Gazeteciler susturulmak isteniyor, dünya susmuyor
Filistin'den ve dünyanın dört bir yanından İsrail'in saldırılarına yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. Gazze'de çalışan Filistinli gazeteciler, İsrail'in basın mensuplarına yaptığı saldırıları, gazetecileri 'susturma' teşebbüsü olarak nitelendirirken, Londra'da düzenlenen protesto gösterisinde karşı karşıya gelen 2 grup arasında gergin anlar yaşandı.
İsrail'in, Filistinli basın mensuplarına ve basın mensuplarının toplu bulunduğu binaya yağtığı saldırılar, gazeteciler tarafından 'susturma' teşebbüsü olarak nitelendiriliyor.
Geçen kasım ayından bu yana İsrail'in bölgeye yabancı gazetecilerin girmesine izin vermediğini hatırlatan gazeteciler, üst üste gelen saldırıları buna bağlıyor.
İsrail'in pilotsuz uçaklarından atılan bir füzeyle cuma günü Gazze kent merkezinde, yaklaşık 20 dolayında basın kuruluşunun toplu halde bulunduğu Cavhara binası çatısından vurulmuştu.
Olay sırasında yayın hazırlıkları yapılan binada bir gazeteci yaralanmıştı. İran'ın Arapça yayın yapan televizyon kuruluşu El Alem ile yine İngilizce yayın yapan İranlı Press TV, hedefin kendilerini olduğunu iddia etmişti. Press TV, uydu cihazları ile diğer malzemelerinin hasar gördüğünü de belirtmişti.
İsrail, daha önce de İran'ın El Alem muhabirini de "sansür" kurallarını çiğnediği gerekçesiyle tutuklamıştı. Televizyon için çalışan Kadir Şahin'in, İsrail'in Gazze'ye kara harekatı başlattığı haberini, resmen açıklanmadan verdiği belirtilmişti.
İranlı gazeteciye ayrıca 70 bin şekel (yaklaşık 18 bin 500 dolar) tutarında para cezası da uygulandı.
Gazze'de El Alem TV için çalışan Ekrem Es-Satari, yerel Ma'an haber ajansına yaptığı açıklamada, olay yerlerinde yapılan saldırılar ile düzenlenen son füze saldırısı arasında bağlantı kurarak, "İsrailliler yaralıların bulunduğu yerlere, ilk olarak basın mensuplarının ve ambülans ekiplerinin gittiğini biliyor. Bölgeyi hedef aldıktan sonra, gazeteciler ve ambülanslar geldiğinde aynı yeri bir kez daha hedef alıyorlar" dedi.
Es-Satari, "Bence, görgü tanıklarını ortadan kaldırmaya uğraşıyorlar" diye konuştu.
Gazeteci ve insan hakları eylemcisi Natali Ebu Şakra ise İran'ın her iki televizyon kuruluşunun da haberlerinde İsrail'i ağır şekilde eleştirdiğini belirterek, "Bu, onlara 'ağzını kapatın' mesajıdır" dedi.
Gazze'de yerel radyo Elvan için çalışan gazeteci Ala Mürteci, Gazze'nin Zeytun mahallesindeki evinin bombalanmasından sonra, kaldırıldığı hastanede geçen cuma gecesi hayatını kaybetmiş, Filistin TV için çalışan İhab El-Wahidi de Tel El Hava'daki, evinin bombalanması sonucu, eşi ve annesi ile birlikte ölmüştü.
Bir başka gazeteci Semir Halife'nin yine Zeytun mahallesindeki evi bombardıman edildi, aile üyelerinin bombalamadan birkaç saat önce evin bodrum katına sığınmış olmaları nedeniyle mutlak bir ölümden kurtuldukları belirtildi. Sudan TV için çalışan Halife'nin de bombardıman sırasında evinde bulunduğu bildirildi.
Gazze'de BBC için çalışan Şuhdi El-Kasef ise bütün tehditlere rağmen, basın mensuplarının kameralarını ellerinden bırakmayacağını ve hedef olmalarına rağmen, sivillere karşı İsrail'in işlediği suçları göstermeye devam edeceklerini söyledi.
Gazzeli gazeteciler, saldırılarda 3 basın mensubunun öldürülmesiyle ilgili uluslararası soruşturma açılmasını isterken, El Kuds TV yöneticisi İmad İl-İfranci de Gazzeli basın mensuplarının korunma garantisinin olmadığını düşündüğünü belirterek, "İsrail savaş makinelerinden sizi kimse koruyamaz. Kalemlerinizin susmasını, kameralarınızın kararmasını istiyor" diye konuştu.
Ed-Damir İnsan Hakları örgütü yöneticisi Halil Ebu Şamala da "İsrail, tüm kırmızı çizgileri çiğniyor" sözleriyle Filistinli olan her şeyi hedefleyen İsrail'in, gazeteci, sivil, çocuk, kadın veya militan ayrımı yapmadığını belirtti.
Katar, Arap Dışişleri bakanlarının acil toplanmasını istedi
Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Katar'ın, İsrail'in Gazze'deki saldırılarını durdurmanın yollarını ele almak için Arap dışişleri bakanlarının acil toplanmasını istediğini belirtti.
Arap Birliği'nin 22 üye ülkesiyle bir tarih belirlemek için görüştüğünü söyleyen Amr Musa, toplantının gelecek hafta Arap ekonomi zirvesine ev sahipliği yapacak Kuveyt'te yapılabileceğini kaydetti.
Katar daha önce de Gazze konusunda Arap liderleri toplantısı yapılması çağrısında bulunmuş ancak Mısır'ın ateşkes çabalarına bir şans vermek için çok az Arap Birliği üyesi ülke öneriye destek vermişti.
