"Final operasyonu" davasına devam edildi

Adana'da aralarında Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun ve hastane yöneticilerinin de bulunduğu 12'si tutuklu toplam 234 sanığın yargılanmasına devam edildi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 29.06.2009 - 10:59

"Final operasyonu" davasına devam edildi. Adana 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada, tutuklu sanıklar Okyanus Taahhüt AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Nusret Argun, Ekrem Kırmızıtaş, Güray Yumlu, Hayri Yıldıray Kocamaz, Hüseyin Taşdöğen, şirketin avukatı İlker Turdan, Mustafa Mete, şirket yetkilisi Osman Şensoy, Ramazan Diler Hodaloğulları, Rüstem Aydın, Uğur Çelik ve Üzeyir Durmuş ile aralarında Selçuk Üniversitesi (SÜ) Rektörü Prof. Dr. Süleyman Okudan, SÜ Meram Tıp Fakültesi Dekanı Ahmet Özkağnıcı, Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin'in de aralarında bulunduğu 21 tutuksuz sanık hazır bulundu.

Tutuksuz sanık Prof. Dr. Ahmet Özkağnıcı, suçlamaları kabul etmeyerek, tutuklu sanıklardan Nusret Argun ve şirketleriyle herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını söyledi.

Yaklaşık 5 yıldır üniversite bünyesinde hizmet verdiğini belirten sanık Özkağnıcı, ''Nusret Argun'u üniversitedeki görevim nedeniyle tanıdım. Hizmet verdiğim sürede yapılan ihalelerde hep kamu çıkarlarını korudum. Mevzuata aykırı işlem yapmam söz konusu olamaz. Hizmet etmek suç ise bunu mahkeme heyetinin vicdanına bırakıyorum. Ben suç işlemedim ve beraatımı istiyorum'' dedi.

Tutuksuz sanıklardan Ereğli Devlet Hastanesi Başhekimi Anıl Serin de hakkında yöneltilen suçlamaların asılsız olduğunu savundu. Görevde olduğu süre içerisinde yemek ve temizlik ihalelerini birleştirerek yaptığını ve bu işi alacak firmalara da konsorsiyum kurmaları koşulu getirdiklerini anlatan Serin, kurumu zarara uğratmayıp, aksine çıkarlarını koruduğunu iddia etti.

İhalenin bu şekilde yapılmasıyla çalıştırılacak işçi sayısında azalma olduğunu belirten Serin, ifadesini şöyle sürdürdü:
''Ben her ihalede kurumumu koruma noktasında hareket ettim. İşçi sayısındaki azalma bile sanık Nusret Argun'a katkıda bulunma ve koruma değil, aksine karında azalmaya neden olacak bir girişim olarak değerlendirilmeli. Ben kurumumu koruma adına hareket edince, Nusret Argun benim işimi kaybetmem için bir takım girişimlerde bulunmuştur. Argun, kendisine karşı pozitif ayrımcılığım olmadığı için bana karşıydı. Hastanede hasta ve refakatçılara dağıtılan yemeklerde kaçak olmaması için geliştirdiğim yöntem sayesinde de kurumum her ay 30-40 bin TL kara geçti. Sanık Argun ile bir ilişkim olsa böyle bir sistem geliştirmezdim. Nusret Argun'dan ihale sonrası istediğim pikabı ise kendim değil, hastane kullanmak üzere istedim.''

Diğer tutuksuz sanıklar Ali Çayhan, Ali Çevik, Ali Efe, Ali Osman Ardıç, Ali Rıza Boyacı, Ali Özçukurlu ve Ali Şimşek de ifadelerinde suçlamaları kabul etmeyerek beraatlarını istedi.
Mahkeme heyeti, öğleden sonra devam etmek üzere duruşmaya ara verdi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler