"Ezber bozan bir uğraş opera"
Daha önce ‘Midas’ın Kulakları’nı tiyatroya uyarlayan Yücel Erten operayı ‘ezber bozan bir uğraş’ olarak niteliyor. ‘Her seferinde biraz benim ezberim bozulur, ama ben de opera sanatçılarının ezberini bozarım’ diyor.
Mitolojiye ilgisi olmayanlar dahi bilir “Midas’ın Kulakları”nın başına gelenleri… Güneş tanrısı Apollon ile oyun ve şarap tanrısı Pan, müzik alanında bir yarışa tutuşurlar, yargıç olarak da Frigya Kralı Midas seçilir. Sadece “anlayan” kişilerin duyabildiği Apollon’un ölümsüz ezgilerini işitmesine rağmen Midas, egosuna yenik düşerek daha güçlü olan Apollon’u yenik düşürür. Öfkelenen Apollon da Kral Midas’ın kulaklarını eşek kulaklarına çevirir.
Yüksek sanat, kamuoyunun gücü, popüler sanat, topluma uygulanan baskılar, ego, büyü ve efsane gibi pek çok konuya değinen “Midas’ın Kulakları” İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından yeniden sahneye taşınıyor.
Güngör Dilmen’in aynı ismi taşıyan manzum oyunu ve Ferit Tüzün’ün bestesiyle ilk kez 1969 yılında İstanbul seyircisi ile tanışan “Midas’ın Kulakları” operası, Yücel Erten rejisi ve Serdar Yalçın şefliği ile Süreyya Operası Sahnesi’nde.
Daha çok tiyatrodan tanıdığımız yönetmen Yücel Erten, ne operaya ne de “Midas’ın Kulakları”na yabancı. Daha önce Ankara, Mersin ve İzmir operalarında Mozart’ın “Don Giovanni”, “Sihirli Flüt” ve Muammer Sun’un “Delioğlan” operalarını sahneye koyan Erten, “Midas’ın Kulakları”nı daha önce de oyun olarak sahnelemiş. Hatta Almancaya çevirip Wuppertal’de sahnelemişliği de var.
Yeniden opera sahnelemek “Yeni bir sınavdı benim için” diyor Erten ve opera sahnelemenin tiyatrodan farklılıklarına dikkat çekiyor: “Bir kere operanın farklı isterleri var. Burada müzik zamanlamayı adeta emrediyor. Örneğin tiyatroda yerini ve zamanını bulmuş gözyaşı, olağanüstü bir silahtır. Ama operada bunu sanatçıdan isteyemezsiniz. Çünkü gözyaşı şan tekniğinin sürdürülmesine izin vermez. Fakat müziğin emredici egemenliğine tümüyle teslim olursanız, bu defa da kalıplara ve şablonlara yenik düşme tehlikesi vardır. Sonuç olarak diyebilirim ki, opera sahnelemek benim için ezber bozan bir uğraş. Her seferinde biraz benim ezberim bozulur, ama ben de biraz opera sanatçılarının ezberini bozarım.”
“Midas’ın Kulakları” bilindik operaların kalıplarını kırarak teatral ağırlığıyla dikkat çekiyor. Akla ilk gelen bunu Erten’in tiyatro temeline bağlamak olsa da o, eserin orijinalinin böyle olduğunu belirtiyor. İlk sahnelenişini izleyememiş olsa da, orijinali ile olması muhtemel farkları şöyle sıralıyor: “Genel olarak dekor, kostüm ve ışıkta farklı durduğumuzu düşünüyorum. Etkiyi yalınlıkta arayan bir yaklaşım içinde olduk. Bir de muhtemelen ilk defa dans, Selçuk Borak’ın çalışmasıyla yapıtın içindeki gerçek değerine kavuştu”.
Masalsı ve izleyiciyi yormayan anlatımıyla “Midas’ın Kulakları”nda Midas’ı Murat Güney, Kevork Tavityan, Sedat Öztoprak; Berberbaşı’nı Bülent Atak, Süha Yıldız, Volkan Severcan canlandırıyor. Severcan’ın sonraki sezonlarda ekibe katılacağı belirtiliyor. Apollon’u ise Kenan Dağaşan, Zafer Erdaş, Gökhan Ürben, Umut Tingür ve Pan’ı Besnik Ademoğlu, Yoel Keşap, Timur Doğanay oynuyor.
Dekorları Zeki Saraçoğlu, kostümleri Çimen Somuncuoğlu, ışık tasarımı Metin Koçtürk imzası taşıyan eserde koroyu Gökçen Koray yönetiyor.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu