Fazıl Say Gerçeği

Fazıl Say Gerçeği
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.03.2010 - 06:48

Atatürk, sanatı ve sanatçıları koruyan, kollayan bir önder olarak şöyle sesleniyordu: “Sanatsız kalan bir ulusun hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.” Ya da: “Milletvekili olabilirsiniz; ama sanatçı olamazsınız” diyordu. Sanatçı Fazıl Say, ulusçu kimliğiyle yurdumuzun onurunu koruyan özgün sanatçılarımızdan olduğunu kanıtladı. Dinci yönetime karşı çıkarak, “Bingöl Öyküleri”nin çocuğu olduğunu kanıtladı. Onun için de dışlanmak istendi. Duyduk ki, “İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti” tasarımları kapsamında dışlanmış.

Duyduk ki, Ruhr 2010 “Avrupa Kültür Başkenti” olma onuruna verdiği konserde on altı dakika ayakta alkışlanmış. Yurtdışında Türkiye’yi onurlandırmış. Zeynep Oral’ın yansıttığı kadarıyla Kültür Bakanı Ertuğrul Günay bu onuru yaşayamamış. O ve onun yönetimi, bu değerimizin ayırdında olamamış.

Ulusumuzun onurunu, yurtdışında koruyan ne çok sanatçımız var. İyi ki var. Nâzım Hikmet var, Pekinel kardeşler var, Suna Kan var, var oğlu var. Türk ulusu böylesine yetenekli değerleri yetiştirmesini biliyor. Atatürk’ün açtığı yolda, Cemal Reşit Rey’lerin, Ulvi Cemal Erkin’lerin, Ruhi Su’ların yurdu olmasını biliyor.

Türkiye’yi yurtdışında da onurlandıran, ulusal, evrensel sanatçımız Fazıl Say’a sonsuz teşekkürler. Gerçek sanatçılar ne değin görmezden gelinirse gelinsin, hak ettikleri yerde olacaklardır.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler