GDO’lu gıdalar evde kolayca tespit edilebilecek
Sabancı Üniversitesi’nde geliştirilen cep boyutunda bir biyosensör, GDO’lu gıdaların ev, tarla ve üretim alanlarında kolayca tespit edilmesini sağlıyor. Meltem Elitaş ve ekibi tarafından geliştirilen cihaz, GDO içeriğini 30 dakikada ortaya çıkarıyor
GDO’nun halk sağlığı açısından zararlarına yönelik bilimsel çalışmalar önemli. GDO içeren gıdaların bunu belirtecek şekilde etiketlenmesi, tüketici hakları açısından bir zorunluluk. Ancak bazı firmalar buna uymuyor ve çeşitli hilelere başvuruyor. Buna karşın teknoloji, hileye dur demenin yolunu bir şekilde bulmuş durumda.
Sabancı Üniversitesi’nde geliştirilen cep boyutunda bir biyosensör, GDO’lu gıdaların ev, tarla ve üretim alanlarında kolayca tespit edilmesini sağlıyor. GDO analizi ve kimlik belirleme gibi DNA bazlı birçok testin ev ortamında yapılmasına olanak sağlayan bu sensörle, gıdalardaki GDO içeriği 30 dakikada ortaya çıkabiliyor. Normalde laboratuvarda en az 160 dakika süren bir işlemden bahsediyoruz. Bu açıdan oldukça önemli.
Korunmak için bir adım
Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Meltem Elitaş, projenin yürütücüsü. Şu an ellerinde bir prototip olduğunu söyleyen Elitaş, uluslararası üretim normlarına bakarak son halini verdikten sonra bu cihazın evlerde ve tarlalarda rahatlıkla kullanılabileceğini belirtiyor.
Projede neredeyse her organizmadan DNA tayini yapmayı amaçladıkları için kullanıcı hedef kitlelerinin geniş olduğunun altını çizen Elitaş, bu teknoloji sayesinde mesela bir ebeveynin, bebeğine vereceği mamanın GDO tanısını yapmak için sensörü mutfağında kullanabileceğini vurguluyor.
“Böylesi bir teknolojinin evimizde kullanılabilecek olması GDO’lu gıdalardan korunmak için önemli bir adım. Üstelik cihazda kullanılan biyolojik malzemeler mümkün olan en düşük maliyetle planlandı” diyen Elitaş, “Tamamıyla kendi imkânlarımızla geliştirdiğimiz cihaz, 25 Avro gibi bir rakama üretilebilecek. Geliştirilen bu tür sensörlerin maliyetleri normalde 1500 Avro civarında oluyor ve ev ortamında kullanıma pek müsait değil” diye ekliyor.
Elitaş’a göre biyosensörle bakteriyel enfeksiyon tanısı, kriminal alanda yapılacak testler, tarladaki analizler, kısacası DNA’nın olduğu her alanda bu teknoloji bir şekilde kullanılabiliyor. Ancak ilk aşamada odak noktası GDO’lu gıdalar.
1.5 yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu proje 5 kişilik interdisipliner bir ekiple gerçekleşti. TÜBİTAK tarafından da desteklenen proje ekibinde Sabancı Üniversitesi Mekatronik Mühendisliği Programı yüksek lisans öğrencisi Doğukan Kaygusuz; Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik yüksek lisans öğrencisi Sümeyra Vural ve Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Meltem Elitaş’ın yanı sıra Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi Araştırmacısı Stuart Lucas ile Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Ali Özhan Aytekin yer alıyor.
Uluslararası patent başvurusu yapıldıktan sonra yurtdışına açılma ve ürünleştirme planları var.
Derleyen: Batuhan Sarıcan
En Çok Okunan Haberler
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi