Fenerbahçe'de barış rüzgarı

F.Bahçe Kulübü Asbaşkanları Ali Koç ve Şekip Mosturoğlu dün gazetecilerin karşısına geçerek son dönemde Sarı - Lacivertli takımda yaşananlar hakkında bilgi verdi. Yaklaşık 2 saat süren toplantıda Koç ve Mosturoğlu'nun altını çizdiği noktalar şöyle:

ALİ KOÇ:  amacımız sizlerle yeni iletişim stratejimizi paylaşmak. Bu konuda zaafımız olduğunu biliyoruz. F.Bahçe gibi bir markanın iletişim konusunda da kurumsallaşması gerektiği özeleştirisini yapıyoruz. Fenerbahçe'nin kötü gidişatının basında haklı haksız ele alınması rahatsızlık yaratıyordu. Ama futbol kaygan bir zemin… Yapılan eleştirilerden 2 hafta sonra geldiğimiz noktada ezeli rakibimiz G.Saray'ın 2 puan arkasındayız.
 

 "GÜİZA, Emre ve Burak formaları satılmıyor" diye haberler yazıldı. Taraftar gidiyor, formayı alıyor arkasına isim yazdırıyor. Olmayan formayı nasıl satalım.
 

  KÖTÜ gidişte teknik kadroyla devam etmeme veya birkaç futbolcuyu kadro dışı bırakama gibi bir düşüncemiz yok. Verilen teknik ve kararlaştırılan oyun sistemi yanlış dahi olsa bir de futbolcuların kendi performansları var. İlk 7 hafta gördük ki futbolcularımız tanınmayacak haldeler.

TARİHİ başarısızlığın yaşandığı dönemde dahi liderin 6 puan gerisindeyiz. Tabii ki hatasız kul olmaz. Bu noktada her şey tozpembe değil. Birlik ve beraberlik içinde hedeflerimize ulaşmak için var gücümüzle çalışıyoruz.

YENİ bir hocayla ve yeni bir sistemle sezona başladık. Bizim yaptığımız çalışmaların büyük bölümü takımdaşlık duygusunu geliştirmeye yöneliktir ve bunda başarılı olduğumuzu düşünüyoruz.

  FUTBOLCULAR da kendilerini tanıyamaz halde görüyorlardı. Takım ruhu yakalandıktan sonra özgüven geri geliyor. Aragones bu işin altından kalkabilir mi sorusunu cevaplamak bile haddim değil, çünkü kariyerine baktığınız zaman böyle demek amatörce olur.

 F.BAHÇE tribünlerinde bir grup taraftarın yarattığı ve stadın geneline yaymaya çalıştığı bir durum söz konusudur. Stadın atmosferinin bozulmaya başladığını gördük. Bu sıkıntılar ve şikâyetler doğrultusunda sorunları gidermek için çözüm ve uygulamalar geliştirdik. Bu zihniyetin karşısında sonuna kadar duracağız. Ama çıkıp anlatmadığımız için kendimizi eleştiriyorum.

 KÂZIM ve Aragones arasında özel bir sıkıntı kesinlikle yok. İnsanlar arasında görüş ayrılığı olabilir, olacaktır da…

 HOCAMIZ son derece disiplinli, çalışkan ve özverili. Hatta Samandıra'yla evinin dışında hiçbir yere gitmeyen, takım üzerinde çalışan biri. Sert mizaçlı biri, daha yumuşak olabilir ama tek kusuru da bu olsun. Güiza için fazla söze gerek yok. Emre'nin kalitesi tartışılmaz. Bugüne kadar yararlı olamadığı doğrudur, ama katkı yapacağından şüphemiz yok.

 ARAGONES' le 2 yıllık mukavele yapan bir yönetimin çıkıp biz hocamızın yanındayız demesinin bir anlamı yok.

KENDİ aramızda kongreyi hiç konuşmadık ama istikrardan yanayız. Başkan kararlı olduğu ve genel kurulun desteğini aldığı sürece devam etmeli.

ŞEKİP MOSTUROĞLU:

AURELİO'nun sözleşmesi Mayıs ayında 1 yıl uzatılmıştır. Kendisi sözleşmesini feshederek Real Betis'e transfer olmuştur. Kulübümüz geçen hafta Aurelio aleyhine 5 milyon 250 bin dolar tazminat istemiyle bir hukuki süreç başlatmıştır.

SEZON sonunda sözleşmeleri bitecek futbolcularla ilgili görüşmeler başlatıldı. Umuyorum ki kadromuzu koruyup takviyelerle daha da güçlendireceğiz. Volkan Babacan ve Mert Günok'la sözleşme yeniledik.

F.BAHÇE Stadı'nda UEFA finalinin oynanması bize gurur verir. Rakiplerimizin burayı hedef olarak belirlemesi bizim ne kadar büyük bir tesise sahip olduğumuzu gösterir. UEFA'ya kalıp kendi sahamızda final oynamak en büyük gurur olacaktır.

MENAJER  Juan Figer'le olan toplantının sebebi Alex ve Lugano'dur. Pasalic'in gelmesinin sebebi benim bilgim dahilinde değil, zaman zaman geliyor ve kendi futbolcularıyla ilgili bire bir ilişkilerini yönetiyor.

KISA dönemli değerlendirme yaparsak yeni transferlerin tam anlamıyla yararlı olmadıklarını söyleyebilirim. Yeni bir hoca ve sosyal ortam var. Oyuncular birbirlerini tanıdıkça daha iyi olacak.
 

KOÇ: SPONSORLARA TEŞEKKÜR

Yazarımız Halit Deringör'ün F.Bahçe Ülker Spor Tesisleri'yle ilgili sorusu üzerine Ali Koç, "Son yıllarda bilhassa batıda sporun büyük kitlelere ulaşması, özel sektörün ilgisini çekmiştir. Kitlelere ulaşmak isteyen şirketler, futbolu kitlelere ulaşmak için kullanıyorlar. Spora sponsorluk yapan her şirkete şapka çıkartmak lazım, büyük başarıları elde etmek için ekonomik güce sahip olmak lazım. Sponsor, ekonomik gücü büyütüyor, ekonomik güç başarıyı getiriyor. Stadın o hale gelmesi takımımızın bu hale gelmesini sağladı. Dolayısıyla sponsorluk konusunda Türkiye'nin son yıllarda sağladığı atılımı mutlulukla karşılıyoruz. Ülker - F.Bahçe konuları gündeme sıkça geliyor. Ben bir F.Bahçe yöneticisi olarak böyle bir endişenin söz konusu olmadığını düşünüyorum. F.Bahçe olarak Ülker'e teşekkür borçlu olduğumuzu söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.