Gazeteciye işkenceye 55 bin TL tazminat
Anayasa Mahkemesi, 2001’de Ankara Emniyeti Terörle Mücadele Şubesi’nde gözaltına alınan Atılım gazetesi Muhabiri Şenol Gürkan’a işkence yapılması nedeniyle devleti mahkum etti. Yüksek Mahkeme, anayasada güvence altına alınan işkence yasağı ilkesinin ihlal edildiğine hükmederek muhabir Gürkan’a 55 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Atılım gazetesi muhabiri Şenol Gürkan, 6 Haziran 2001 tarihinde yasadışı MLKP/KGÖ örgütü üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alındı. Gürkan, 12 Haziran’da tutuklandı. 18 Haziran’da dönemin nöbetçi Devlet Güvenlik Mahkemesi’ne tutukluluğa itiraz dilekçesi veren Gürkan, gözaltı sırasında ağır işkenceye maruz kaldığını belirterek, şunları anlattı:
“Mahkemeye çıkarıldığım güne kadar tecrit ve baskı koşullarında tutuldum, ifade vermem için baskı yapıldı, verdiğim ifade dosyaya eklenmedi. Fiziksel ve psikolojik baskıyla bana hiç ilgim olmayan iddialar kabul ettirilmeye çalışıldı. Sorguya çıkarken gözüm siyah bantla kapatıldı, sorgu sırasında küfürlere maruz kaldım. Kaba dayaktan geçirildim, elbiselerim çıkarılarak tacize uğradım ve tecavüzle tehdit edildim, vücuduma özellikle cinsel organıma tazyikli su tutularak işkenceye maruz kaldım. Gözaltında kaldığım süre içerisinde maruz kaldığım kötü muamele ve işkence yapanlar hakkında şikayetçiyim.”
Polisler ceza aldı ama ertelendi
Şenol Gürkan, işkence gördüğüne ilişkin doktor raporu da aldı. Suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, işkence iddialarıyla ilgili 2002’de soruşturma başlattı. Olay sırasında gözü bantla kapalı olduğu için Şenol Gürkan görebildiği 4 TEM’ciyi teşhis edebildi. Uzun süren yargılama ve birçok kez Yargıtay ile mahkeme arasında gidip gelen süreç sonunda Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 2013 yılında dört polisi 10 ay hapisle cezalandırdı. Bu cezalar da ertelendi.
AYM: Bu işkencedir
Bunun üzerine gazeteci Şenol Gürkan, Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Yüksek Mahkeme, başvurucunun anayasada güvence altına alınan işkence yasağının maddi yönden ve usül yönünden ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, Gürkan’a 55 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Kararın gerekçesinde, şöyle denildi:
“Somut olayda insan onuru ile bağdaşmayan, bedensel veya ruhsal yönden acı çektiren, algılama ve irade yeteneklerini etkileyen, aşağılamaya yol açan nitelikteki muamelelerin; başvurucudan bilgi almak, isnat edilen suçları kabul ettirmek, cezalandırmak ya da yıldırmak amacıyla yapıldığı, 6 gün boyunca birbirine eklenmiş yöntemlerle, belli bir kasıt altında şiddetli fiziksel ağırı ya da ruhsal acı verilmek suretiyle direncini kırma ve aşağılama amacıyla korku, endişe ve aşağılık duygusu hissettirir nitelikte olduğu anlaşılmaktadır.”
Şenol Gürkan’a işkence uygulayan polislere verilen cezanın ertelenmesini eleştiren AYM, “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında hukuki bir sonuç doğurmamasını ifade etmekte ve yasal olmayan bu tür eylemlerin önlenmesini sağlayabilecek caydırı bir etki doğurmaktan oldukça uzak kalmaktadır” dedi. Somut olayda başvurucunun, gözaltında kaldığı süre zarfında maruz kaldığı muameleler nedeniyle devletin, işkence ve kötü muamele yapmama negatif yükümlülüğüne aykırı davrandığı vurgulanan kararda, olaya ilişkin yargılamada mahkemenin, işkence gibi vahim suç oluşturan bir fiilin hiçbir şekilde hoş görülemeyeceğini göstermekten ziyade, bu fiilin sonuçlarını hafifletecek biçimde orantısız bir şekilde asgari sınırdan hüküm kurulduğu kaydedildi.
Doktor hatasına 25 bin TL
Anayasa Mahkemesi’nin ikinci kararı engelli doğan bebeğin ailesinin başvurusuna ilişkin oldu. Ankara’da yaşayan Meliha-Şenol Başer çiftinin doğan bebeklerine “korpus kallosum agenezisi” teşhisi konuldu. Başer ailesi, zeka geriliğine ve epilepsiye neden olan bu hastalığın gebelik sırasında tespit edemeyen doktor ve Sağlık Bakanlığı aleyhinde tazminat davası açtı. Mahkeme, talebi redetti. Anayasa Mahkemesi, ailenin başvurusunu değerlendirerek, yaşam ve maddi ve manevi varlığı koruma hakkı kapsamında etkili soruşturma yürütme yükümlüğünün ihlal edildiği sonucuna vardı. Mahkeme, Başer ailesine 25 bin TL manevi tazminat ödenmesine hükmetti.
Yüksek Mahkeme, pararel yapı operasyonlarında tutuklanan 17 Aralık operasyonunu yapan dönemin İstanbul Emniyeti Mali Şube Müdürü Yakup Saygılı’nın arasında bulunduğu 5 polisin başvurusunu ise reddetti. Mahkeme, iddiaların açıkca dayanaktan yoksun olduğunu savundu.
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Bakanlık 5 ildeki lahmacuncuları ifşa etti
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu