi net olarak değerlendirmelisiniz ve Türkiye'nin geleceği konusunda demokratik bir katkı sağlamalısınız. Bu hepimiz için milli bir sorumluluk olmalıdır. Bunu yapmazsak, halk oylaması sonrası gelişmelerden hepimizin vebali olacağını unutmamalıyız. Halk oylaması onun için çok önem arz etmektedir. Bu oylamanın üzerindeki her türlü tartışmayı ortadan kaldırmak istiyorsak o yüksek bir katılımla milli iradenin ortaya koyacağı tercihi tartışmasız hale getirmek durumunda olmalıyız.''

Bahçeli, hangi şartlarda olunursa olunsun mutlaka sandığa gidilmesi gerektiğini vurgulayarak, şöyle dedi:
''Bu olmadığı takdirde Türkiye'de her zaman bir kamplaşmayla cepheleşmeyle gerilim stratejisine dayalı bir çatışmayı yeğleyen iktidar, sonuç üzerinde de farklı yorumlar getirmek suretiyle Türkiye'de yeni yeni cepheleşmelere, kamplaşmalara fırsat tanımak isteyebilir. O nedenle millet olarak tercihlerimizi net olarak ortaya koymalıyız, bunun üzerine tartışma yaptırmamalıyız ve herkesin de bu tercihlere saygı duymasını temin etmeliyiz.''

Türkiye'yi sekiz yıldır AKP iktidarının yönettiğini ve geçen süreç sosyo-ekonomik yönden değerlendirildiğinde iktidarın başarısız olduğunu ileri süren Bahçeli, AKP yandaşlarının ise haksız rekabete dayalı haksız kazançlarla servetlerine servet kattıklarını iddia etti.

Bahçeli, AKP'nin temeli gerilime dayalı bir strateji uyguladığını ileri sürerek, aynı partinin Türkiye'yi siyasi anlayış olarak bölmeye gayret gösterdiğine şahit olduklarını öne sürdü.

Etnik kökenli bölünmenin cesaret bularak Türkiye'nin baş ağrısı konumuna geldiğini ifade eden Bahçeli, şöyle konuştu:
''Sayın Başbakan'ın etnik bölünmeye cesaret verebilecek tarzda, bilerek veya bilmeyerek hatalar işlediğini görmekteyiz, hala bunda da ısrar ettiğine şahit olmaktayız. O bakımdan sekiz yılı iyi değerlendirirken önünüze bir demokratik fırsat çıkmıştır, bu fırsatı kullanmak suretiyle AK Parti yönetimini uyarabilirsiniz, ona bir ders verme hakkını kullanabilirsiniz, önümüzdeki 2011 yılında yapılacak olan 24'üncü dönem milletvekili seçimlerinde iktidarı değiştirebilecek bir yol haritasını çizmiş olabilirsiniz. Bunun için önünüzde çok büyük bir fırsat vardır. Başta AK Partililer olmak üzere herkes bu tarihi günü iyi değerlendirmeli, Türkiye'nin daha karanlık günlere sürüklenmesine millet iradesi olarak mani olmalıdır.''

"Sivil darbe anlayışı"

Bahçeli, halk oylamasında ''hayır'' oyu kullanacakların ''darbeci'', ''evet'' oyu vereceklerin ''demokrat'' diye tanımlandığını ileri sürerek, şöyle devam etti:
''Bu nasıl demokrat olmak. Önüne çıkana diyor ki '12 Eylülde ne oy vereceksin? Şimdiden tercihi belirle, söyle' diyor. TV'de programa çıkıyor aynı şeyi söylüyor. Bir kuruluşu ziyaret ediyor aynı şeyi söylüyor. Başbakan olarak yanına gelen herkese 'Tercihini söyle bakalım' diyor. Eğer tercihini söylemezse, geçmişten beri alışkanlık haline getirdiği çiftçimize nasıl (ananı da al git) diyorsa şimdi de tercihi belirsizse 'sen bertaraf olursun' diyor. Bunun neresi demokrat olmak? Bu despotluğa heveslenmektir. 12 Eylülü de bir başka anlamıyla sivil darbe anlayışıyla yeni bir döneme sürüklemekten başka bir anlam taşımamaktadır.''

1982 Anayasası'nın yüzde 92 kabul, yüzde 8 oyla kabul edildiğini ve bugüne kadar 177 maddesinin 85'inin değiştirildiğini hatırlatan Bahçeli, şunları kaydetti:
''Şimdi ise 29 maddesini değiştirmeye gayret gösteriyorlar. Bunu yaparken de '12 Eylül anayasasını yerle bir ettiklerini, demokrasiyi, özgürlüğü daha da genişleteceklerini' söylüyorlar. Maalesef buna inananlar da var. 85 madde başka bir ülkenin anayasasında yapılan değişiklik mi? O değişiklikleri yapan iktidarların 12 Eylülü nasıl ezdiğini hatırlamayacaksın, kalkıp şimdi ülkücü şehitleri istismar edenlerin peşinden koşturacaksın. Buna kimi inandırıyorsunuz. 82 Anayasası'nı 57'nci hükümette, o zaman inandığı partisi koalisyonda bulunurken 34 tane maddesinin içlerinde 15'inci maddenin 2'nci fıkrası da bulunurken değişikliği yapan MHP'ye gelip '12 Eylül'ü ezip geçiyorsunuz. Onun anayasasını yerle bir ediyorsunuz' diye teşekküre gelmeyenler, şimdi televizyonlara çıkmış ülkücülük adına 'Evet'çilik oynuyorlar. Onun için Anayasa değişikliğinin arkasında büyük bir oyun var. O oyunu görünüz, ondan sonra oyunuz ne olursa olsun.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler