Fener'de dava içinde dava

Deniz Feneri soruşturmasında ifade veren Arslan, kendinden habersiz bağış çağrısı yapanlara dava açacağını söyledi

Yayınlanma: 04.08.2011 - 07:52
Abone Ol google-news

Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında aralarında Kanal 7 yöneticisi Harun Kapıyoldaş ile sunucu Uğur Arslan’ın da bulunduğu beş kişi savcılarca sorgulandı. Kanal 7 ve Deniz Feneri baskınlarından önce köstebeğin yöneticileri haberdar ettiği kendi aralarında yaptığı telefon konuşmalarında ortaya çıktı. Arslan da kendinden “habersiz” derneğe bağış çağrısı yapanlar hakkında davacı olacağını söyledi.

Soruşturma kapsamında gözaltına alınan Beyaz Holding yöneticisi Ayşenur Sezgün, önceki gün Ankara Adalet Sarayı’na getirilmiş ve yaklaşık 1.5 saat sorgulanmıştı. Sezgün’ün sorgusuna ara verilmesinin ardından, Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne götürülmüştü. Sezgün’ün yarım kalan sorgusuna dün devam edildi. Sezgün, savcılar tarafından ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı. 2009 yılında Kanal 7 televizyonu ile Deniz Feneri Derneği’ne baskın yapılmıştı. Bu baskından sonra Sezgün’ün İsmail Karahan’ı arayarak “Siz bu baskından haberdardınız. Bize haber vermediniz. Bizi yaktınız” içerikli telefon konuşması da soruşturma dosyasına girdi. Bu görüşme, Deniz Feneri soruşturmasında “köstebeğin varlığını” da ortaya koyan delil olarak değerlendirildi.

Sunucu Uğur Arslan da dün adliyeye getirilerek yaklaşık 2 saat sorgulandı. Uğur Arslan’ın geçen yıl şubat ayında da soruşturma kapsamında ifadesi alınmıştı. Almanya’da yayın yapan Kanal 7 kanalında yaptığı program aracılığı ile Deniz Feneri e.V.’ye bağış yapılmasına yardımcı olduğu ileri sürülmüştü. Arslan ise bu iddiaları yalanlayarak “söz konusu organizasyonun içerisinde olmadığını ve olaydan haberdar olmadığını” söylemişti. Ancak Arslan’ın dünkü sorgusunda yapılanmanın içerisinde “bizzat” yer aldığına ilişkin belgeler sorgu sırasında önüne konuldu.

Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin başkanlığını da yapan Arslan’ın, yardım toplamak için hazırlanan ve hem Almanya hem Türkiye’deki Kanal 7’de yayınlanan programların sunuculuklarını yaparak da suç örgütüne yardım ettiği öne sürüldü. Sorguda Arslan’a Almanya’daki konserlerde ve tanıtım programları sırasında Kanal 7 INT kanalında, Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’ne de bağış yapılması çağrısı ve buna ilişkin hesap numaralarının duyurulmasına ilişkin altyazıların programlar sırasında yayınlanmasından haberdar olup olmadığı soruldu. Arslan’ın “Bundan benim haberim yoktu. Bunu yapanlardan davacı olacağım” dediği öğrenildi.

Kanal 7 Mali İşler Koordinatörü Harun Kapıyoldaş’ın da Almanya’daki dernekten 4 teslimatta aldığı 350 bin Avro’yu Türkiye’ye getirdiği iddia edildi. Gözaltına alınan zanlılar, savcılık sorgusunun ardından yeniden emniyete götürüldü.

Öte yandan soruşturma kapsamında tutuklanan İsmail Karahan ile Mustafa Çelik’in tahliye istemleri reddedildi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler