Genç kıza güvenlik dayağı Kılıç'a soruldu

2012 Londra Olimpiyatları Avrupa Kıtası Elemeleri'nde mücadele eden (A) Milli Bayan Voleybol Takımı'nın Rusya ile yaptığı yarı final maçını izlemek üzere TVF Başkent Spor Salonu'na gelen Kılıç, salon girişinde gazetecilere, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarıyla ilgili açıklama yaptı.

19 Mayıs'ın sadece ''Gençlik Bayramı'' olmadığını, ''Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'' olduğunun altını çizen Bakan Kılıç, ''Dolayısıyla bakıldığında bayram formatının içerisinde üç ayrı içerik var. Atatürk'ü anma boyutu var. Çünkü, 19 Mayıs 1919 tarihinde, Türk milletinin kurtuluş tarihinde çok ayrı bir yeri var. Bu tarihin efsanevi bir niteliği var. Diğer yönüyle bakıldığında ise gençliğe armağan edilen bir tarih. Bir başka yönüyle bakıldığında da Türk gençliğinin sporla içli dışlı, iç içe bir hayat yaşaması anlamında, spora yönelik özel bir vurgusu var'' diye konuştu.

Suat Kılıç, geçen yıllar içerisinde 19 Mayıs etkinliklerinin maalesef tören formatına dönüştüğünü dile getirerek, şunları söyledi:
''Bayram, formatını biraz terk etti. Gençlik, işin biraz dışında kaldı. 'Devlet eliyle kutlanan etkinlikler' şeklini kazandı. Bayram kutlamalarının, tören formatından bayram formatına dönmesini çok arzu ediyoruz. Biz, yeni dönemde bayramların, gerçekten bayram tadında kutlanmasını arzu ediyoruz. Gençlerin bu bayramların ana öğesi olmasını hedefliyoruz. Bayram etkinlikleri içinde ihmal edilen önemli başlıklardan bir tanesi Türkiye'nin üniversiteli gençleri. Türkiye'de 3 milyonun üzerinde üniversiteli gencimiz var. Fakat, 19 Mayıs kutlamalarında üniversitelilerimiz stadyumlarda sağladıkları katılımlar dışında büyük ölçüde bayram etkinliklerinin dışında kaldılar. Yeni dönemde üniversite gençliğinin, üniversite kampüslerinin de 19 Mayıs kutlamalarının içeriğinde önemli bir aktör haline getirmeyi hedefliyoruz.''

19 Mayıs günü Samsun'da yapılacak kutlamalara da dikkat edilmesini arzuladığını vurgulayan Kılıç, medyanın dikkatini de bu anlamda Samsun'a çekmek istediğini anlattı.
''Keşke şu an kullanacağım kelimelerin tam olarak Türkçe karşılıkları terim olarak oluşturulmuş olsaydı. Bundan dolayı kamuoyundan ufak bir özür dileyeceğim'' diyen Bakan Kılıç, şöyle devam etti:
''Dragon boat yarışlarını 19 Mayıs etkinlikleri içine dahil ediyoruz. Off-road, klasik otomobil, motosiklet yarışlarını şuana kadar olmayan etkinlikler şeklinde 19 Mayıs'ın içeriğine dahil ediyoruz. Halkın geniş katılımı adına, Samsun'da Cumhuriyet Meydanı'nda bir halk konseri tertip edilecek. Atatürk'ün '19 Mayıs 1999, işte benim doğum günüm' cümlesine atfen doğum günü pastası kesilecek. Samsun ve Ankara'da bu sene stadyumlar da kutlama etkinliklerinin bir parametresi olmaya devam edecek. Üniversite gençliğini bünyesine alan, sporcuları yoğun bir katılımla bünyesine alan, genç yaş kategorisini 15-24 yaş arasında içeriğine dahil eden çok geniş katılımlı bir kutlama vizyonunu Türkiye'ye kazandırmayı hedefliyoruz. Bu yıl biraz etkinlikler aceleye gelebilir ama önümüzdeki yıldan itibaren tüm okullarda 19 Mayıs sempozyumları düzenlenmesini hedefliyoruz. Buradaki asıl amacımız, 19 Mayıs 1919'un üzerinden yıllar geçti ve maalesef bayramlar kutlanırken 19 Mayıs 1919 vurgusu, oraya yönelik milli heyecanı harekete geçirecek olan atıflar maalesef ihmal edildi. Bu yönünü de dikkate sunmayı hedefliyoruz.
Samsun'dan başlayan bir mücadele var. Amasya Genelgesi, Sivas Kongresi, Erzurum Kongresi var. 23 Nisan 1920'de TBMM'nin açılmasıyla neticelenen bir süreç var. Bütün bu tarihi perspektifi de yeni dönemde gençlerimizin liseden başlayarak üniversiteli gençlerimize kadar dikkatlerine sunmayı hedefliyoruz. Tüm bunlarla birlikte 19 Mayıs Bayramları 'bayram tadında' kutlanırken, aynı zamanda tüm sportif branşlarda gençlerimizin dikkatini spora yoğunlaştırmanın da çok önemli bir adresi ve tarihi haline gelmiş olacak.''

19 Mayıs Üniversitesi'ndeki olay

Suat Kılıç, bir gazetecinin, ''19 Mayıs Üniversitesi'nde özel güvenlik görevlileri öğrencilere sert tepki gösterdi. Olayları nasıl değerlendiriyorsunuz'' sorusuna ise şu yanıtı verdi:
''Yaşananları ben de medyadan takip ettim. Gözümün önünde cereyan eden olaylar değildi. Maalesef ben de üzüldüm. Nihayetinde üniversitelerdeki gençler bizi aynı sıcaklık ya da sevgi seliyle karşılamayabilir. Farklı yaklaşımları, eleştirel görüşleri olabilir. Eğer ki bir fiziksel saldırı, şiddet söz konusu değilse, gençlerimizin farklı yöndeki görüşlerini tolare edebilmemiz lazım. Gençlerimiz de tepkilerini demokrasinin sınırları içinde ortaya koymalı. Gençlere yönelik bir müdahale ya da engelleme söz konusu olacaksa, tamamen demokrasinin sınırları içinde, insan hak ve özgürlükleri içinde, hukukun sınırları içinde tutulabilmesi lazım. Bu tür olayların yaşanmasını hiç arzu etmiyorum. Ekranları yansıyan ya da gazetelerde gördüğümüz görüntüler hiç tasvip edilmesi gereken görüntüler değil. Benzer görüntülerin hiç bir yerde yaşanmasını arzu etmiyorum. O nedenle muhalif bile olsalar genç kardeşlerimize benim önerim, eleştirilerini ya da tepkilerini olabildiğince demokrasinin de bizim de özgürlüklerimizin sınırları içinde tutsunlar. Güvenlik görevlileri, özel ya da polis olabilir. Onlara bir hatırlatmam var. Onların da mutlaka müdahalelerini demokrasinin kaldırabileceği, hukukun da taşıyabileceği sınırlar içerisinde tutmaları gerekir.''