Gemide yaşananları anlattılar

Kaçırılan deniz otobüsünde bulunan yolculardan üzerinde okul çantası ve üniforması bulunan 15 yaşındaki 24 Kasım Anadolu Lisesi öğrencisi Berkay Durdu, polis merkezinden çıkışı sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, Gölcük'te oturduğunu, İzmit'e okula gidip geldiğini, bu nedenle deniz otobüsünde bulunduğunu söyledi. Durdu, daha sonra kendisini almaya gelen babasıyla birlikte polis merkezinden ayrıldı.

Van'daki arama kurtarma ekiplerinde gönülü olarak çalışan Ceyhun Tezer (28) de İzmit'ten Gölcük'teki evine dönmek için deniz otobüsüne bindiğini, deniz otobüsü hareket ettiğinde her şeyin bir anda olduğunu, ne olduğunu görmediklerini anlattı.

Yolculuğun, normalde 20 dakika sürdüğünü, ancak zamanın uzaması ve feribotun istikametinin değişmesi üzerine tüm yolcuların feribotun kaçırıldığını düşündüğünü belirten Tezer, şunları söyledi: ''Teröristin kendisini hiç görmedik. Ama kaptan köşkünden, telefonla polisle görüştüğünü duyduk. Karamürsel, Yalova ve İstanbul'dan geçtiğimizi gördük. Bu arada, deniz otobüsünde izlediğimiz televizyonlardan kaçırıldığımızı anladık. Ailemizle sık sık telefonla görüştük. Feribotun mürettebatı tarafından çay servisi yapıldı yolculara. Polis tarafından, yolcuların cep telefonlarına, terör örgütüne mensup bir teröristin vesikalık fotoğrafı gönderildi. Sabah saatlerine kadar gemideki bekleyişimiz sürdü. Sabah saatlerinde SAT komandolarını gördük. 6 el ateş edildi. Her şey 10 dakikada bitti. Operasyon sonrası Allah'a dua ettik 'Şükürler olsun' diye. Operasyondan sonra da tüm yolcular kıyıya çıkarıldı.''

Canset öğretmen de deniz otobüsündeydi

Deniz otobüsünde bulunan ve Silivri Polis Merkezinde ifadesi alınan emekli öğretmen Canset Usta, 14 yaşındaki yeğeni Sudenur Gündoğdu ile birlikte İzmit'e gezmeye gittiklerini, eve dönmek üzere deniz otobüsüne bindiklerini söyledi. Yolculuk başladıktan yarım saat sonra kaçırıldıklarını anladıklarını belirten Usta, ''Fakat panik yapmadık. Güvenlik güçlerinin bizi kurtaracağından emindik. Feribotta sadece dua edip bekledik. Devletimize güveniyoruz, kurtarılacağımızı biliyorduk'' dedi.

Sudenur Gündoğdu da kaçırıldıklarını anladığında değişik duygular yaşadığını, çok korktuğunu, ama panik yapmadığını dile getirdi. Gündoğdu, ''Kaçırıldığımızı, canlı yayından televizyondan öğrendim. Şu an sağ salim kurtulduğumuz için mutluyum'' diyerek duygularını dile getirdi.

Yolculardan Kemal Karagül ise eşi Dilek Karagül ile birlikte bulunduğu deniz otobüsünün hareketinden bir süre sonra, farklı yerlerde seyretmeye başladığını anladıklarını ifade etti. Teröristi hiç görmediklerini, yalnızca yukarıdaki kaptan köşkünden sesini duyduklarını anlatan Karagül, ''Terörist, deniz otobüsünün mürettebatına, bize çay gönderilmesini emrediyordu. Biz alt katta oturuyorduk, mürettebat aracılığıyla, yolcuların tamamını üst katta bulunan orta bölüme aldı. Ailelerimizle telefon görüşmesi yaptık. Bize bir uyarıda bulunmadı. Beklemekten başka yapacak bir şeyimiz yoktu. Sabah saatlerinde silah sesi duydum. Sanırım terörist 'Teslim ol' çağrısına olumsuz yanıt vermiş. Daha sonra Özel Harekat ekipleri ve SAT komandolarını görünce kurtarıldığımızı anladım. Çok mutluyum'' diye konuştu.

Silivri Polis Merkezinde ifadeleri tamamlanan bazı yolcular, kendilerini almaya gelen yakınlarıyla polis merkezinden ayrıldı. Diğer yolcular ise İETT otobüsüyle şehir merkezinde gitmek istedikleri noktalara götürüldü.