Araplar, Gazze'deki krizle ilgili olarak ikiye bölünmüş durumda. Bazıları Hamas'ı suçlarken, bazıları da Hamas'a destek veriyor.
Madrid'de protesto
İspanya'nın başkenti Madrid'in merkezinde toplanan binlerce kişi, İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırıları kınadı.
İktidardaki Sosyalist İşçi Partisi (PSOE), muhalefetteki komünist görüşlü Birleşik Sol (IU) partisi, işçi sendikaları ve barış derneklerinin organize ettiği "Gazze'deki Soykırımı Durduralım" gösterisine, binlerce İspanyol ve Madrid'de yaşayan Araplar katıldı.
Kentin merkezinde yapılan yürüyüş sırasında göstericiler, "Bu bir savaş değil, soykırım", "Hepimiz Filistinliyiz", "Katiller" sloganları atarken, bir grup Filistinli gösterici İsrail bayrağını yaktı.
Gösteri sonunda okunan bildiride ise İsrail'in Gazze'deki "insanlık dışı askeri saldırıları" kınanıp, saldırıların sona erdirilmesi ve ateşkes ilan edilmesi istendi.
Bu arada İsrail'in Gazze'ye saldırıları dün Barcelona, Pamplona, Valencia, Malaga, Las Palmas gibi diğer İspanyol şehirlerinde düzenlenen gösterilerde kınandı.
İspanya'ya bağlı olup Fas topraklarında bulunan Ceuta kentinde ise Müslüman komitesinin 16 Ocak'ta gösteri düzenleme talebinin yerel hükümet tarafından kabul edilmediği açıklandı.
Londra'da 2 grup karşı karşıya geldi
İngiltere'nin başkenti Londra'nın en büyük meydanlarından biri olan Trafalgar, İsrail'i destekleyen ve Hamas'ın "terörü durdurmasını" isteyen Yahudilerle İsrail'in saldırılarına son vermesini isteyen Yahudi grupların karşılıklı gösterilerine sahne oldu.
Polisin olağanüstü güvenlik önlemleri arasında Trafalgar meydanına alınan İsrail yanlısı ve Hamas karşıtı Yahudi gruplar, ellerinde İsrail ve İngiliz bayrakları ve tek tip "Hamas terörüne son" pankartı taşıdı.
Bu sırada Trafalgar meydanını çevreleyen caddelerden birinde toplanan, İsrail karşıtı Yahudi gruplar ise "Gazze'de katliamı durdurun", "Hepimiz Filistinliyiz", "Museviler siyonist devleti reddediyor ve onun işlediği savaş suçlarını lanetliyor", "Gerçek bir rabbi, daima siyonizm ve İsrail devletine karşıdır" yazılı pankartlar açtı.
Mitingin başından itibaren İsrail yanlısı konuşmacıların seslerini hoparlörler aracılığıyla attıkları sloganlarla bastıran İsrail karşıtları, İsrail devletinin "bebek katili" olduğunu ve "utanması gerektiğini" ifade etti. İsrail yanlısı göstericiler arasından gençler de İsrail karşıtlarının bulunduğu bölümün önünde toplanıp, polis barikatının üzerinden karşı sloganlar attı.
Polisin zaman zaman her iki taraftaki göstericileri sakinleştirmekte güçlük çektiği miting ve protesto gösterisi sırasında bazı Arap göstericilerle polis arasında arbede yaşandı.
Polisin bazı göstericileri gözaltına alma çabaları da İsrail karşıtı kalabalığın hep birlikte direnmesiyle sonuçsuz kaldı. Olaylar sonucunda polis sadece iki göstericiyi meydandan çıkartabildi. Mitingin sona ermesinin ardından polis İsrail yanlısı göstericileri kontrollü olarak meydandan çıkarttı. Bu sırada İsrail karşıtları ise protesto gösterisi yaptıkları barikatların içinde tutuldu.
Karaçi, Beyrut, Üsküp
Pakistan'ın Karaçi kentinde İsrail'i protesto için düzenlenen gösteriye katılanlar ABD konsolosluğuna saldırmaya çalıştı ancak güvenlik güçleri kalabalığı püskürtmeyi başardı. Polis, ülkenin güneyindeki Karaçi kentinde düzenlenen protesto gösterisinde kalabalığı dağıtmak için göz yaşartıcı gaz ile cop kullandı. Yüzlerce kişinin konsolosluğa doğru yürüdüğü, bazılarının ellerinde sopa ve tuğla olduğu görüldü. Konsolosluğa giden yollar kapatıldı ancak kalabalık bazı bariyerleri yıkmayı başardı.
Öte yandan Lübnan'ın başkenti Beyrut'ta ve Suriye'nin başkenti Şam'da da İsrail'i protesto gösterileri düzenlendi. Lübnan'da yaklaşık 2500 kişi İsrail'in Gazze saldırılarını protesto etti. Filistin bayrakları taşıyan göstericiler, uluslararası kamuoyuna İsrail saldırılarını durdurması için çağrıda bulundu.
Suriye'de ise yüzlerce kişi İsrail ve suç ortağı olmakla suçladıkları Arap liderlerin aleyhine sloganlar attı.
Makedonya
Makedonya'da çok sayıda sivil toplum kuruluşu, İsrail'in Gazze saldırıları nedeniyle "Filistin Halkıyla Dayanışma" için ortak basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında, Makedonca, Türkçe, Arnavutça ve Boşnak dilinde, kuşatma altındaki Gazze halkının acılarının Makedonya vatandaşlarınca paylaşıldığı belirtilerek, İsrail zulmüne son verilmesi çağrısında bulunuldu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu